7 Mayıs 2024 Salı

Esenyurt halkı: Sel yıllardır yaşanıyor ama önlem alınmıyor

Alt yapı sorunu, dere yatağının ıslaha açılması ve daha nice sorun. İnsan değil, kar odakları kentsel yapılaşma nedeniyle Esenyurt'ta neredeyse her yağmurda sel baskınları yaşanıyor. Esenyurt halkı, yetkililere, iktidarın rant politikalarına tepkili.

İstanbul Esenyurt'ta, iktidarların rant ve kar odakları politikaları nedeniyle yıllardır aynı sorun yaşanıyor. Yağan her yağmurda mahalle sular altında kalıyor.

Çarpık kentleşmenin yoğun olduğu Esenyurt'ta, AKP'li Necmi Kadıoğlu'nun başkan olduğu dönemde dere yatağında ıslah çalışmaları yapılarak, imara açıldı. Esenyurt, halkı mahallede yaşanan selin bir doğal felaket değil alt yapı sorunu olduğunu vurguluyor.

Selin bastığı, bir çok evin sular altında kaldığı Pınar Mahallesine gittiğimde karşılaştığım ilk manzara alana yığılan çevik kuvvet polisleri, ellerinde silahla mahallede dolaşan zabıtalar oldu.

Mahallenin giriş ve çıkışlarına kurulan polis barikatını geçtikten sonra felaketin boyutu ortaya çıkıyor. Camlar patlamış, yükselen suyun izi duvarlarda kalmıştı. Dere yatağının etrafındaki tel örgülerinin üst kısmına yığılan poşetler de suyun seviyesini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Mahalleye girdiğimde ekipler evlerde kalan eşyaları boşaltmaya çalışıyordu. Mahallele etrafta, hem yaşadıkları acı hem de ölümden son anda kurtulmanın verdiği şokla çalışmaları izliyor. Yaşadıkları korku yüzlerinden okunuyor.

'KARDEŞİNİ KURTARDI AMA BİZ ONU KURTARAMADIK'
Selde yaşamını yitiren Suriyeli gencin evinin önünde konuştuğumuz Hasan Hüseyin Şirin, yardım ekiplerinin mahalleye saatler sona geldiğine dikkat çekti. Parmaklıkları kırılmış evlerden birini işaret ederek, "Türkmenistanlı bir genç vardı. Onu kurtarmaya koştuk. Baltalarla kestik parmaklıkları, camı kırıp çıkardık. Sonra buradan bir ıslık sesi duyduk. Suriyeli iki kardeş yaşıyordu burada. Arkadaş engelli kardeşini çıkardıktan sonra pasaportunu almak için geri dönmüş o sırada da içeride kaldı. Ne kadar uğraştıysak da onu çıkaramadık" dedi.

İtfaiye ekiplerinin çok geç geldiğini ayrıca pompayı da unuttuklarını söyleyen Şirin, "Sonra alana çevik kuvvet polisleri geldi ve bizi hemen çıkardılar. Suriyeli arkadaşın cenazesi iki buçuk saat sonra çıkarıldı" diye konuştu.

'BURASI SEL BÖLGESİ AMA BİR KİŞİ ÖLDÜĞÜ İÇİN GÜNDEM OLDU'
Şirin dünden beri yaşananları ise şöyle aktardı: "Yağmur ilk yağdığında su Hadımköy tarafından geldi. Dere taştığı gibi sokak komple doldu. Hemen evlere koştuk. 14.30'da mahalle sel altında kaldı, itfaiyenin gelmesi 16.00'ı buldu. 17.00'da da çevik kuvvet girdi mahalleye ve hepimizi çıkardı. Dünden bu yana Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, zabıta, kaymakamlık, belediye ve CHP ayrı ayrı gelip tutanak tuttu. Yardım yapacaklarını söylüyorlar ama sanmıyorum. Bu bölge sel bölgesi, sürekli sel basıyor. En son 11 yıl önce bu kadar şiddetli olmuş. Zaten sel bölgesi ama bir kişi hayatını kaybettiği için bugün mahalle gündeme geldi."

'MADDİ İMKANIMIZ YOK, YETKİLİLERİN YARDIM ETMESİ LAZIM'
Mahallede biraz ilerleyince camı patlayan bir evin önünde oturan Gülten Kuş ve ev sahibi Gülay Koç ile karşılaştım. Kuş, engelli ve diyaliz hastası. "Bu yıl ki ikinci sel ama bu sefer ki çok kötüydü" diyen Kuş, gözleri dolarak camı kırılan evi işaret ediyor: "Kızımın çeyizleri vardı hepsi gitti. Bizim maddi imkanımız yok. Yetkililerin yardım etmesi lazım ama bakalım."

'BİR DAKİKA OYALANSAYDIM ÖLMÜŞTÜM'
Gülay Koç, sel baskını sırasında evde tadilat yapıyormuş. Üst kat komşusunun "Çıkın çabuk oradan" sesine irkilmiş ve o sırada seli görmüş. "Bir dakikayla kurtulduk" diyen Koç, "Fayans yaparken dere taştı. Biz antreye çıktığımızda su yükseldi. Bir dakika daha oyalansaydık ölmüştük" dedi.

Mahallelinin yetkililer gelmeden kendi imkanlarıyla selde kalanları kurtarmaya çalıştığını söyleyen Koç, "Çelik kapı kırıldı, asansör kapısı bile kırıldı" diyerek selin ne kadar şiddeti olduğunu anlatmaya çalışıyor.

Mahallede olduğum sırada Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın ekipleri tek tek evleri dolaşarak tutanak tutuyordu. Mahalleli, yardım edilmesini istiyor "Yardım edeceğiz diyorlar ama bakalım" diyerek de çok umutlu olmadıklarını ifade ediyor.

'YILLARDIR DALGA GEÇER GİBİ POLİTİKALARINI UYGULADILAR'
Mahalleden çıktığımda durakta bir işçiyle karşılaştım adı Murat Kaya. Onunla konuştuğumuz sırada tekrar sağanak yağış başladı. Suyun boyu epey yükseldi. Oldukça tepkili olan Kaya, yıllardır yaşananları çok net bir şekilde tarif ediyor: "Benim evim su altında kalmadı. Ama yağmur dinene kadar servis gelmeyecek ve ben işe gidemeyeceğim. Bu hep yaşanıyor. Buranın sorunu alt yapı. İnsanlarla yıllardır dalga geçer gibi bu politikalara devam ettiler. Derenin kenarı neden imara açılıyor. Çalışma özeni yok. AKP yıllardır buraya iki çöpçü yollar, onlar da ne yapsın çöp toplar, temizlik yapar ve gider. Sonra bunun adı 'iyi iş yaptık' oluyor."

'SÜREKLİ SEL SORUNU VAR ÇÜNKÜ ALTYAPI SORUNLU'
Bu sırada sohbetimize Müeddin Çetin dahil oluyor. Çetin, 2004 yılında mahalleye taşınmış ve o günden beri de sel baskınlarının yaşandığını söylüyor. Çetin, "Sürekli sel baskınları var. Defalarca başvuru yaptık, yetkililer yardım etmiyor. Sel sorunu yeni değil 1993'ten beri yaşanıyormuş, çünkü altyapı sorunlu. Ben Ardahan'lıyım. İnanın köyde yaşamak burada yaşamaktan katbekat iyi" dedi.