27 Kasım 2025 Perşembe

Doğan: Suriye'de Alevilere yönelik saldırıya sessiz kalmamak gerekiyor

Suriye'de Alevilere dönük örgütlü nefret suçu işlendiğinin altını çizen Doğan, Suriye'de yaşananlara sessiz kalmanın suça ortaklık etmek olduğunu dile getirdi. Doğan, "Hangi etnik kimliğe ve inanca mensup olursa olsun, herkesin yaşam hakkının en temel insan hakkı olduğu gerçeğinden hareketle, bu hakkın güvence altına alınması gerektiğini unutmadan hareket etmeli" dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Abdullah Öcalan'la görüşmenin tarihi olduğunu dile getiren Doğan, İmralı yolunu resmi olarak açan siyasi adımın devam etmesi gerektiğini söyledi. 

Kent uzlaşısı davasında tutuklu bulunan herkesin serbest bırakılmasını isteyen Doğan, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın neden hala tutuklu olduğunu Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a sordu. 

'SURİYE'DE ALEVİLERE DÖNÜK ÖRGÜTLÜ NEFRET SUÇU İŞLENİYOR'
Cihatçı HTŞ çetelerinin Suriye'de Alevilere yönelik katliam saldırılarına dikkat çeken Doğan, "Özellikle Alevilere dönük örgütlü bir nefret suçu işleniyor orada. Bu saldırıların tesadüfi saldırılar olduğunu düşünmüyoruz. Süveyda'da 18 yaşında genç bir kadın ve annesi başından vurularak öldürüldü. Tartus, Banyas'ta yine yüksek bir tansiyon var. Kürtlerin yoğunlukta olduğu Şeyh Maksut'ta dron saldırısı haberleri var. Alevilerin çoğunlukta olduğu bölgelerde gerçekleşen bu yeni saldırı dalgasına karşı sessiz kalmamak gerekiyor. Suriye'de yaşayan farklı kimliklerin ve inançların, onların yaşam hakkının savunulması tüm insanlığın görevi. Bu katliamlara karşı sessiz kalmamak ve mutlaka Suriye'de demokratik bir düzenin sağlanabilmesi için mücadele etmek gerekiyor. Alevilerin, Kürtlerin ve Dürzilerin yoğun yaşadığı bölgelere yönelik gerçekleşen bu saldırıların tam da 10 Mart Mutabakatının son aşamasına dair tartışmalar ve açıklamalar yapılırken geliyor olmasını bir tesadüf olarak değerlendirmiyoruz" dedi. 

'SURİYE'DE YAŞANANLARA SESSİZ KALMAK SUÇA ORTAK OLMAKTIR'
Herkesin dikkatli, duyarlı, sorumlu ve ciddi olması çağrısı yapan Doğan, "Suriye İnsan Hakları Gözlemevinden aldığımız verilerle de paylaşmaya çalıştık ama yineliyorum. Bunlar bir tesadüf değil. Dolayısıyla bu vahşetin karşısında sessiz kalmak ancak bu suça ortak olmak olur. Bu suça kimse ortak olmamalı. Yapılması gerekenler belli, uluslararası alanda da yapılması gerekenler belli. Tabii Türkiye'nin de bu konuda sorumlulukları var. Herkes bu sorumlulukları yeniden hatırlayarak hareket etmeli. Hangi etnik kimliğe ve inanca mensup olursa olsun, herkesin yaşam hakkının en temel insan hakkı olduğu gerçeğinden hareketle, bu hakkın güvence altına alınması gerektiğini unutmadan hareket etmeli" ifadelerini kullandı. 

'6-7 ARALIK'TA İSTANBUL'DA KONFERANS, 12-14 ARALIK'TA ANKARA'YA YÜRÜYÜŞ'
6-7 Aralık'ta İstanbul'da uluslararası bir konferans düzenleyeceklerini; 12, 13, 14 Aralık'ta dört koldan Ankara'ya bir yürüyüş gerçekleştireceklerini aktaran Doğan, "İşsizliğe, açlığa, yoksulluğa, emek sömürüsüne, savaşa ve çatışmalara karşı yürüyeceğiz. Bu yürüyüşü en önde kadınlar sahiplenecek. En önde yine kadınlar olacak bu yürüyüşte ama bu yürüyüş hepimiz için. Plan Bütçe Komisyonunda bütçe görüşmeleri bitmek üzere, yakında Genel Kurulda konuşacağız bunu. Bir kez daha gördük ki halkın, emeğin, alın terinin bütçesini konuşmuyoruz; aksine holdinglerin, patronların bir ton istisnayla ödüllendirileceği bir bütçeden bahsediyoruz. Onların vergi yükünün de yine bizlere yükleneceği bir bütçeden bahsediyoruz. İşte biz buna karşı da sesimizi yükseltmek için yine alanda olacağız" dedi, dayanışma çağrısı yaptı.