Filistinli Aljau 6 yıl tutulduğu İsrail hapishanelerini anlattı
6 yıl tutulduğu İsrail hapishanelerini Politik Tutsaklarla Uluslararası Dayanışma Konferansında anlatan Filistinli Waal Naaim Aljau, Filistinli tutsaklar için ne yapmak gerektiğine odaklanmak gerektiğini kaydetti. Aljau, "Uygulama ve etkinlik planları gereklidir ve her gün bu Filistinli tutukluların adaletini sağlamak için büyük bir öfke duyulmalıdır. Soykırıma maruz kalan Filistin halkından bahsediyoruz ve bu soykırım hapishanelerde de çeşitli şekillerde ve sembolik şekillerde olabilir" dedi.
Tutsakların Sesi Platformunun Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlediği Politik Tutsaklarla Uluslararası Dayanışma Konferansı ikinci gününde sürüyor. Uluslararası delegelerin katılımıyla gerçekleşen konferansa Nablus'tan mesaj gönderen Waal Naaim Aljau, 6 yıl tutulduğu İsrail hapishanelerini anlattı.
'İSRAİL HAPİSHANELERİNDEKİ TEMEL SORUN SÜREKLİ AÇLIKTIR'
Filistinli Waal Naaim Aljau, iki kez tutuklandığını, ilkinin 1992'den 1998'e kadar 6 yıl sürdüğünü, ikincisinin ise 2001'de olduğunu kaydetti ve 2025 yılında çıkan bir anlaşma ile serbest bırakıldığını ekledi. Siyonist hapishanelerdeki koşulların çok ağır olduğunu ve çok sayıda sorun yaşandığını kaydeden Aljau, video mesajında şunları aktardı: "Bunlardan ilki sürekli açlıktır, yüzde 80'den fazlası açlıktan öldü. Ayrıca hasta tutsakların tedavileri aşırı ihmal edilmekte 'tıbbi cinayet'e varan durumlar yaşanmakta ve bu, hapishanelerde ölenlerin sayısından açıkça anlaşılıyor: 65'ten fazla tutsak hastalıktan öldü.
'ÇOK SAYIDA İNSANLIK DIŞI HİKAYE VAR'
"İşkence, baskı, saldırı ve hakaret ve günlük psikolojik ve fiziksel saldırılar 7 Ekim'den bu yana bir gün bile durmadı. Ancak sorun sadece 7 Ekim'den beri değil, 7 Ekim'den bu yana şiddetli işkenceye dönüştü. Çeşitli şekillerde işkence 7 Ekim'den önce de vardı. 1917'den beri, İngiliz mandasından bugüne kadar Filistinli mahkumlar bu hapishanelerde işkence görüyorlar, bu nedenle Filistinli mahkumların maruz kaldığı çok ağır koşullardan bahsediyoruz. Ayrıca çok sayıda insanlık dışı hikaye var, binlerce hasta tutsak yeterli tıbbi tedavi görmüyor. çocuklar, reşit olmayan gençler, kadınlarında olduğu, 3 bin 500'den fazla mahkum var.
'SORU ŞU FİLİSTİNLİ TUTSAKLAR İÇİN NE GEREKİYOR'
"Daha yargılanmadan içeride tutulan, (siyonist) sömürgeciliğin imajını ve yaptıkları işkenceleri güzelleştiren, medya ve yargı temsilcileri bulunmakta. Ama soru şu, Filistinli tutsaklar için ne gerekiyor? Gerçek bir uluslararası ağın kurulması ve tutukluların maruz kaldığı adaletsizliği sona erdirmek için ciddi bir mücadele verilmesi gerekiyor. Bu dünya ciddi bir şekilde karşı koymalıdır. Uygulama ve etkinlik planları gereklidir ve her gün bu Filistinli tutukluların adaletini sağlamak için büyük bir öfke duyulmalıdır. Soykırıma maruz kalan Filistin halkından bahsediyoruz ve bu soykırım hapishanelerde de çeşitli şekillerde ve sembolik şekillerde olabilir.
'FİZİKSEL DÜZEYİN YANI SIRA PSİKOLOJİK DÜZEY DE SÖZ KONUSUDUR'
"Burada fiziksel düzeyin yanı sıra psikolojik düzey de söz konusudur. Yani, Gazze'de ve hapishanelerde kuşatma ve açlıktan ölümden bahsediyoruz Gazze'de ve hapishanelerde her gün işlenen cinayetlerden, Gazze'e ve hapishanelerde çeşitli saldırılar ve direnişlerden, Gazze'de, hapishanelerde, içeride, dışarıda, her yerde kapsamlı bir savaştan bahsediyoruz. Genel, kapsamlı ve hedefli bir biçimde ve bu nedenle, mahkumlar için bir gün olması gerekiyor. Özgürlükleri için, Filistinli mahkumları savunmak için bir gün. Esas olarak insanlığı, onuru ve yaşama hakkı ve halkının hakları için. Hapishanelerdeki soykırıma ve soykırıma karşı direnişin olduğu bir gün. Etkili eylemler gerekiyor.
'FİLİSTİN HALKI BİR İLKEYİ SAVUNUYOR'
"Konferans, 'ne yapmalı' sorusuna odaklanmalıdır. Etkili eylemler gereklidir. Konferans, 'ne yapmalı' sorusuna odaklanmalıdır. Ne yapmalıyız? Tüm ayaklanmaları birleştirebiliriz, hapishanelerdeki tutukluları desteklemek ve özgürlükleri için mücadele etmek için. Dünya sessiz kalmamalı ve batı, Filistin halkının çektiği sorunlardan gözlerini kaçırmamalı. Filistin halkı bir ilkeyi savunuyor ve bu ilke, her özgür insanın içinde var; özgürlük. Filistin halkı hapishanelerde bu ilkeyi savunuyor ve ben de esas olarak bunu anlatmak ve bunun hakkında konuşmak istedim. Teşekkür ederim."