24 Nisan 2024 Çarşamba

Diyarbakır ve Batman'da gözaltında kaybedilenler için adalet çağrısı

Diyarbakır ve Batman'da kayıp yakınları gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sordu ve gerçekler ortaya çıkıp failler cezalandırılana kadar adalet mücadelesini sürdüreceklerini söyledi.

Diyarbakır ve Batman'da yan yana gelen hak savunucuları ve kayıp yakınları, gözaltında kaybedilen Harbi Arman, Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz'in hikayesini kamuoyuyla paylaşarak adalet istedi.

DİYARBAKIR
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, eylemlerinin 728. haftasında Bağlar'da bulunan Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Kaybedilenlerin fotoğraflarını taşıyan kayıp yakınları, 20 Ocak 1992'de Diyarbakır'da gözaltına alınıp katledilen HEP Malazgirt İlçe Başkanı Harbi Arman'ın hikayesini kamuoyuyla paylaştı.

İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, Ali İsmail Korkmaz ve Kemal Kurkut davalarında verilen kararları hatırlatarak, Türkiye'de cezasızlık sisteminin devam ettiğini ve katillerin korunduğunu dile getirdi. Kemal Kurkut davasında mahkemenin Kurkut'un öldürülmesini "yasal ve polisin görevi icabı" gördüğüne işaret eden Zeytun, kararın takipçisi olacaklarının altını çizdi.

"Bugüne kadar yüzlerce hikayesini, geçmişini, bütün tanıklarıyla paylaştığımız gözaltında kaybettirilenler ve devletin işlediği politik cinayetlerde hiçbir fail hakkında hesaplaşmaya gidilmedi. Devlet de o politikalarıyla yüzleşmedi" diyen Zeytun, hafta içerisinde görülen Vartinis ve JİTEM Ankara davasında da failler ortada olmasına rağmen cezalandırılmadıklarını dile getirdi.
 
Zeytun, devletin cezasızlığa yaslanarak ve failleri koruyarak varlığını devam ettirdiğini ifade etti ve tüm hukuksuzluklara rağmen adalet için mücadeleyi sürdürmekte kararlı olduklarını belirtti. Zeytun, şöyle devam etti: "Resmi ideolojinin bütün inkar ve söylemlerine karşı mücadele ettiği için hedef gösterilerek katledilen Hrant Dink'i de burada anmak isteriz. Gözaltında kaybettirilen kişilerin, politik cinayetlere maruz kalan kişilerin ve yakınlarının başına geldiği üzere onlar da politik faaliyetleri nedeniyle hedef gösterildiler. Çoğu kişi gözaltına alınarak kaybettirilirken çoğu kişi de bu politik cinayetlerin mağduru oldular. Bütün bunları dile getiriyor ve onların bu politik ve kimlik mücadelesinin hiçbir şekilde ötelenemeyeceğini bir kez daha belirtmek istiyoruz."

Gözaltında katledilen Harbi Arman'ın hikayesi İHD Diyarbakır Yönetim Kurulu üyesi Derya Yıldırım tarafından okundu. Eylem, oturma eylemiyle son buldu.

BATMAN
İHD Batman şubesi ve kayıp yakınları, eylemlerinin 564'üncü haftasında Gülistan Caddesinde bulunan İnsan Hakları Anıtı'nın önünde toplandı. "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" pankartı açılan eylemde 25 Ocak 2001'de Şırnak'ta gözaltında kaybedilen Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz'in akıbeti soruldu.

Basın açıklamasını okuyan İHD şube sekreteri Zana Yücel Bozkurt, geçmişin suçlarını örtenlerin yeni suçların önünü açtığını ve Türkiye'nin demokrasisine zarar verdiğini söyledi. "Ağır insan hakkı ihlallerinde cezasızlığın aşılması ve faillerin cezalandırılmasının yolu geçmişle yüzleşmekten geçtiğini tekrar hatırlatıyoruz" diyen Bozkurt, Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz'in hikayesini kamuoyuyla paylaştı.

Serdar Tanış'ın 3 Ocak 2001'de HADEP Silopi İlçe Başkanı olduğunu aktaran Bozkurt, Tanış'ın Silopi İlçe Jandarma Karakol Komutanı Yüzbaşı Süleyman Can tarafından ağır tehditlere maruz kaldığını söyledi.

Tanış'ın bu nedenle resmi makamlara başvuru yaparak tehditleri anlattığını ve can güvenliğinin sağlanmasını istediğini dile getiren Bozkurt, şöyle devam etti: "25 Ocak 2001 tarihinde saat 13.30'da mavi bir Fiat otomobil kullanan üç kişi, Serdar Tanış'tan araca binmesini istedi. Araca binmeyen Serdar, kendisini Jandarma Komutanlığına götüreceklerini söyleyen bu üç kişiye sadece resmi çağrı olursa gideceğini söyledi. Olayın hemen sonrasında HADEP ilçe binasına giden Serdar, Jandarma Komutanlığından bir yetkili tarafından cep telefonundan arandı ve kendisinden komutanlığa gelmesi istendi. Serdar, yanında Ebubekir Deniz ile Jandarma Komutanlığına gitti."

Çok sayıda kişinin Tanış ve Deniz'in komutanlığa girdiğine tanık olduğunu söyleyen Bozkurt, o tarihten sonra Tanış ve Deniz'den haber alınamadığını kaydetti. Olaya ilişkin etkin bir soruşturma yapılmadığını dile getiren Bozkurt, AİHM'in Türkiye'yi oy birliğiyle mahkum ettiğini belirtti.

Bozkurt, şöyle devam etti: "Bugün buradan bir kez daha kamuoyu adına hareket eden savcıları Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz'in gözaltında kaybedilmesi ile ilgili olarak adil, tarafsız ve etkin soruşturma başlatılması için göreve çağırıyoruz. Bir kez daha çağrı yapıyoruz; acılı anaların yüreklerini bir nebze rahatlatmak için, Cumartesi Anneleri'nin kayıp çocuklarına ne olduğunun araştırılmasını, ülke tarihinin karanlık sayfalarına ışık tutulmasını ve bu kara lekenin bir an önce temizlenmesini istiyoruz."