4 Mayıs 2024 Cumartesi

'Figen'in, Sebahat'ın yolundan yürüyoruz'

HDP'nin "Demokrasi yürüyüşü"nün bugün ki duraklarından biri eski Eş Genel Başkanı Yüksekdağ ve siyasetçilerin tutuklu olduğu Kandıra Hapishanesi'in önü oldu. Kadın iradesinin asla teslim alınamayacağını belirten Buldan, "Şunu herkes çok iyi bilsin ki; bizler Figen Yüksekdağ'ın, Gültan Kışanak'ın, Sebahat Tuncel'in ve içerideki tüm arkadaşlarımızın bize gösterdiği yoldan yürüyoruz" dedi.

HDP'nin "Demokrasi yürüyüşü" beşinci gününde devam ediyor. Edirne kolu, İstanbul'un Sultanbeyli İlçesi'nde yapılan basın açıklamasının ardından oluşturulan Mor Konvoy ile HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile kadın siyasetçilerin tutsak olduğu Kandıra Hapishanesi'nin önüne gidildi.

Sultanbeyli'de yapılan uğurlamanın ardından HDP'li kadınların kullandığı araçlardan oluşan konvoy, Kandıra'ya hareket edildi. Konvoy, Kandıra'ya 15 kilometre mesafede polisler tarafından durduruldu. Polis, Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, milletvekilleri, PM ve MYK üyeleri dışında kimsenin geçişine izin vermek istemedi. Ancak, aralarında ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş'ın da olduğu çok sayıda kişi Kandıra Hapishanesi'nin önüne geçti.

Burada açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Kandıra Hapishanesi'nde tutsak olan Yüksekdağ ve tüm kadın siyasetçileri selamladı. 

Buldan, şunları söyledi: "'Kadın Mücadelesi Her Yerde' kampanyamızın da bir parçası olarak buraya geldik. Milyonlarca insanın iradesi olan kadın temsilcilerimiz, kadın yoldaşlarımız, kadın milletvekillerimiz ve kadın belediye eşbaşkanımızın, binlerce arkadaşımızın bugün cezaevlerinde rehin olarak tutulduğunu biliyoruz. 4 Kasım 2016'da AKP'nin bir siyasi darbeyle başta kadınlar olmak üzere bu ülkede belediye eşbaşkanlığı yapan, milletvekilliği yapan, siyaset yapan arkadaşlarımızı rehin almasından beri bu siyasi darbeler bitmedi ve sürekli devam etti. Kazandığımız elde ettiğimiz her bir mevzi, siyaseten kazanamayan AKP eliyle zorla, gaspla ve halkın iradesini yok sayarak alındı." 

'KAYYIM TAM DA SİYASİ BİR DARBEDİR'
HDP'li seçilmişlerin, HDP üyelerinin ve oy veren binlerce kişinin tutsak olduğunu hatırlatan Buldan, "AKP'nin siyaseten kazanamadığı, HDP'nin kazandığı yerlerde, halkın kendisine temsilci olarak seçtiği insanları görevden alması, belediye eşbaşkanlarımızın yerine kayyım ataması tam da  siyasi bir darbedir" dedi.

Siyasi darbenin salgın sürecinde de devam ettiğini ifade eden Buldan, pandemi döneminde 13 belediyeye kayyum atanarak halk iradesinin yok sayıldığını kaydetti.

'YÜKSEKDAĞ'IN, TUNCEL'İN, KIŞANAK'IN MÜCADELE YOLUNDAN YÜRÜYORUZ'
Buldan, şunları söyledi: "Şunu herkes çok iyi bilsin ki; bizler Figen Yüksekdağ'ın, Gültan Kışanak'ın, Sebahat Tuncel'in ve içerideki tüm arkadaşlarımızın bize gösterdiği yoldan yürüyoruz. Bize bırakmış oldukları mücadelenin yolunu yürüyoruz. Bu yol onların bize bıraktığı yoldur. Ve arkadaşlarımız özgürlüğüne kavuşuncaya dek bu mücadele devam edecektir.

