GÜNCEL
Diyarbakır Barosu: Gözaltılar savunmayı sindirme amaçlı
Tahir Elçi cinayetinde Londra Üniversitesi Adli Mimarlık Bölümü'nün işaret ettiği olası 3 failin ifadesinin alınmamasını eleştiren Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Muhlis Oğurgül, savcılığın dosyaya bu yaklaşımının faillerin ellerini kollarını sallayarak dışarıda gezmelerine olanak sağladığını söyledi.
Diyarbakır Barosu, her hafta Diyarbakır Adliyesi önünde öldürülen başkanları Tahir Elçi'yi anmak için yaptıkları etkinliğin 163'üncüsünü gerçekleştirdi.
Anmada konuşan Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Mulis Oğurgül, Tahir Elçi cinayetinin faillerinin belirlenmesi için Londra Üniversitesi Adli Mimarlık tarafından hazırlanan ve 3 olası faile işaret eden raporu 14 Aralık 2018'de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunmalarının üzerinden geçen sürede "şüpheli" sıfatıyla kimsenin ifadesine başvurulmadığını söyledi. Oğurgül, "Savcılığın dosyaya yönelik bu yaklaşımı faillerin ellerini kollarını sallayarak dışarıda gezmelerine olanak sağlamaktadır" dedi.
GÖZALTILAR SAVUNMAYA GÖZDAĞI
Tahir Elçi cinayetinin faili meçhuller dosyasına dönüşmesine izin vermeyeceklerinin altını çizen Oğurgül, son dönemde Diyarbakır Barosu avukatlarına yönelik sudan sebeplerle soruşturma açıldığını belirterek, bu durumu "manidar" olarak yorumladı. Dün sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek Diyarbakır Barosu'na bağlı avukat Gulan Çağın Kaleli'nin evine baskın yapılarak gözaltına alındığını dile getiren Oğurgül, meslektaşlarının ifadeye çağrılma yerine evine baskın yapılarak gözaltına alınmasını "hukuka aykırı" ve "savunma makamına gözdağı" olarak değerlendirdi.
Gözaltına alındıktan sonra meslektaşları Kaleli'nin sağlık raporu için hastane yerine, götürüldüğü TEM Şube Müdürlüğü'nde emniyet mensuplarıyla iç içe muayene işleminin gerçekleştirildiğini kaydeden Oğurlu, "Meslektaşımızın gözaltına alınma şekli ve sağlık muayenesinin bizatihi emniyet biriminde gerçekleştirilmesi hukuka aykırı olup kabul edilemez bir durumdur" ifadesini kullandı.
Oğurgül, yine Diyarbakır Barosu üyesi bir avukatın Diyarbakır 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nde sanık müdafisi olarak bulunduğu bir duruşmada, ara karar açıklanırken ayağa kalkmamasının mahkeme tarafından "saygısızlık" olarak görüldüğünü anımsatan, "Avukatların, yargılama esnasında konuşurken, soru sorarken, savunma yaparken ve de ara karar tesis edilirken ayağa kalkma zorunlulukları yasal olarak bulunmamaktadır. Bu sebeple yasada olmayan bir durumu avukatlardan beklemenin bir dayatma olduğunu vurgulamak isteriz" diye konuştu.
TOPLUMU SİNDİRMEK İSTİYORLAR
Avukatların mesleklerini icra ederken ya da düşünce ve fikirlerini paylaşırken hiçbir baskı ve müdahaleye maruz kalmamaları gerektiğine dikkat çeken Oğurgül, "Düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımların soruşturma ve cezalarla karşı karşıya bırakılmaları toplumu sindirmeyi amaçlayan bir uygulamadır" dedi.
Oturma eyleminin ardından anma sona erdi.