25 Nisan 2024 Perşembe

Erdoğan ekonomiyi uçurduktan sonra şimdi de şahlandırdı

AKP'nin kuruluş yıldönümü programında konuşan Erdoğan, birlikte yola çıkanların millet yolundan ayrıldığını ileri sürerek, "Tek vaatleri Recep Tayyip Erdoğan'ı indirmek" dedi. Ekonomiyle ilgili eleştirilere de yanıt veren Erdoğan, güllük gülistanlık tablo çizmeye devam etti. Yaşanan finansal krizi "ekonomik büyüme bir miktar ivme kaybetti" şeklinde küçümseyerek, salgının etkisinin geçmesiyle ekonomide şahlanma dönemine gireceklerini söyledi.

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan 75. Yıl Cumhuriyet Anfi Tiyatro ve Kültür Merkezi'nde AKP 19. Kuruluş Yıl Dönümü programında konuştu. Erdoğan, 18 yıllık AKP iktidarının icraatlerini anlattı. AKP'nin kuruluşunu Fatih Sultan Mehmet ve Yavuz Sultan Selim'in fetihlerine benzeten Erdoğan, "Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul surlarına, Yavuz Sultan Selim'in Sina çöllerine yürüyüşü büyük değişimlere sebep olmuştur. Milletimiz, 14 ağustos 2001 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi'ni kurarak yeni bir hamle başlatmıştır" diye konuştu.

Erdoğan şunları söyledi:

AKP'DEN AYRILANLARA: TARİH OLDULAR
"Hep söylediğimiz gibi bu partinin kurucusu bizatihi milletimizin ta kendisidir. Şahsım başta olmak üzere, partimizin tüm kademelerinde görev üstlenen herkes, sorumluluğunun doğrudan millete karşı olduğunu bilir ve ona göre davranır. Kerameti kendinde görenler, millete hizmet yolunda ayrılıp şahsi emellerinin peşine düşenler elbette oldu. Hepsi de çok kısa sürede bu gerçekle yüzleşip siyaset tarihinin tozlu raflarında yerlerini almak zorunda kaldı. AK Parti Türk milletinin hayallerini gerçekleştiren, ümmetin umutlarını canlandıran, insanlığın önünde yeni kapılar açan bir parti kimliğine sahiptir. AK Parti, Türkiye'nin son 18 yılının mimarı olmanın yanında 2023 hedefleri, 2953 ve 2071 vizyonuyla ülkemizin istikbaline taliptir. AK Parti dışında bir hedef, bir proje, bir program sahibi bir siyasi teşekkül bulunmuyor. Tek vaatleri Recep Tayyip Erdoğan'ı indirmek.

"Horasan erenlerinin Anadolu'ya, Balkanlar'a, Avrupa içlerine yürüyüşü sevgi ve hoşgörü ikliminin bu beldelerde yayılmasını sağlamıştır. Coğrafyamızı medeniyet güneşinin sarması da büyük yürüyüşler sayesindedir. Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul surlarına, Yavuz Sultan Selim'in Sina çöllerine yürüyüşü büyük değişimlere sebep olmuştur. Milletimiz, 14 Ağustos 2001 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi'ni kurarak yeni bir hamle başlatmıştır."

2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde hukuksuzluklarla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Erdoğan şöyle devam etti:

"Özellikle 3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından AK Parti hükümet eden ama iktidar olamamış bir parti oluşturmak için oynanan oyunları hep aklımızda tutmalıyız. Kendilerini milletin üstünde gören ve ülkenin sahibi olduğunu sanan azınlığın, her köşeden bize tuzaklar kurduğunu dün gibi hatırlıyoruz. YAŞ toplantılarından dönemin Cumhurbaşkanı'nın davetlerine kadar krizlere muhatap bırakıldığımızı biz biliyoruz. 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde iyice ayyuka çıkan hukuksuz, ahlaksız, pervasız girişimlerin hiçbirine eyvallah etmedik. Bunun bedelini de kapatma davasıyla ödedik. Biz demokratik teamüllere ne kadar sarılırsak sarılalım karşımızdaki faşist kafa yine durmadı. Milletimiz, 411 el kaosa kalktı manşetindeki kendi iradesini hiçe sayan alçal zihniyeti hiçbir zaman unutmayacaktır."

ORUÇ REİS'E SALDIRI
"Dört bir yandan ellerine geçirdikleri her malzemeyle yüklendiler. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar yeni bir boyuta taşındı. Çok daha sert, çok daha sinsi, yer yerde kanlı bir sürecin içine giriyoruz. Gezi olaylarıyla sokakları işgale, çukur eylemleriyle mahalleleri bölmeye çalıştılar. PKK'sından DEAŞ'ına kadar tüm terör örgütlerini en azgın şekilde üzerimize saldılar. 15 Temmuz'da darbe girişimine kalkıştılar. Yürüttüğümüz harekatlarla bu saldırılara karşı cevaplarımızı anladıkları dilden verdik. Bugün de verdik ha. Bak bizim Oruç Reis'imize sakın ha saldırmayın, saldıracak olursanız bunun bedelini ağır ödersiniz dedik ve bugün ilk cevabı aldılar. Her saldırının görünmeyen hançeri olan ekonomiyi, kur, faiz, enflasyon üçgeninde daha güçlü bir şekilde devreye soktular. Bu konuda da gereken tedbirleri alarak ekonomimizi güçlendirdik. Salgın döneminde yaşananlar her alanda sahip olduğumuz altyapının önemini ortaya koymuştur."

