Eğitim Sen: Eğitim emekçilerinin mağduriyeti giderilsin
Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un eğitim emekçilerinin mağduriyetinin giderilmesini istedi.
Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu yayınladığı üçüncü "Eğitim Günlüğü"nü Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un bugünkü açıklamalarına ayırdı.
MEB ve YÖK'e yaptıkları çağrıları olumlu yanıt alamadıklarını ifade eden Eğitim Sen, çağrılarını yineleyerek "Gelin bu süreci birlikte, dayanışma ve ortak akılla sürdürelim" dedi.
Eğitim alanında en fazla ücretli öğretmenler, usta öğreticiler ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışan 32 bini öğretmen olmak üzere 60 bin çalışanın mağdur olduğunu belirten Eğitim Sen, bu mağduriyetin giderilmesini istedi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un bugün katıldığı televizyon programında konu ile ilgili sorulan sorulara sonum yanıtlar vermediğine dikkat çeken Eğitim Sen, bunun yerine açıklanan ekonomik destek paketinden kimi kesimlerle ilgili talepte bulunduklarını ifade etmekle yetindiğini ifade etti. Eğitim Sen, mağdur olan kesim için gerekli girişimlerde bulunacağını kaydetti.
MEB'in tüm uyarılarılara rağmen meslek liselerinin bir bölümünü açık tutarak, öğretmen ve öğrencilerin çalışmaya devam etmesini sağladığı ifade edilen Eğitim Sen açıklamasında, "Kuşkusuz, salgın tehdidine karşı bütünlüklü mücadele esastır ve tüm kesimler burada üzerini düşeni yapmalıdır. Ancak, gerekli koşulların sağlandığı, önlemlerin alındığı ve mesleğinde profesyonel çalışanlar tarafından üretilmesi gereken malzemenin, öğretmen ve öğrencilere ürettirilmesi doğru bir tutum değildir" diye belirtildi.
Meslek liselerini okul olarak değil, işletme olarak gören bu yaklaşımın, öğretmen ve öğrencileri de çalışan olarak gördüğünü ifade edilen açıklamada, İstanbul'da bulunan 7 okulun tek kullanımlık önlük ve tulum üretmeye başladığını kaydetti. Eğitim Sen, "MEB'e öğretmen ve öğrencilerle ilgili tedbir kararlarının ayrımsız uygulanması çağrımızı bir kez daha yineliyoruz" dedi.
Eğitim Sen açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
"20 Mart 2020 tarihinde yayınlamış olduğumuz Eğitim Günlüğü-2 Madde 4'de, önümüzdeki dönemde MEB tarafından yapılması planlanan 2 sınava (Bursluluk ve LGS) dikkat çekerek, bunlarla ilgili yeni bir planlamaya ihtiyaç olabileceğini belirtmiştik. MEB, uyarılarımızı dikkate alarak, 25 Nisan tarihinde yapılacak olan 'Bursluluk' sınavına 6 Haziran 2020 tarihine erteledi. Ancak takvime göre, 7 Haziran tarihinde de 'Merkezi Sınavla Öğrenci Alan Ortaöğretim Kurumları Sınavının' yapılacağı dikkate alındığında burada bir sıkışma yaşanacağı açıktır. Ayrıca, salgın tehdidinin seyrinin ne olacağının bilinemiyor olması da, Ayrıca planlama yapmayı güçleştiren bir durumdur. Bu nedenle, önerimiz sınavların, yapılacakları tarihler sonradan belirlenmek üzere, ertelenmesi ve durumun MEB ve ilgili kesimlerin ortak oluşturacağı kurullarla değerlendirilmesidir. Eğitim Sen bu konuda sorumluluk alacağını kamuoyuna bildirir.
"Ortaöğretim Genel Müdürlüğü tarafından bu dönemde dijital ortamda katılımın olacağı 'Evde Kodluyorum' ve 'Kitap Okuma-Eleştirel Bakış' olacağı iki adet yarışma yaşama geçirilecek. Yaşanılan bu olağanüstü dönemde öğrencilerin eğitimden kopmaması için böylesi bir etkinliğin düzenlenmesi kabul edilebilir olsa da, katılımın sadece dijital ortamda olacak olması öğrenciler arasında eşitsizlik yaratma olasılığına sahiptir. Tüm öğrencilerin eşit teknolojik olanaklara sahip olmadığı düşünüldüğünde, yapılması gereken tüm öğrencilerin eşit koşullara sahip olmasını sağlamak olmalıdır. Bu nedenle, MEB olanağı olmayan öğrencilere bunu sağlamak için adım atmalıdır.
"MEB, 13 Mart tarihli makam onayı ile 3-4 Nisan 2020 tarihlerinde yapılması planlanan 'Eğitim ve Ahlak' kongresinin iptal edildiğini resmi yazı ile il milli eğitim müdürlüklerine gönderdi. Bu kongrenin yapılmasının yaratabileceği olumsuzlukları kamuoyu ile paylaşmıştık. Burada dikkat çekici olan nokta ise, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanının, bu iptali makam onayının alındığı tarihten iki gün önce kişisel sosyal paylaşım hesaplarından duyurmuş olmasıdır. Kamu kurumlarının ve yöneticilerinin olması gereken işleyişinin dışına çıkmasının yarattığı keyfiyetin olumsuz sonuçlarını defalarca gözlemlediğimiz için, bu konuda hassas davranılması gerektiğini belirtmek isteriz."