Doğan: Toplum bu süreçte somut adım görmek istiyor
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Meclis'te kurulan komisyona işaret ederek, "Umarız önümüzdeki dönem daha hızlı ve odaklı çalışır ve yine Kürt sorununu yaratan nedenlerin esasına dair de konuşabilir, tartışabilir ve buna ilişkin bir takım tekliflerde bulunabilir" dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, güncel gelişmeler ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) gündemlerine ilişkin partinin Ankara'da bulunan genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
CHP'nin İstanbul il kongresine yönelik durdurma talebine tepki gösteren Doğan, "Yine bir mahkeme eliyle açıkça anayasal suç işleniyor. Bu bir CHP meselesi değil, Türkiye'nin demokrasi meselesidir" dedi. Bu tutumdan vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayan Doğan, "Bugün CHP'ye, dün DEM'e, yarın yine DEM'e, sıra dolayısıyla her an herkese gelebilir. Sıranın her an herkese gelmemesi için eşit, hiç kimseye ayrımcılığın yapılmadığı köklü bir sistem değişikliğine ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.
'GAZZE'DEKİ SOYKIRIM DÜNYANIN GÖZLERİ ÖNÜNDE YAŞANIYOR'
Filistin'de devam eden soykırıma dikkat çeken Doğan, "Filistin meselesi çözülmediği sürece Ortadoğu'da eşit, özgür bir yaşamdan, ezilen halkların özgürlüğünden bahsetmemiz mümkün değil. Dolayısıyla Birleşmiş Milletler'in 80. Genel Kurulunun New York'ta toplanmış olması ve bu toplantıda resmen olmasa da genel kurulunun ana gündeminin Filistin olması, bu konuya ilişkin yapılan açıklamalar, dayanışma çağrıları, tüm bunların kalıcı bir barışa evrilmesi için somut adımlarla desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz DEM Parti olarak. Gazze'de artık Birleşmiş Milletler'in de resmi olarak kabul ettiğini söyleyebileceğimiz bir soykırım yaşanıyor. Ve bu soykırım yine dünyanın gözleri önünde açıkça yaşanıyor" dedi.
'FİLİSTİN'DEKİ SOYKIRIMA KARŞI SOMUT ADIMLARA İHTİYAÇ VAR'
Gazze'de en kısa sürede ateşkes ilan edilmesi gerektiğini ifade eden Doğan, Filistin coğrafyasında tüm halklar ve inançların eşit ve özgür bir biçimde yaşadığı demokratik bir modelin hayata geçmesi gerektiğini dile getirdi. Doğan, şöyle devam etti: "Ortadoğu'da patlayan her silah, atılan her bir bomba, kalkan her bir savaş uçağı ancak ve ancak halklar arasındaki yarılmaları derinleştirir. Bunu derinleştirmek yerine halklar arasındaki mesafeleri kapatmak ve yan yana gelişleri eşit ve özgür bir şekilde sağlamak gerekiyor. Bu sebeple de bu soykırım, uluslararası toplum tarafından atılacak somut adımlar olmadan durmaz. Bunu biliyoruz. Somut adımlara ihtiyaç var. Hem bu soykırımın durması hem de dünyanın gözü önünde devam eden bu ambargonun durdurulması ve kaldırılması için."
'MECLİS BARIŞ MESAİSİ YAPMALI'
Barış ve Demokratik Toplum sürecine işaret eden Doğan, "Somut adım görmek istiyor insanlar. Hem siyaset hem toplum somut adım görmek istiyor" dedi. Sürecin ivme kazanması için ilgililerin cesur bir kurucu irade ortaya koyması gerektiğini vurgulayan Doğan, Meclis'te kurulan komisyonun yalnızca dinlemelerle yol alamayacağının altını çizdi. Numan Kurtulmuş'un bugün komisyon toplantısı öncesi yaptığı konuşmayı hatırlatan Doğan, "Bundan sonra bir raporlama olacağını söylüyor ve aynı zamanda yasal bir takım düzenlemelerin Ekim ayına yetiştirileceğini söylüyor. Geç kalmış bir açıklama ama değerli bir açıklama. Biz meclis açılışında, meclisin barış mesaisi yapması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
'BEKLENEN, KOMİSYONUN DAHA HIZLI VE ODAKLI ÇALIŞMASIYDI'
Doğan, şu ifadeleri kullandı: "Ekim 2024'ten bugüne geldiğimiz sürece baktığımızda, bu süreci takip edecek birtakım yasal düzenlemeleri, hukuki düzenlemeleri, belki özel yasaları çıkarabilecek, infazla ilgili bir takım düzenlemeler yapabilecek bu komisyonun kurulmuş olmasının önemini ve bundan sonraki odağının ne kadar değerli olduğunu hep hatırlattık ve nihayet komisyon başkanından bundan sonra bir takım düzenlemeler yapılacağına ilişkin açıklama geldi. Bunun takipçisi olacağız. Beklenen, daha hızlı ve odaklı çalışmasıydı. Umarız önümüzdeki dönem daha hızlı ve odaklı çalışır ve yine Kürt sorununu yaratan nedenlerin esasına dair de konuşabilir, tartışabilir ve buna ilişkin bir takım tekliflerde bulunabilir."
