18 Mayıs 2024 Cumartesi

ESP ve SKM İzmir'de adalet nöbetindeki aileleri ziyaret etti

ESP, SKM ve SGDF üyeleri, İzmir'de adalet nöbetini sürdüren aileleri ziyaret etti. Ziyarette konuşan ESP Eş Genel Başkanı Tümüklü, devletin tecrit ve faşist saldırılarla siyasi tutsakları kimliksizleştirmeye çalıştığını söyledi, hasta ve politik tutsakların özgürlüğü için mücadelenin önemine vurgu yaptı. Tutsak anneleri de mücadeleye ses verilmesi, sokağa çıkılması çağrısında bulundu.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üye ve yöneticileri, İzmir Barosu'nda adalet nöbetini sürdüren aileleri ziyaret etti.

Ziyarete ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, SKM MYK üyesi Ebru Yiğit ve SGDF MYK üyeleri ile ESP üyeleri katıldı.

TÜMÜKLÜ: BU BİZİM DE MÜCADELEMİZ
Ziyarette konuşan ESP Eş Genel Başkanı Tümüklü, devletin hasta tutsaklar ve politik tutsaklara yönelik özel bir politika izlediğini söyledi, "Dışarıda öldüremediği mücadele insanlarını içeride kuşatmayla, kimliksizleştirmeyle öldürmeye çalışıyor" dedi.

Ailelerin ve tutsakların tecride ve faşist saldırganlığa karşı direnişinin önemine işaret eden Tümüklü, "Bu ülkede başta sayın Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması, hapishanelerdeki her bir siyasi tutsağın özgürleşmesi mücadelesi hepimiz bakımından gerekli ve yapılması gereken bir mücadele. Devlet bu konuda çok özel bir politika uyguluyor, örgütlülüğü dağıtmaya, örgütlü mücadeleyi sindirmeye çalışıyor. Sizin yanınızdayız demeyeceğim, biz de bu mücadelenin içindeyiz" diye konuştu.

YİĞİT: İÇERİNİN MÜCADELESİYLE DIŞARININ MÜCADELESİNİ BİRLEŞTİRMELİYİZ
SKM MYK üyesi Ebru Yiğit de hasta ve politik tutsaklar üzerindeki zulmün sadece tutsaklar ve tutsak ailelerinin sorunu olmadığını vurguladı. Siyasi tutsakların bütün ezilenler, işçiler, ezilen halklar için eşitlik ve özgürlük mücadelesi yürüttüklerinden dolayı tutsak edildiklerine işaret eden Yiğit, "Onlar üzerinde uygulanan baskı ve tecrit politikasına karşı mücadele etmek bizlerin de görevi. Bu mücadelede yanınızda olduğumuzu, hasta tutsaklar başta olmak üzere politik tutsaklar üzerindeki bu saldırganlığa karşı birlikte mücadele etme irademizi beyan etmiş olalım" dedi.

SKM olarak kadın özgürlük mücadelesinin ve politik mücadelenin değişik bileşenleriyle hapishanelerde yaşanan baskıları ele aldıklarını, ortak mücadele yürütmek için çalışmalar yürüttüklerini aktaran Yiğit, "Biliyoruz ki hapishanelerde uygulanan tecrit sadece tutsakların mücadelesiyle boşa düşürülemez. Dışarıda kalanlarında mücadeleyi omuzlaması, direniş odağı haline getirmesi gerekiyor. Onlar açlık grevleri ve değişik eylemselliklerle üzerlerine düşeni yapıyorlar. Sonuç alıcı olan içerinin ve dışarının mücadelesinin birleştirilerek büyütmekten geçiyor" diye konuştu.

TUTSAK ANNESİ SÜRME: TUTSAKLAR HÜCRELERİNDEN DIŞARI ÇIKAMIYOR
ESP, SKM ve SGDF üyelerinden ziyaretlerinden duydukları memnuniyeti dile getiren nöbete katılan tutsak annesi Fatma Sürme, Kürtçe yaptığı konuşmasında, hapishanelerde süren ağır tecride karşı mücadelenin önemine değindi. Tutsakların pek çok hakkının elinden alındığını anlatan Sürme, bazı hapishanelerde tutsakların haftalık 10 dakika olan telefon görüşme haklarının gasp edilmeye başlandığının bilgisini verdi. Bazı tutsakların telefon haklarının 4 dakikayla sınırlandığını, bazen 10 dakika dolmadan görüşmenin sona erdirildiğini söyleyen Sürme, tutsakların hücrelerinden çıkamadıklarını anlattı. Tutsak annesi Sürme, "Ben kendim de sordum çocuğuma, ne spor ne top oynama katiyen hiçbir hakkımız yok diyorlar. Haftada bir kere telefon için çıkıyorlar hücrelerinden bir de yarım saatlik görüş için. Onun dışında hep hücredeler" diye konuştu.

'TECRİDİ KALDIRIN ÇAĞRISINI HER ALANA YAYMALIYIZ'
Siyasi partiler, basın, avukatlar ve milletvekillerinin tutsaklara yönelik bu tecrit politikasına karşı mücadele etmesinin önemine değinen Sürme, tutsak anneleri olarak yapılacak her eyleme katılacaklarını söyleyerek, herkesin bulunduğu alanda eylem yapması çağrısında bulundu. Anne Sürme, "Tutsakların üzerindeki tecridi kaldırın" çağrısını her alana yaymak gerektiğini vurguladı.

TUTSAK ANNESİ GÜMÜŞ: TUTSAKLAR İÇİN SOKAĞA ÇIKALIM, SESİMİZİ YÜKSELTELİM
Tutsak annesi Hanife Gümüş de, tutsakların hücrelerinin her hafta arama bahanesiyle talan edildiğini, son dönemlerde aramaların sıklaştırıldığını, neredeyse her gün hücrelere arama adı altında baskın yapıldığını söyledi. Kürtçe konuşan anne Gümüş, tutsakların Kürtçe yazdıkları notların yırtıldığı, aramalarda yataklara serili çarşafların yere atılarak kirletildiğini, hatta yırtıldığını anlattı.

Tutsakların "Ne zulüm varsa size yapacağız. Söylediklerimizi kabul ederseniz yapmayız" şeklinde tehdit edildiğini aktaran Gümüş, çocuklarına yapılan zulmün sona ermesi için yürüttükleri mücadeleye ses verilmesi çağrısında bulundu. Tutsak annesi Hanife Gümüş, "Sesimizi yükseltelim, sokaklara çıkalım, elimizin ulaştığı her yerde elimizden geleni çocuklarımız, tutsaklarımız için yapalım. Sadece kendimiz için değil, Abdullah Öcalan ve dünya halklarının tutsakları içinde burada oturuyoruz. Devlet hiçbir şekilde bir adalet uygulamıyor. Burada adalet söz konusu değil. Sesimizi yükselttik yükselttik, yükseltmezsek tutsaklar o dört duvar arasında yapabilecekleri her şeyi yaptılar zaten. Ama bizlerin elinden gelen her şeyi bu tutsaklar için yapması gerekiyor" diye konuştu.