'SALGIN GEÇERSE EKONOMİ ŞAHLANACAK'
Ekonomik durumla ilgili Erdoğan, eleştirilere "Ekonomik büyüme bir miktar ivme kaybetti. Salgının etkilerinin geçmesiyle, ekonomide şahlanma dönemi olacağına inanıyorum" dedi.

Erdoğan 18 yıllık iktidarında olumlu olan her şeyi kendilerinin yaptığını ileri sürerken, olumsuzlukları CHP'nin üzerine attı. Türkiye riskli ülkeler arasında sayılmaya devam ederken Erdoğan, "Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında dahil edeceğimiz bu dönemde adım adım 2023 hedeflerimizle, 2053 ve 2071 vizyonlarımızla adım adım büyüyeceğiz" dedi. 

Erdoğan şöyle konuştu:

"Mayıs 2013'e geldik, biz IMF'e olan borcumuzu sıfırladık. E nasıl oldu? Faiz noktasında koyduğumuz tavırlarla oldu, işi bitirdik. Ana muhalefet çıkmış diyor ki, IMF'ten borç alın, o sizin işiniz. Biz de diyoruz ki "Biz bize yeteriz". Bugüne kadar yettik, bundan sonra da yeteceğiz. 2002 öncesinde uluslararası doğrudan yatırımlar ülkemizin yolunu dahi bilmezken, son bir yılda 23 milyar uluslararası yatırım çeker olduk. Merkez Bankamızın toplam rezervleri 27,5 milyar dolardı. 135 milyar doları bulduk. Şu anda 90 küsür gibi bir rakamdayız. Merkez Bankamızın gücü inşallah çok daha farklı bir getiriyi sağlayacak. 2013'ün mayıs alında Merkez Bankası politika faizi sadece yüzde 4,5'ti. 2013'ten günümüze kadar olan dönemi mücadele dönemi olarak adlandırıyorum. Yaşadığımız her bir saldırının doğrudan ve dolaylı etkileriyle ülkemize ağır bedelleri oldu. Faizler ve enflasyon yeniden çift hanelere yükselirken, ekonomik büyüme bir miktar ivme kaybetti. Ekonomimizin daha güçlü bir şekilde yola devam etmesini sağladık. 2019 yılı sonu ile kıyasladığımızda 2002'nin kat be kat üzerindeyiz.

"Satın alma gücü paritesine göre 2002'de 17. büyük ekonomiyken, bugün 13. büyük ülkeyiz. İhracatımızı 180 milyar dolara taşıdık. Turizmde 2019'da 52 milyon turist sayısına ulaştık. En ciddi kaybımız Koronavirüs sebebiyle burada oldu. Dünyanın en fazla turist ağırlayan 6. ülkesi olduk. İhracatımızda ve turizm sektöründe görülen bu güçlü ivme sayesinde cari işlemler hesabımız ilk defa fazla verdi. 2002'den itibaren ülkemize gelen doğrudan yatırımlar 2019'da 217 milyar dolar seviyesini aştı. Kamu borç stoğunun milli gelire oranı yüzde 72,1'de, yüzde 32,8'e indi. Bütçe açığının milli gelire ıranı yüzde 2,9'a geriledi. Sanayi üretimimizi her yıl ortalama yüzde 5,9 artırmayı başardık. Organize sanayi bölgesine sahip olmayan hiçbir ilimiz kalmadı. İlk defa araştırma geliştirme harcamalarının milli gelirimizdeki payının yüzde 1'i aştığına sahip olduk. Muhalefet diyor ya, tarımda çiftçimiz battı bitti. Hiç merak etmeyin, öyle ellerinizi de fazla ovuşturmayın. Türkiye tarımda patlama üzerine patlama yapacak. Dünyanın sayılı tarım ülkelerinden birisi haline gelecek. Tarımsal ihracatımız da 3,8 milyar dolardan, 18 milyar dolara yükseldi. Uluslararası endeksler ise başarı elde ettiğimiz diğer alanlar oldu. İş yapma kolaylığı endeksinde son 2 yılda 27 basamak yükselerek 33. sıraya yükseldik. İnsani gelişme raporunda ise 58. sıraya yükselerek ilk defa 'çok yüksek insani gelişme' kategorisinde yer aldık. İnşallah salgının ve etkilerinin geçmesiyle, ekonomide yeni bir döneme gireceğiz, bu dönemin de şahlanma dönemi olacağına inanıyorum. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında dahil edeceğimiz bu dönemde adım adım 2023 hedeflerimizle, 2053 ve 2071 vizyonlarımızla adım adım büyüyeceğiz.