19 Mayıs 2024 Pazar

'Doğru bilinen yanlışlar' #HepimizGöçmeniz kampanyasıyla anlatılacak

Toplumda nefret, ırkçılık ve ayrımcılığı besleyen ve "doğru" bilinen yanlışların tek tek anlatıldığı bir video ile #HepimizGöçmeniz sosyal medya kampanyası başlatılıyor. Konuya ilişkin yapılan açıklamada, göçmenlerin maruz kaldığı haksızlıklar aktarılırken kampanyaya destek çağrısı yapıldı.

Hepimiz Göçmeniz Platformu, Uluslararası Mülteci Hakları Derneği, Suriye Dernekler Platformu, Mülteciler Derneği'nin de aralarında olduğu kurumlar Taksim Hill Otel'de, "Hepimiz göçmeniz" şiarıyla Suriyeli göçmenlerle ilgili basın toplantısı düzenledi.

Başta Suriyeli mülteciler olmak üzere, toplumda nefret, ırkçılık ve ayrımcılığı körükleyen "doğru" bilinen yanlışların anlatıldığı bir video ile sosyal medyada başlatılacak kampanyanın duyurusu yapılan toplantıda, videonun yaygınlaştırılması çağrısı yapıldı.

Ortak basın metnini okuyan Yıldız Onan, göçmenlere yönelik ırkçılık ve ayrımcılığın 2019'da da devam ettiğini vurguladı. Göçmenlere yönelik saldırıları hatırlatan Onan, "İçişleri Bakanlığı'nın Ekim ayı sonunda yaptığı açıklamaya göre, 365 bin göçmen Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatlarının yapıldığı bölgelere geri döndüler. Her ne kadar bunların 'gönüllü' geri dönüşler olduğu söylense de, insan hakları örgütlerinin raporlarına ve medyaya yanıysan bilgiler, çok sayıda kişinin istek ve iradesi dışında geri gönderildiğini ortaya koyuyor" dedi.

ONAN: GÖÇMENLERLE DAYANIŞMA İÇİNDEYİZ
Özellikle Suriyeli göçmenler bağlamındı ayrımcılık ve ırkçılığın, sosyal medyada ve başka mecralarda dolaşıma sunulan bir dizi gerçek dışı bilginin önyargıları pekiştirmesinden beslendiğini dile getiren Onan, "Ayrımcılığa, ırkçılığa ve yalanlara karşı göçmenlerle dayanışma içindeyiz. Tıpkı kendimiz için olduğu gibi onlara sağlanan hizmetlerin de iyileştirilmesini ve en yoksulların faydalanabileceği şekilde ücretsiz olmasını talep ediyoruz" diye konuştu.

"Suriyelilerin çalışma hayatında, kaçak, güvencesiz, ağır sömürü koşullarında yoksulluğa mahkum edilmelerine karşı çıkıyoruz" diyen Onan, özgürlüklerden yana olan herkesi ayrımcılığa ve ırkçılığa karşı göçmenlerle dayanışmaya çağırdı. Onan, şöyle devam etti: "Göçmenlerle bağlar kuran bir toplum, kendi sorunlarını halletme konusunda da daha güçlü olacaktır. Bu günden itibaren videolarımızı #HepimizGöçmeniz hastaghı ile sosyal medyadan paylaşacağız. Bunu yaygınlaştırmamıza yardımcı olmamızı bekliyoruz."

DEMİR: KENDİ ÜLKELERİNDEN SEVEREK GELMEDİLER BURAYA
Uluslararası Mülteci Derneği Başkanı Avukat Abdullah Resul Demir, özellikle sosyal medya olmak üzere son zamanlarda Suriyelilerle ilgili doğru olmayan haberlerin artığına dikkat çekti. Sosyal medyanın toplum üzerindeki etkisine vurgu yapan Demir, "Ne yazık ki sadece Suriyeliler değil tüm mültecileri etkisi altına alarak, onlara karşı ırkçı saldırılar sergilenmekte ve ayrımcı politikalar uygulanmaktadır" dedi. Suriyeliler ile ilgili doğru olmayan bilgilerin yayıldığını ve Suriyelilere karşı tepkilerin arttırıldığının altını çizen Demir, "En önemli örneği Mersin'de Suriyeli bir çocuğa atılan tokattan görebiliriz" ifadesini kullandı. Suriyelilerle görüştüklerinde asla ayrışmadan yana olmadıklarını, bir arada yaşamayı savunduklarını dile getiren Demir, "Kendi ülkelerinden buraya severek gelmediklerini söylüyorlar" vurgusu yaptı.

