2 Mayıs 2024 Perşembe

ESP Eş Genel Başkanı Gümüştaş yazdı: Yaşasın 1 Mayıs

Devrim mücadelesinde hafıza bilinç kurucu rol oynar. Bilincin eyleme yön vermesinde daima yürürlükte olan hafızadır. 1 Mayıs hafızamız, bize her durum ve koşul altında hareket komutudur. Bu yüzden 1 Mayıs eve sığmaz, bu yüzden bu bayram evde geçmez, bu yüzden balkon, pencereden coşkumuzu paylaşırız da; bugünden yarına sloganlarımız, sözlerimiz yolsuz, kortejsiz ilerlemez.

Dizelerin dediği günler… Beklenen günler… Güzel günlerimiz... Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan; ekmek, hürriyet günleri. İşte o günler için haykırıyor marş; "Günlerin bugün getirdiği baskı, zulüm ve kandır / Ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez / Yepyeni bir hayat gelir, bizde ve her yerde..."

Günlerdir 1 Mayıs'ı işyerleri önlerinden, sokak aralarından, emekçi semtlerden, işçi geçiş noktalarından… Bir üst geçitten, bir otobüs hattından… Sloganla, eylemle, pankartla karşılayanlar; kapitalizmin virüsüne, açlığına, yoksulluğuna karşı 1 Mayıs'a çağırıyor. Yepyeni bir yaşam için greve, direnişe diyor.

Pandemi; virüsten çok daha hızlı yayılan açlık ve yoksullukla, salgından daha hızlı gelişen faşist yasalar, yasaklarla gerçek bir halk sağlığı ve güvenliği sorununa dönüşüyor. Durum bilim ve tıbbi kurallar çerçevesinde, halk sağlığı gözetilerek yönetilmiyor, faşist rejim salgın koşullarını 'olağanüstü dönem' fırsatına çevirerek, haklarımızı, hayatlarımızı gasp ediyor. 

İşte bu yüzden 'sokak'ta ısrar ediyoruz. Salgından korunmak için sosyal mesafemize; faşizmden, asalak sermaye sınıfından kurtulmak için eylemimize, kortejimize, bayrağımıza, halayımıza dikkat ediyoruz. Bu yüzden pandemiyle mücadele adına üretilen her çağrıyla, alınan her faşist önlemle mesafeleniyor; açlıktan ya da salgından ölümün pençesine itilmiş işçilerle; iş güvenliği çoktan gözden çıkarılmış kamu personeli emekçilerle; kepenk kapatmış esnafla, kondularında, mahallelerinde çaresiz bırakılmış yoksullarla safları sıklaştırıyoruz. 

Her kavga zamanının, her mücadele döneminin en güzel hasadı olan 1 Mayıs bu yüzden pandemi koşullarında da sokaklarda, alanlarda, meydanlarda kutlanıyor. O şanlı kavga günümüz, hepimizin eyleminden beslenen, hepsini içerip aşan bir kuvvettir. Bugüne sözünü söyler, yarına akar. İşte bugünkü koşullarda da üreten ve yaratan sınıfın şanlı eylemini, yaşamak için grevi haykırıyor. Yarına yepyeni bir hayat çağrısını, sosyalizmi yükseltiyor. 

1 Mayıs söyleminin, eyleminin güncelliği kadar aynı zamanda sosyalist ve emekçi sol hareketimizin hafızasıdır. 77'siyle, 89'uyla, katliamları, makul sayı dayatmalarını, alan yasaklamalarını aşan direnişleriyle, Gezi isyanının Taksim meydanını kuşattığı ilk anda yükselen marşıyla hafızamızdır.

Devrim mücadelesinde hafıza bilinç kurucu rol oynar. Bilincin eyleme yön vermesinde daima yürürlükte olan hafızadır. 1 Mayıs hafızamız, bize her durum ve koşul altında hareket komutudur. Bu yüzden 1 Mayıs eve sığmaz, bu yüzden bu bayram evde geçmez, bu yüzden balkon, pencereden coşkumuzu paylaşırız da; bugünden yarına sloganlarımız, sözlerimiz yolsuz, kortejsiz ilerlemez. Kimseler şaşkınlığa ya da tıbbi kuralların işaret ettiği kaba gerçeğe, virüsün yaydığı ölüm riskinin dehşetine kapılmasın. Nice ölüm, zulüm, nice badireyle yaşanmış, yazılmış 1 Mayıs hafızamız bize bugün de pandemiyle mücadele eden büyük insanlığın sesini duymanın, hayatı yeniden üretmenin çağrısını yapıyor. 

Her türlü sağlık tedbirini alarak, birbirimizi ve çevremizi gözeterek sokaklara çıkıyor; salgın ve açlık arasında kalan milyonların ücretli izin hakkını, ücretsiz gıda, sağlık ve temel ihtiyaçlara ulaşım hakkını yükseltiyoruz. Bu, bilimi öteleyen çılgınca bir hamle değil, yaşam için esas duruştur. Çünkü tek başına tedbir, tek başına sağlık, tek başına kurtuluş yok. 

Bütün bir haftayı 1 Mayıs ilan ederek yasakları fiili eylemle aşan emek güçleri ve emekçi sol hareket; kent meydanlarında, sanayi bölgelerinde, tersanelerde, emekçi semtlerde eylemlerin, kutlamaların en önünde duran devrimci sosyalistler, yasaklara isyanı en gür sesiyle haykıran, halk sağlığı ve güvenliği için bir değil, birkaç adım öne çıkan sosyalist gençlik, pandemi koşullarında da birleşik duruşunu ve sesini yükselten kadınlar sokakları da, yaşamı da kapitalizme, faşizme teslim etmiyor. 1 Mayıs'ın yaşam için, yaşamak için en büyük sözü bu!

İşçi sınıfı ve ezilenlerin, Türkiye, Kürdistan ve dünya halklarının 1 Mayıs'ı kutlu olsun.