'SAYIN ÖCALAN DİNLENMELİ'
Çatışmasızlığın kalıcı hale getirilebilmesi için Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ın mutlaka komisyon tarafından dinlenmesi gerektiğini dile getiren Doğan, "Madem ezberleri bozmaktan, madem tabuları yıkmaktan bahsediyoruz o halde cesaretle mecliste söylenmiş söze sahip çıkmak gerekir. Sayın Öcalan dinlenmeli. Sayın Öcalan'ın görüşleri, önerileri bir şekilde bu komisyona akmalı. Bu olması gereken. Olması gereken bir şeyi yapmamanın ya da üzerine tartışmanın bir anlamı yok. Bu zaman kaybettirir. Daha hızlı ilerlemek için de bunu geciktirmeden hayata geçirmek gerekiyor" dedi.
'BU SÜRECİN TOPLUMSALLAŞMASINA İHTİYAÇ VAR'
Bu sürecin yalnızca iktidar blokunun insafına bırakılamayacağının altını çizen Doğan, "Bu sürecin toplumsallaşması, bu sürecin her birimiz tarafından kendi hayatlarımıza sahip çıkıyormuşçasına desteğe, sarılıp sarmalanmaya ihtiyacı var. Kırılgan noktalarının arttırılmasına değil, aksine güçlü yanlarının arttırılmasına ihtiyacı var. O yüzden hep birlikte Barış ve Demokratik Toplum Sürecine sahip çıkıp meclisin yeni dönemde yeni yasalarla Türkiye'yi demokratikleştirecek, hepimizin özlem duyduğu eşit, özgür, demokratik bir Türkiye'ye bizleri götürebilecek yolu açacak, düzenlemeleri yapacak, bu mesaiyi yapacak, toplumla yeniden bütünleşecek bir mesai yapması konusunda kararlılığı gösterecek bir meclis dönemi olmasını temenni ederiz" ifadelerini kullandı.
'ÖCALAN FARKLI KESİMLERLE İLETİŞİMDE OLMALI'
Doğan, açıklamalarının ardından basın emekçilerinin sorularını yanıtladı.
DEM Parti'nin genişletilmiş bir heyetle İmralı'ya gideceğine dair iddiaları yanıtlayan Doğan, İmralı'daki tecridin esnetilmesinin, tecridin bittiği anlamına gelmediğini vurguladı. Doğan, "Bir kere aile görüşmeli, avukatlar görüşmeli, bütün haklarından elbette yararlanabilmeli. Ve elbette DEM Parti Eş Genel Başkanları başkanlığında Merkez Yürütme Kurulu üyelerimizden oluşan bir heyetin gideceğini söylemiştim. Biz bunu bekliyoruz. Bunun gerçekleşmesi gerekiyor tabii ki. Yani artık yalnızca DEM Parti ile değil, sayın Öcalan Türkiye'de farklı kesimlerle iletişimde olmalı" dedi.
Gelen sorular kapsamında AKBK'nın "umut hakkı"na dair açıklamalarını da değerlendiren Doğan, "umut hakkı"nın yalnızca Öcalan'ı değil binlerce insanı ilgilendirdiğine işaret etti. Bu durumun açık bir insan hakkı ihlali olduğunu ifade eden Doğan, "Bu insan hakkı ihlali sonlandırılmalı ve umut hakkı ilkesinden yararlanmalı, başta sayın Öcalan olmak üzere bundan dolayı mağdur edilen herkes" dedi.