2 Mayıs 2024 Perşembe

Erdoğan yasakladığı grevleri unuttu: Grev olmuyorsa demek ki işçinin hakkını veriyorsun

Erdoğan grevlerini yasakladığını 'unuttu', "Grev olmuyorsa demek ki işçinin hakkını veriyorsun, hukukunu gözetiyorsun" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen AKP İstanbul İl Başkanlığı Teşkilat Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan'ın konuşmasında CHP'nin belediyecilik anlayışını eleştirirken grev yasaklarını savundu "Bizimle beraber grev denilen olaylar ortadan kalktı" dedi.
 
Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Nurettin Sözen'in," Grevi olmayan bir toplumda yaşamaktansa, çöp yığınlarıyla demokrasi içinde, sendikası, toplu sözleşmesi olan, grevi olan bir düzende yaşamayı yeğlerim diyorum" sözlerine yanıt verdi:
"Sayın Sözen bir açıklama yapmış. Çok ilgilimi çekti. İstanbul'un benden önceki CHP'li belediye başkanı. Nurettin Sözen yapılan eleştirilere, Ümraniye çöplüğünün patlaması ile ilgili dikkat çeken bir açıklama yapıyor. Hakikaten üzüldüm. Hale bak ya! O zaman grevler varmış da çöp yığınları ondan varmış. Sen heralde İstanbu'da yaşamıyorsun. Yoksa uzayda mısın. Ümraniye'de vahşi bir çöp depolama alanı var. Sen büyükşehir belediye başkanı olarak o vahşi çöp depolama alanına nasıl müsaade ettin? Nasıl fırsat verdin? Önce bunun hesabını ver. Ama CHP çöp, çöp yığını, hava kirliliği, CHP bütün bunlarla beraber susuzluk demektir. Sayın Sözen yoksa İstanbul'un susuzluğunu da yine grevlere mi yıkacaksın? Sen nasıl hesap adamısın, nasıl profesörsün? İşte bunların aklı, mantığı bu. Ne oldu? Biz geldik. İstanbul'da çöp kaldı mı? Bizimle beraber grev denilen olaylar ortadan kalktı."
 
Erdoğan "Sen bir siyasetçi olarak grev denilen olayları ortadan kaldıracaksın. Hak vermediğin için grev oldu. Şimdi grevler yok. Eğer grev olmuyorsa demek ki işçinin hakkını veriyorsun, hukukunu gözetiyorsun. Böylece de grevler minimize oluyor. Asgari oluyor. Grevsiz bir toplum meydana geliyor. İzmir'de İZBAN'da grev var. Hadi buyur neden çözmüyorsunuz? CHP, mantığında grev var. Onunla övünüyor ya. Onunla yaşamak kendisi için gurur. Tamam da... O insanlar için çile. CHP, çiledir. Ama biz halkımıza bu çileyi çektirtmedik. Biz halkımıza bu zulmü yaptırtmadık. Susuzluğu, hava kirliliğini, çöpü yaşatmadık." diye devam etti.
 
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
-'Bir gece ansızın gelebiliriz' dedik. Sözümüzde durduk, teröristleri inlerinde bastık ve imha ettik, imha ediyoruz. En son ekonomi silahını çektiler. Kuru, faizi, enflasyonu kurşun gibi üzerimize yağdırdılar. Ülkemizde 16 yıldır temin ettiğimiz güçlü altyapı ve hızlı bir şekilde aldığımız tedbirler sayesinde bunu da kontrol altına aldık.
 
-Seçim kaybeden, oyu düşen, halkla arasındaki iletişimi bozulan her arkadaşımız dönüp kendini sorgulamalı. 'Nerede yanlış yaptım?'. Suçu başkalarına atmak, hele hele millete atmak sadece züğürt tesellisidir. Her ilçede, her ilde eksiğimizi, fazlamızı görüp ona göre yola devam edeceğiz.
 
-Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir telefon görüşmem oldu. Sayın Merkel, 'İstanbul'a Binali Bey'i' koymuşsunuz dedi. Yani tebrikini bildirdi. İstanbul çok önemli bir şehir, sıradan bir şehir değil.
 
-Hassasiyetlere dikkat edeceğiz. 'Burada da işte hanımlar fazla oldu' deme hakkımız yok. Bu toplumun yüzde 51'i bayan. Buna bir defa dikkat edeceğiz.
 
-Dünya değişirken bizim yerimizde saymamız işin tabiatına aykırıdır. 18-35 yaş arası kuşağa kendimizi daha iyi anlatmamız lazım.
 
-Biz İstanbul Belediye Başkanı olarak Meclis Başkanı Binali Yıldırım'ı aday gösterdik. CHP bir ilçe belediye başkanını, vizyonları bu kadar.
 
-Gönül kırıklığı diye bir şeyi asla düşünmüyorum, çünkü siz değerli arkadaşlarım görevi ilk devraldığınız gün hangi heyecandaysanız, bugün de yine görevi devrederken aynı heyecanda koşmaya, desteğinizi vermeye devam edeceğinize inanıyorum.
 
-Bu davanın sonunda mal, mülk, şan, şöhret bekleyen yanılır."