ESP: Kaybetme politikasına karşı antifaşist mücadeleyi büyütelim
17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplarla Mücadele Haftası'na ilişkin açıklama yapan ESP "Faşizmden faili belli ölümlerin hesabını sormak için antifaşist mücadeleyi büyütelim" dedi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Merkezi, 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplarla Mücadele Haftası dolayısıyla "Kaybetme politikasına karşı antifaşist mücadeleyi büyütelim" başlıklı açıklama yayınladı.
Egemenlerin gözaltında kaybetme politikası Arjantin'den Türkiye'ye, Meksika'dan Suriye'ye dünyanın dört bir yanında işçi sınıfı ve ezilenleri, devrimci-demokratik güçleri teslim almanın aracı olduğu kaydedilen açıklamada, "Ancak bu saldırı Plaza de Mayo ve Cumartesi Anneleri'nin mücadelesinde olduğu gibi tarihin çeşitli dönemlerinde boşa düşürülmüş ve antifaşist güçlerce de boşa düşürülmeye devam edecektir" diye belirttildi.
Açıklamada, "Coğrafyamızda 90'lı yıllarda özellikle Kürdistan'da kirli savaş yönteminin bir parçası olarak uygulanan kaybetme politikasına karşı tek tek arayışlar biçiminde süren mücadele Gazi ayaklanmasının ardından komutan Hasan Ocak'ın kaybedilmesinin ardından yürütülen 'Sağ Aldınız Sağ İstiyoruz' kampanyasıyla bütünlüklü bir mücadeleye dönüşmüş, Cumartesi Meydanındaki kararlılık devletin gözaltında kaybetme politikasını geriletmiştir. Bu mücadelenin sonunda Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç bulunmuş ve Galatasaray Meydanı devlete verilen devrimci yanıtın mevzisi olmuştur" diye hatırlatıldı.
Cumartesi Anneleri ve insanlarının 26 yıldır süren mücadeleleri hala önemli bir kararlılık ve adalet mevzisi olmayı sürdürdüğüne dikkat çekilen açıklamada, "Faşist devletin gözaltında kaybetme saldırısı yalnızca 90'lı yıllarda değil, günümüzde de uyguladığı bir politika olarak varlığını sürdürüyor. Bunun en son örneği Gökhan Güneş'in 20 Ocak'ta kendilerini 'görünmeyenler' olarak tanıtan devletin kontrgerilla güçleri tarafından kaçırılmasıdır. Yine bu saldırı sokağa çıkma yasaklarını tanımayan fiili meşru mücadele ile geri püskürtülmüş, Gökhan Güneş yoldaşları ve ailesi tarafından devletin elinden geri alınmıştır. Aynı şekilde Ayten Öztürk, Hurmüz Diril, Hüseyin Küçüközyiğit, Mehmet Bal ve KHK'ler ile ihraç edilen onlarca kişi son bir kaç yılda kaybetme saldırısıyla karşı karşıya kalmıştır" denildi.
Faşizmin gözaltında kaybetme saldırısı geçmişin değil günümüzün de güncel antifaşist mücadele sorunu olduğu vurgulanan açıklamada, "17-31 Mayıs Kayıplarla Mücadele Haftasına kesintisiz devlet saldırısı ve iki yıldır korona koşulları altında giriyoruz. 2021 yılının kayıplar haftasını Türkiye, Kürdistan ve dünyanın dört bir yanında gözaltında kaybedilenleri unutmamak ve unutturmamak için onların sesi olalım. Faşizmden faili belli ölümlerin hesabını sormak için antifaşist mücadeleyi büyütelim" diye belirtildi.