Gazeteci Aydın ve Demir yaşadıkları işkenceyi aktardı
Jinnews muhabiri Aydın ve Mezopotamya Ajansı muhabiri Demir, gözaltı süresi ve hapishanede yaşadıkları işkenceyi aktardı. Gazetecilere "ajanlık" dayatıldı, hapishane girişinde çıplak işkence uygulandı, iletişim hakları kısıtlandı. Öte yandan adli kontrolde doktor gazetecilere yönelik işkenceyi savunarak, eksik rapor yazdı.
Tutuklu kadın gazeteciler Melike Aydın ve Ruken Demir gözaltı süresinde ve hapishanede maruz kaldıkları hukuksuzlukları Türkiye Gazeteciler Sendikası avukatı Ülkü Şahin'e aktardı. Gazeteciler, çıplak arama dayatmasına ve küfre maruz kaldıklarını belirtti.
Jinnews muhabiri Melike Aydın ve Mezopotamya Ajansı muhabiri Ruken Demir, 12 Kasım'da sabaha karşı evlerine yapılan baskınla gözaltına alınmış, 4 günlük gözaltının ardından "örgüt adına faaliyet yürütmek" iddiasıyla tutuklanmıştı. Duvar'da yer alan habere göre ev baskınında defalarca gazeteci olduklarını söylemelerine karşın, polis Aydın ve Demir'e "terörist" ithamında bulundu.
DOKTOR, POLİS İŞKENCESİNİ SAVUNDU
Kendisine ters kelepçe işkencesi uygulandığını söyleyen Demir, kelepçelenirken de darp edildiğini aktardı. Demir, Alsancak Devlet Hastanesi'nde adli muayenede boyun ve bilek bölgesinde oluşan darp yerlerindeki şişlikleri gösterdiğinde doktorun, "sen direnmesen, 'aslan parçalarım' böyle yapmazdı" dediğini aktardı. Demir, doktorun sadece ters kelepçe nedeniyle rapor yazdığını belirtti.
Aydın ve Demir, kendilerine çıplak aramanın da dayatıldığını vurguladı. Ruken Demir, aramaya direndiğinde polisin, "evde aratmazsan nezarette dört kişi arar" tehdidinde bulunduğunu söyledi. Melike Aydın da hapishanede çıplak arama işkencesine maruz kaldığını ifade etti.
AJANLIK DAYATMASI
İfade işlemi öncesinde polislerin kendilerini "sohbet" adı altında hukuka aykırı şekilde ifade aldıklarını, burada ve sonrasında defalarca "ajanlık" teklif ettiklerini, gazeteye geri dönüp polisle işbirliği yapmaları halinde tutuklanmayacaklarını söylediklerini vurguladı.
GARDİYANLAR ADLİLERİ SİYASİ TUTSAKLARA KARŞI KIŞKIRTIYOR
Öte yandan hapishane gardiyanlarının adli tutsakları siyasi tutsaklara karşı kışkırtmaya çalıştıktıklarını ve adlilerin siyasilerin koğuşlarına çöp atmaya gardiyanların teşvik ettiklerini belirttiler. Yine gardiyanların kendilerine Kürtçe son derece ağır ve cinsiyetçi küfür edildiğine dikkat çeken gazeteciler hapishane yönetimi ile görüşemediklerini, mektupların gidip-gelmediğini, hastane sevklerinin uzun süredir yapılmadığını, sosyal aktivite yaptırılmadığını ve tüm eşyalarını yerlere dökerek aramalar yapıldığını dile getirdiler.
Gazeteci Melike Aydın ve Ruken Demir ayrıca aileleri tarafından gönderilen montu havalar soğumasına rağmen verilmediğini; Yeni Yaşam, Evrensel ve BirGün gazetelerinin verilmediğini, televizyonda ATV ve Beyaz TV izlemek zorunda bırakıldıklarını aktardı.
YAPTIKLARI HABERLERDEN TUTUKLANDILAR
Sadece yaptıkları haberlerden tutuklandıklarını, hasta tutsaklar ve hapishanelerdeki açlık grevi sürecinde tutsakların aileleri ile yaptıkları telefon görüşmelerinin ve kadın cinayetleri için yapılan haberlerin sorulduğunu belirten gazeteciler, Kaz Dağları direnişine ilişkin haberler ile ilgili de "yeni bir Gezi mi yaratmaya çalışıyorsunuz?" türünden yönlendirici sorular sorulduğunu vurguladı.