6 Mayıs 2024 Pazartesi

ESP: Sivas'ın hesabını sormak için adalet mücadelesini yükseltmeye

Sivas katliamının 28. yılına ilişkin açıklama yapan ESP, "İşçi sınıfı ve ezilenleri Sivas'ın ve tüm katliamların hesabını sormak için adalet mücadelesini yükseltmeye, faşist kontrgerilla devletinden hesap sormaya çağırıyoruz" dedi.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sivas katliamının 28. yılı dolayısıyla "Zalimin zulmüne karşı Zülfikar'ı kuşanmaya" başlıklı açıklama yaptı.

28 yıl önce, 2 Temmuz 1993'de Alevi-Kızılbaş direniş geleneğinin temsilcilerinden biri olan Pir Sultan Abdal'ı anmak için Sivas'ta düzenlenen etkinlik için bir araya gelen ve Madımak otelinde kalan 33 aydın, yazar ve sanatçı, faşist kontrgerilla devletin organizesi ve gerici güruhların teşvik edilmesi ile diri diri yakılarak katledildiği kaydedilen açıklamada, "2 Temmuz 1993'de Osmanlı'dan Cumhuriyet'e uzanan devlet geleneği, bu toprakların en köklü inanç ve kültürlerinden biri olan Alevi inancına yönelik asimilasyon ve katliam politikası işletilmiş, Alevi-Sünni çatışması yaratılarak gelişen demokratik Alevi hareketi ile Kürdistan özgürlük hareketinin buluşmasının engellenerek faşist iktidarın devamı amaçlanmıştır" denildi.

Dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in "Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir", Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise "Olay münferittir, bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı vardır" dediğini, dönemin hükümet ortağı SHP'nin ise katliamı seyretmekle yetindiği hatırlatılan açıklamada, "Faşist Şef Erdoğan'da yıllar sonra, 2011 yılında Sivas Katliamı Davası'nın zaman aşımına uğramasının ardından 'Hayırlı olsun' açıklamasıyla katliamcı geleneği sürdüreceğini ilan etmişti. Faşist saray rejimi bu geleneği Amed'den Suruç'a, 10 Ekim'den Antep'e kadar sayısız katliamla devam ettirdi" diye belirtildi.

ESP açıklamasının devamında şu ifadelere yer verildi:

"Faşist burjuva Türk devletinin katliamlarla yüzleşme yeteneği yoktur. Katliamlarla yüzleşmesi demek onun yıkımı anlamına gelmektedir. Sayısız katliamın hesabı sorulmadan ne bugünümüz ne de geleceğimiz güvencede olmayacak.

"Tarih boyunca egemenler tarafından katliama uğrayan ancak yolundan dönmeyen Alevi-Kızılbaş halkımızın adalet için, eşitlik ve özgürlük için tek seçeneği; 'Bozuk düzende sağlam çark olmaz' diyen Pir Sultan'ların izinden gitmek, zalime karşı Zülfikar'ı kuşanarak Hüseyni olmak ve AKP-MHP faşizmine karşı direniş bayrağını yükseltmektir. 

"İşçi sınıfı ve ezilenleri Sivas'ın ve tüm katliamların hesabını sormak için adalet mücadelesini yükseltmeye, faşist kontrgerilla devletinden hesap sormaya çağırıyoruz."