ESP Eş Genel Başkanı Aktaş tahliye edilmedi
Tutsak yargılandığı davanın duruşmasında savunmasını yapan ESP Eş Genel Başkanı Deniz Aktaş, "Tüm bu olaylar olurken partimiz, sosyalist bir partinin eş genel başkanı olarak beni seyirci olayım diye seçmedi. Üyelerimiz bir bütün olarak bu etkinliklere katılmasam benden hesap sorarlar" dedi. Mahkeme heyeti, Aktaş'ın tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı 9 Temmuz'a erteledi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'na (SGDF) yönelik 21 Ocak'ta gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınıp 24 Ocak'ta tutuklanan ESP Eş Genel Başkanı Deniz Aktaş'ın "örgüt üyeliği" suçlamasıyla yargılandığı davanın duruşması, Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Duruşmayı, ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Feray Mertoğlu, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) temsilcisi Mahir Gürz, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekili Çiçek Otlu ve çok sayıda kişi izledi.
Aktaş ve avukatlarının salonda hazır bulunduğu duruşma, kimlik tespitiyle başladı.
'SOSYALİZM MÜCADELESİNİ BAYRAKLAŞTIRAN DENİZLERİ ANIYORUM'
DEM Parti İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder için herkese baş sağlığı dileyerek sözlerine başlayan Aktaş, "Bugünün tarihine de dikkat çekmek istiyorum. Denizlerin idam edildiği gün bugün. Eşit, adil, özgür bir dünya için mücadele eden, sosyalizm mücadelesini bayraklaştıran Denizleri anıyorum. Anılarını ve mücadelelerini sahipleniyorum" dedi.
ESP Eş Genel Başkanı olarak bu dosyada siyasal yaşamının ve temsiliyetinin yargılandığını ifade eden Aktaş, evleri basılarak gözaltına alınmalarından bugüne kadar gelişen süreçte çok sayıda hukuksuzlukla karşılaştıklarını ifade etti. Yoldaşlarının "sohbet" adı altında ajanlaştırılmaya çalışıldığını, dosyaları İstanbul'da görülmesine rağmen tutsak edilen devrimci sosyalistlerin farklı kentlerdeki kuyu tipi hapishanelere sürgün edildiğini anlatan Aktaş, kuyu tiplerine karşı açlık grevinde olan devrimci sosyalistleri selamladı.
'BİZE UYGULANANLAR BİR DÜŞMAN HUKUKUDUR'
"Toplam süreçte bize uygulananlar bir düşman hukukudur. Bu ülkede haksızlığa, hukuksuzluğa karşı mücadele eden herkes gözaltı, tutuklama, baskılarla karşı karşıya kalıyor" ifadelerini kullanan Aktaş, bu dosyanın geçmiş dönemde yargılandığı dosyalarla birleştirildiğine ve takipsizlik kararı verilen dosyalar dahi eklenerek dosyanın şişirilmeye, bir algı oluşturulmaya çalışıldığını söyledi.
"Kadınlara, işçilere, emekçilere, Alevilere, Kürtlere, eşit, adil, özgür bir dünya herkese; doğaya düşman bir sisteme karşı insanın insan tarafından sömürülmediği bir dünya istiyoruz ve bu çizgide mücadele ettiğimiz için biz ve başkaca sosyalist örgütler bu baskılarla, gözaltılarla, tutuklamalarla karşı karşıya kalıyoruz" diyen Aktaş, ESP'nin iddianamenin her aşamasında yasa dışı bir partiymiş gibi yansıtılmaya çalışıldığını belirtti.
Ankara'da herkese açık, canlı yayın yapılan, Yargıtay görevlilerinin katıldığı ESP 4. Olağan Kongresi'nin kriminalize edilmeye çalışıldığına işaret eden Aktaş, ESP Eş Genel Başkanları olarak pek çok etkinliğe, cenazeye, panellere, söyleşilere, eylemlere katıldıklarını ve bunların iddianameye konu edildiğini söyledi.
'BURADA OLMASAYDIM DENİZLERİN MEZARI BAŞINDA OLACAKTIM'
"Anmalara katıldık, devrimcilerin mezarbaşlarındaydık. Devrimci sosyalistler olarak onur ve özgürlük mücadelesi vermiş, idealleri uğruna ölümsüzleşmiş devrimcileri sahipleniriz. Bugün burada olmasaydım Denizlerin mezarı başında olacaktım" diyen Aktaş, ESP olarak Kürt sorununda emekçi çözümü, adil, demokratik, onurlu bir barışı, İmralı tecridinin kaldırılmasını savunduklarını, bunun da suç olmadığını söyledi.
Kendileri tutsakken gelişen toplumsal olaylara işaret eden Aktaş, "19 Mart ve sonrasında belediye başkanlarının tutuklanmasına, kayyumlara karşı ama esasta da baskı, sömürü, şiddet politikalarına karşı bir damla sabrı kalmayan milyonlarca insan sokaklara çıktı, özgürlük için ayağa kalktı. Tüm bu olaylar olurken partimiz, sosyalist bir partinin eş genel başkanı olarak beni seyirci olayım diye seçmedi. Üyelerimiz bir bütün olarak bu etkinliklere katılmasam benden hesap sorarlar" dedi.
'PARTİLERİN AÇILMA İZİNLERİ VAR AMA FAALİYETLERİ YARGILAMA KONUSU'
Fiili olarak tek partili dönemde olduklarını belirten Aktaş, "Partilerin açılma izinleri var, sorumlulukları var, yükümlülükleri var ama siyasi faaliyetleri yargılamaya konu oluyor" ifadelerini kullandı.
Atılım gazetesinin 30. yıl etkinliklerine katılmalarının da suçlama konusu yapıldığına dikkat çeken Aktaş, "Atılım gazetesi işçilerin, emekçilerin, kadınların, tüm ezilenlerin sesidir. Karartılmak istenen hakikatin sesidir. Arkasında medya patronları olmadan 30 yıldır ayakta kalan saygın bir gazetedir" dedi.
'BİR KUMPAS DOSYASI'
Tutsak sosyalistlerin görüşçülüğünü yapmak ve ESP üyelerinin duruşmalarına katılmanın da suç olarak gösterildiğini belirten Aktaş, "Bu dosyaları oluşturmak için kullanılan yöntemler, acizlikler karşısında insan ne diyeceğini bilemiyor" tepkisini verdi. Dosyanın bir kumpas dosyası olduğunu ve siyasi faaliyetlerinin yargılandığını vurgulayan Aktaş, tahliyesini istedi.
Aktaş'ın ardından savunma yapan avukatları, dosyanın siyasi saiklerle oluşturulduğunu belirterek Aktaş'ın tahliyesini ve beraatini istedi.
TUTUKLULUĞA DEVAM KARARI
Savcılık, Aktaş'ın tutukluluğuna devam edilmesini istedi.
Mahkeme, Aktaş'ın tutukluluğunun devam etmesine karar vererek duruşmayı 9 Temmuz saat 10.10'a erteledi.