4 Mayıs 2024 Cumartesi

Ergsan direnişi 12. gününde: Patronlar artık bizi sömüremeyecek

Direnişin 12. gününde ETHA'ya konuşan İzmir'deki Ergsan işçileri, patronun sefalet ücreti ve kölelik koşulları dayatmasını kabul etmeyeceklerinin altını çizdi. Direnişçi işçilerden Yusuf Çiçek, sendikaya olmayan arkadaşlarına seslendi ve birlikte mücadele çağrısı yaptı. Birleşik Metal-İş İzmir Şube Başkanı Çeltek de "Arkadaşlarımız haklarını alana kadar bu direniş sürecek" dedi. 

İzmir'in Kemalpaşa ilçesi Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Ergsan Döküm fabrikasında kendilerine dayatılan kölelik koşullarına karşı çıkan ve Birleşik Metal-İş üye olan işçilerin direnişi 12. gününde. 

Yetersiz havalandırma sistemi, baskı, mobbing ve kendilerine dayatılan sefalet ücretine karşı hakları için işçiler sendikal mücadeleyi seçti ve DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş'te örgütlendi. Örgütlenme çalışmaları aynı gün fabrikada duyuldu, patron öncü işçilerle birlikte 8 işçiyi ücretsiz izne ayırdı. Olaya müdahale eden sendikayla yapılan görüşmeler sonucunda geri adım atan fabrika yönetimi işçileri işe aldı. 

Ancak bir süre sonra öncü işçiler Yusuf Çiçek, Yemen Ocak, Fatih Mehmet Karabulut'u "bölüm kapatıldı" gerekçesiyle hakları gasp edilerek işten çıkarttı. Sabahın erken saatlerinde yürüyüşle fabrika önünde bir araya gelen işçiler, "Birleşe birleşe kazanacağız", "Direnen işçiler yenilmezler" sloganlarıyla eyleme başlıyor. Sloganlarla hem patrona kararlılıklarını gösterirken çalışan işçileri de birlikte mücadeleye çağırıyor.

Fabrika önüne getirilen davul ve halaylarla direniş alanı şölen alanına dönüşüyor. Çalışan işçiler de vardiya sonrası direnişteki işçilere eşlik ediyor. 

Direnişin 12. gününde 1 Mayıs'ın ön günlerinde direnişçi işçilerden Yusuf Çiçek ve Birleşik Metal-İş İzmir Şube Başkanı Ali Çeltek ile direnişi, işçilerin taleplerini ve nasıl bir yolda ilerleyeceklerini konuştuk. 

ÇİÇEK: HAVALANDIRMA SİSTEMLERİ YETERLİ DEĞİL
Süreci ve maruz kaldıkları hak ihlallerini ETHA'ya aktaran Yusuf Çiçek, "2019 yılınan beri depo ve sevkıyat sorumlusu olarak çalışıyorum. Burada çok sıkıntımız var içerideki hava koşulları mesela. Dökümhanenin havalandırma sistemleri yeterli değil. Ama bundan da öte burası bir aile şirketi herkes bir kanun olmuş. Şöyle anlatayım, evrak ile iş yapmıyoruz onların bağırıp çağırmasıyla çalışıyoruz. Babası gelip ayrı bağırıyor, oğlu gelip ayrı bağırıyor" dedi. 

'TAVUĞUN ÖNÜNE YEM ATAR GİBİ ZAM ATIYORLAR ÖNÜMÜZE'
Her yıl ocak ayında zamlarla ilgili sorun yaşadıklarını söyleyen Çiçek, şöyle devam etti: "Küçücük bir miktar gösteriyorlar bize zam olarak sonra da biraz biraz yükselterek devletin belirlediği maaşa getiriyorlar. Biz zamlarımızı mart ayında öğreniyoruz. Nasıl tavuğun önüne yem atıyorlar ya bizim de önümüze yem gibi zam atıyorlar. Yöneticilerle görüştük zam istedik kabul ettiler, bir hafta kadar sonra bazı arkadaşlarımıza 80, bazı arkadaşlarımıza ise 100 lira zam yaptılar. Şu an fabrikada çalışan insanlar 4 bin 400 ile 4 bin 700 arası maaş alıyor. Yaptıkları işler son derece tehlikeli, tedbir  kıyafeti desen yok. Ama ne zaman fabrikaya denetim geldi o zaman her şey mükemmel. Burada bir iş kazası yaşandı bir arkadaşımızın parmakları koptu, o gün hastaneye götürdüler sonra ne arayan var ne soran."

