2 Mayıs 2024 Perşembe

DTK'dan Maxmur Kampı ve Şengal'in bombalanmasına tepki

Şengal, Şehit Rüstem Cudi (Maxmur) Mülteci Kampı ve Medya Savunma Alanları'nın dün gece TSK savaş uçakları tarafından bombalanmasına tepki gösteren DTK, "Kürt halkı bu savaş ve faşizm çığırtkanlığına karşı birliğini oluşturmalı ve sesini demokratik ve meşru yollardan yükseltmelidir" dedi.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Şengal, Şehit Rüstem Cudi (Maxmur) Mülteci Kampı ve Medya Savunma Alanları'nın dün gece bombalanmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "Bu saldırılardan da anlaşıldığı gibi hergün eriyen AKP Kürtlere saldırmayı bir kurtuluş yolu olarak seçmiştir. 7 Haziran yenilgisinden beri savaşla ayakta kalan AKP bu seçeneğinden dolayı da kaybedeceği kesindir. Bütün mesele Kürtlere biraz daha vurarak kendilerini yargılanmaktan kurtarmaktır. Türkiye halkları AKP'nin savaşın arkasına gizlenen bireysel çıkarları görmelidir" diye kaydedildi.

İktidarın bir diğer meselesinin HDP'nin demokrasi yürüyüşünü boşa çıkarma ve provoke etme isteği olduğu ifade edilen açıklamada, "Yürüyüşün başladığı güne denk getirilmesi kimin savaştan ve ölümden, kim barıştan ve yaşamdan yana olduğunu göstermektedir. Bu anlamda ne pahasına olursa olsun HDP'nin demokrasi yürüyüşü amacına ulaşana kadar sürmelidir" diye vurgulandı.

Tarihin tekerrür ettiğine dikkat çekilen açıklamada, "Yıllardır aynı tekniklerle aynı sonuçlar alınmaya çalışılıyor. Fakat dönüp dolaşıp aynı noktaya geliniyor. Kürt halkının dört parça Kürdistan'da asla vazgeçemeyeceği hakları var. Yıllardır bu hakların verilmemesi için her türlü çirkin yola başvuruluyor. Ancak yıllardır devam eden savaş gerçeği bu hakları daha da evrensel bir noktaya taşıdı" diye kaydedildi.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
"Bu bağlamda AKP'nin savaş ve ölümü makinesi haline geldiği, kendini ayakta tutmak için her türlü çirkefliği yapabileceği bir kez daha ortaya çıkmıştır. BM statüsünde olan mülteci kamplarını ve sivil yerleşim yerlerini bombalamak suçtur. Fakat AKP açısından Türkiye'nin ilerde uluslararası kamuoyundan ne ile şuçlanacağının hiçbir önemi yoktur. AKP için önemli olan bir gün daha ömrünü uzatabilmektir.

"Tüm dünya halklarını, demokratik kitle örgütlerini ve uluslarası kamuoyunu AKP'nin Kürt halkı üzerinde içerde ve dışarda uyguladığı faşizm karşısında sessiz kalmamaya davet ediyoruz. Kürt halkı bu savaş ve faşizm çığırtkanlığına karşı birliğini oluşturmalı ve sesini demokratik ve meşru yollardan yükseltmelidir. AKP'nin istediği kaos, gerilim ve savaştır. Tüm Kürtler AKP'nin gerçek yüzünü görmeli ve ona göre konum almalıdır. Ona karşı biz de Kürt halkının siyasi taleplerini gerçekleşmesi için savaş çığırtkanlığına karşı barış ve demokrasi talebinden asla vazgeçmeyeceğiz."