DAVUT: 'GÜVENLİ BÖLGE' OLUŞURSA ZATEN SURİYELİLER KENDİ DÖNECEK
Suriye Dernekler Platformu Başkanı Mehdi Davut da "güvenli bölge"ye ilişkin konuştu. 29 Kasım'dan bu yana bölgenin 31 kez bombalandığına dikkat çeken Davut, "Türkiye sınırında olan misket bombasıyla vuruldu ve yaklaşık 50'den fazla yaralı, en son 9 ölü vardı. Sayı sürekli artıyor. Bahsedilen 'güvenli bölge' oluşmadıkça insanların oraya dönmesi imkansız. Oluştuğu takdirde zaten kendiliğinden giderler, buradaki Suriyelilerin içinde geri dönme umudu var" diye konuştu. Davut, kampanyaya katılım çağrısı yaptı.

KESKİN: YAŞAM HAKKIYLA BİRLİKTE TÜM AYRIMCILIKLARA KARŞI MÜCADELE ETMELİYİZ
Böyle bir toplantı ve kampanya düzenlemenin nedeninin göçmenler değil sistemin kendisi olduğunun altını çizen Hepimiz Göçmeniz Platformu'ndan Doç. Dr. Ferda Keskin, "Savaş iklim değişikliği, kriz gibi sorunlarla karşı karşıyayız" dedi. Irk, din, etnisite, toplumsal cinsiyet gibi çok farklı alanlarda yapılan ayrımcılıklardan bir tanesini mültecilere karşı alınan tavır olduğuna vurgu yapan Keskin, "Her türlü ayrımcılığa karşı verilen mücadelenin parçası olduğunu hatırlamak gerekir. Bu dünya yaratılırken herkesin ortak malı olarak yaratıldı. Ama daha sonra bölüştürülmüş olabilir. Ama esas itibariyle herkesin ortak malı olarak yaratıldığı için herkesin dünyanın her yerine gitme, yaşam kurma hakkı, oradakilerle yaşama hakkı olduğunu düşünüyorum. Dünyanın başka yerlerindeki insanların hakkını savunmak için buradayız. Bununla birlikte diğer tüm ayrımcılıklara karşı olmalıyız" ifadesini kullandı.

AKINCI: MÜLTECİLERİN İNSAN OLDUĞU UNUTULUYOR
Mülteci Hakları Derneği Genel Koordinatörü Halil İbrahim Akıncı 5 yıldı mülteci hakları için mücadele ettiklerini kaydetti. Bir siyasetçinin mültecilerle ilgili verdiği yanlış bilgiyi düzeltmek istedikleri için sosyal medya hesaplarının askıya alındığını kaydeden Akıncı; kan, gözyaşı, vahşet ve bir çocuğun intiharı gibi videoların sosyal medyada dolandığında tepkilerin arttığına dikkat çekti. Akıncı, bu videolarda yer alanlar yaşanmadan mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. "Mülteci topluluğunun insan topluluğu olduğunu ve insan hakların kullanmaları gerektiğini unutuyoruz" diyen Akıncı, buna karşı mücadeleye çağırdı.

'EKONOMİK NEDENLERLE IRKÇI YAKLAŞIMLAR OLUYOR'
Medipol Akdeniz Üniversitesi'nden Kenan Şahin de göçün tarih boyunca var olduğun ve iyi şeylere de vesile olduğun belirti. Resmin tümünü görmek yerine bazen ekonomik bazen de politik kaygılarla farklı değerlendirildiğini söyleyen Şahin, "Umutla göç edenlere karşı pozitif yaklaşımlar olduğunu. Bununla birlikte ekonomik nedenlerden dolayı o ülkelerde ırkçı yaklaşımlar olduğunu biliyoruz" diye konuştu. Türkiye'den başka ülkelere göç eden Türklerin maruz kaldığı ırkçılıklara ilişkin de örnekler verdi.

Soru ve cevaplarından ardından panelde, kampanyanın videosu paylaşıldı. Videoda, "Suriyeli esnaflar vergi vermiyor", "Suriyeliler çalışma izni alıp istediği yerde çalışıyor", "Suriyeliler devletten maaş alıyor", "Suriyeliler istediği üniversiteye sınavsız giriyor", "Devlet üniversiteye giden her Suriyeliye burs veriyor", "Suriyeliler arabaları için vergi ödemiyor", "Suriyeliler hastanede sıra beklemiyor", "Suriyeliler su, elektrik ve doğalgaz faturası ödemiyor" gibi toplumda en çok nefrete neden olan yanlış bilgilerin doğruları anlatılırken, buna karşı da nasıl mücadele edileceği bilgisi verildi.