'DERDİMİZİ ANLATIRKEN KAPIYI GÖSTERDİ'
Yapılan 80 ve 100 liralık zamma itiraz etmek için patronla görüştüklerini belirten Çiçek, "Ülkenin hali malum, yağ olmuş kaç lira nasıl geçineceğiz bu parayla. Biz daha derdimizi anlatırken patron kapıyı gösterdi, 'çalışan çalışsın, çalışmayan defolsun gitsin.'

'ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYİ SEÇTİK'
Zaten stres topu gibi azarlanarak çalışıyoruz, güvenlik tedbiri desen yok, havalandırma yeterli değil üzerine bir de bu ücretlerle çalışmamız mümkün değildi. Kapıyı bize gösterdiler ya biz de gittik sendikal örgütlenme yürüttük. Yemen Ocak, Fatih Mehmet Karabulut ve ben örgütlenme çalışmalarına başladık. Çok güzel geri dönüşler aldık."

'İÇERİYE KORKU VERMEK VE DİRENİŞİ KIRMAK İSTİYORLAR'
Örgütlenme çalışmalarının başladığı gün patronun kendisiyle birlikte 11 Mart günü 8 işçiyi 30 gün ücretsiz izne çıkardığını belirten Çiçek, "Sabah sendikamız fabrika önüne geldi. Gerekli görüşmeler yapıldı. Patron geri adım atıp bizi işe aldı. Kimseyi işten çıkarmayacağız diye söz verdiler. Ama arkamızdan da işçileri satın almaya çalıştılar. Onlara para teklif etmeye başladılar. 12 gün önce de çıkışımız verildi. Bana gerekçe olarak, 'bölüm kapandı' dendi. Benim işten çıkarıldığım gün sevkıyat yapıldı. Asıl amaçları içeriye korku vermek, direnişi kırmak" diye konuştu. 

'ARKADAŞLARIMIZ DİMDİK YANIMIZDA DURDU'
Direnişe başladıklarında gördükleri dayanışmayı, "Arkadaşlarımız dimdik yanımızda durdu" diyerek tanımlayan Çiçek, fabrikada çalışan arkadaşlarına şu çağrıyı yaptı: "Tek çağrım onlara, hala sendikaya üye olmayan arkadaşlarımız var. Korkuyorlar çünkü, korkmasınlar. Gelsinler hep birlikte 'birleşe birleşe kazanacağız' sloganını hayata geçirelim. Mücadelemiz, davamız ekmek için. İşverenler burayı işçileri sömüre sömüre yaptılar, yapmaya devam edecekler. Artık biraz da bizi görsünler."

ÇELTEK: HUKUKİ GİRİŞİMLERİMİZİ BAŞLATTIK
Birleşik Metal-İş İzmir Şube Başkanı Ali Çeltek de işçilerin sendikaya üye olmamaları için kendilerine teklif edilen paraları reddettiğini hatırlattı. Şirketin işçileri taşeron şirkete geçirmeye çalıştığını belirten Çeltek, "Buna karşı gerekli hukuki girişimleri başlattık" dedi. 

'İŞÇİLER HAKLARINI ALANA KADAR DİRENECEĞİZ'
Kapı önü direnişinin fabrika içerisindeki dayanışmayla sürdüğünü belirten Çeltek, "Vardiya sonrası işçiler yanımıza geliyor, birlikte sohbet ediyoruz. Direnişe devam edeceğiz, sendikamızın genel yaklaşımı da bu. Birlikte mücadele verilmesi gereken bir süreç. Kapı önü direnişiyle ilgili bir süre koymadık. Sürece her zamanki gibi üyelerimizle karar vereceğiz. Ama asıl amacımız direnişi kazanımla sonlandırmak. Bunun için de sonuna kadar mücadele edeceğiz."