Kadınlar var oldukça ve mücadele ettikçe, AKP'nin kadın düşmanı politikalarının boşa çıkarılacağının altını çizen Buldan, "Bugün kadın arkadaşlarımız, kadın yoldaşlarımız cezaevlerinde hukuksuzca tutuluyorlar. Ancak biz biliyoruz ki onlar da bizimle birlikte mücadele ediyor. Şu an belki bizi duyamıyorlar ama onların yüreklerinin bizimle attığını çok iyi biliyoruz. Onlar da bilsinler ki milyonların yüreği Gültan Kışanak ile Figen Yüksekdağ ile Sebahat Tuncel ile birlikte atıyor.

"Şöyle ya da böyle bu arkadaşlarımız günü geldiğinde mutlaka özgürlüğüne kavuşacak. Ancak onları rehin tutanlar verdikleri bu kara ve talihsiz kararların altında ezilecekler. Onlar hukuk karşısında hesap verecek. Ve onların kararları tarihin çöplüğüne mutlaka gidecek. 

'BU YÜRÜYÜŞ BURADA BİTMEYECEK'
"Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü"nü Ankara'da tamamlayacaklarını hatırlatan Buldan, şunları kaydetti: "Bu yürüyüş Türkiye'nin barışı için, kadınların özgürlüğü için, Türkiye'nin demokrasisi içindir. Bu yürüyüş Türkiye halklarının geleceği içindir. Sadece Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak için değil, sadece Selahattin Demirtaş, Abdullah Zeydan, Sebahat Tuncel için değil. Bu yürüyüş mağdur olan, ezilen, yok sayılan, inkar edilen milyonlar içindir. Bu yürüyüş mutlaka sonuca ulaşacak ve mutlaka sonunda barış ve demokrasi elde edilecektir.

"Biz inanıyoruz ki bugün burada bir engelleme olmasaydı, önümüze bu kadar barikat kurulmasaydı milyonlar sel olup Ankara'ya akacaktı. Ancak her gittiğimiz yerde; Edirne'de de Hakkari'de de gittiğimiz her ilde güvenlik güçlerinin barikatı ile karşılaştık. Olağanüstü hal ilan edilmiş gibi, sıkıyönetim varmış gibi kentlere giriş çıkışlar yasaklandı. Bu ülkenin vatandaşları olarak seyahat özgürlüğümüzü, ifade özgürlüğümüz kısıtlayarak bu demokrasi yürüyüşünü durdurmaya çalışanlara karşı kararlı ve olgun yürüyüşümüzü devam ettirdik, hiçbir provokasyona izin vermedik ve bu yürüyüşü sonuna kadar tamamlama kararı aldık. 

'HDP BU ÜLKEYİ YÖNETMEYE ADAY'
HDP'nin ve HDP'lilerin kararlı duruşları nedeniyle yürüyüşün engellenemediğini vurgulayan Buldan, "Bizim bu kararlı ve olgun davranışımızdan bu yürüyüşleri yasaklayanlar utanmalıdır. Aldıkları kararlar karşısında ezilmelidir. Bizim bu ülke için barıştan başka, demokrasiden başka, özgürlüklerden başka istediğimiz bir şey yoktur. Türkiye halkları elbet bir gün bunları elde edecektir. Bütün bunlar AKP'nin gidişiyle olacaktır. Kimse merak etmesin AKP gidicidir. Gittikçe büyüyen, gittikçe çoğalan HDP bu ülkeyi yönetmeye adaydır ve bu ülkeyi yönetecektir" şeklinde konuştu. 

'AYM'NİN KARARINI UYGULAYIN'
Anayasa Mahkemesi'nin Demirtaş hakkında verdiği karara ilişkin de değerlendirme yapan Buldan, "Bu karar emsal teşkil ederse hem Selahattin Demirtaş'ın hem de Figen Yüksekdağ'ın ve cezaevlerindeki binlerce tutuklu arkadaşımızın tahliye edilmesi gerekir. AKP'ye sesleniyoruz, aldığınız kararlar yasalara ve Anayasa'ya aykırıdır. Hiçbir kararınız hukuki değildir. Her bir kararınız siyasi karardır. Dolayısıyla bu siyasi kararların hiçbir geçerliliği yoktur" diye konutu.

Kandıra Hapishanesi'ndeki tutsaklara sevgi ve selamlarını ileten Buldan, "Yüreğimiz onlarla birlikte atıyor. Bu mücadele onların mücadelesidir. Kadınlar olarak onların yanındayız" dedi.