28 Nisan 2024 Pazar

Diyarbakır Barosu: Elazığ hapishanelerinde açlık grevindeki tutuklular darp edildi

Elazığ Cezaevi Kampüsü'nde açlık grevinden olan tutuklularla görüşen Diyarbakır Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu, ciddi sağlık sorunları yaşayan tutukluların darp edildiğini belirterek, sorunların çözümü için tüm yetkilileri bir an önce adım atmaya çağırdı.
Diyarbakır Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu, Elazığ 1 ve 2 No'luHapishaneleri ile Elazığ Kadın Hapishanesi'nde tutuklularla yaptığı görüşme sonucunda hazırladığı, "Açlık grevine ilişkin gözlemlerimiz ve yaşanan hak ihlalleri raporu" açıkladı.
 
Raporda, söz konusu cezaevlerinde farklı tarihlerde siyasi mahpuslar tarafından başlatılan açlık grevi eylemlerinin takibi, mahpusların sağlık durumlarını gözlemlemek, yerinde tespit etmek ve bu süreçte yaşanan hak ihlallerine ilişkin baroya yapılan başvurular doğrultusunda Cezaevi İzleme Komisyonu ile İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Cezaevi Komisyonu üyelerinden oluşan bir heyetle 6 Mart'ta cezaevine gidildiği 10 tutukluyla görüşme yapıldığı kaydedildi. Heyet, açlık grevi eylemcilerinden 1 No'lu Cezaevi'nde, Harun Alkan, Murat Ergen, Metin Serhat, Zana Şeker; 2 No'lu Cezaevi'nde Ahmet Tekin, Yasin Güngör, Necip Özdil, Cengaver Aykul, Reşit Teymur; Kadın Kapalı Cezaevi'nde ise Diclenur Özdemir'le görüştü.
 
Diyarbakır Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu, görüşmelere dair yaptığı yazılı açıklamada, şu ihlallere yer verildi: 
 
PROVOKATİF GİRİŞİMLER
 
Elazığ 1 No'lu ve 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Kapalı cezaevlerinde yapılan görüşmede mahpuslar; 16.12.2018 tarihinde süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başlayan mahpusların 06.03.2019 tarihi itibariyle açlık grevinin 81. gününde olduğunu, sağlık durumlarının kontrolü için hekimin düzenli olarak gelmediğini, kilo ve tansiyon ölçümlerinin sağlık çalışanları tarafından her gün yapıldığını ve genel olarak bu kontrollerin koridorda yapıldığını ifade etmişlerdir. Ancak gardiyanlar tarafından sürekli psikolojik baskıya maruz kaldıklarını, açlık grevini sonlandırmaya yönelik baskı altında olduklarını ve gardiyanların bu minvalde provokatif girişimlerinin olduğunu ve bu yaklaşımlarının hala devam ettiğini tarafımıza aktarmışlardır.
 
CİDDİ SAĞLIK SORUNLARI
 
Görüşülen mahpuslar, açlık grevinden kaynaklı yakın zamanda ciddi sağlık sorunlarının oluşmaya başladığını, 16.12.2018 ile 26.12.2018 tarihinde açlık grevine başlayan mahpuslarda ortak olarak ciddi kilo kayıplarının oluştuğunu, sıklıkla baş ağrısı, sese ve kokuya karşı hassasiyet, işitme problemleri, görme bulanıklığı, sürekli bulantı, mide, ayak ve kolda kasılmalar, halsizlik, yürümede ve ayakta durmada güçlük, denge bozukluğu, ciltte dökülmeler, uyku düzensizliği ve özellikle uyuyamama gibi ciddi sağlık sorunlarının oluştuğunu belirtmişlerdir.
 
B1 VİTAMİNİ VERİLMİYOR
 
Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi'nde mahpuslarla yapılan görüşmede ise 01.03.2019 tarihinde 2 mahpusun açlık grevine başladığı, 06.03.2019 tarihi itibariyle açlık grevinin 6. gününde oldukları, sağlık kontrollerinin düzenli olarak sağlık çalışanları tarafından koridorda yapıldığını (kilo ve tansiyon ölçümü), şu ana kadar hekimin kontrole gelmediğini, B1 vitamininin şu ana kadar kendilerine verilmediğini aktarmışlardır.
 
TUTUKLULAR DARP EDİLDİ
 
Elazığ 1 No'lu Yüksek Güvenlikli Kapalı CİK'nda görüştüğümüz mahpuslar, 25 Şubat Pazartesi günü 2 mahpusa işkence edildiğini ifade etmişlerdir. Lütfü Sönmez ve Mazlum Deniz isimli mahpusların spor faaliyetine çıkmadan önce gardiyanlarca durdurularak ‘sizi döveceğiz, bize itaat edeceksiniz' şeklinde tehditlere maruz kaldığını, yaklaşık 1 saat sonra da odalarına gelen gardiyanlarca ‘başgardiyanla görüşmeniz olacak, bizimle gelin' dendikten sonra kameraların olmadığı bir alanda işkenceye maruz kaldıklarını ifade etmişlerdir. Yaklaşık 15 dakika devam eden bu işkence sırasında odalarında bulunan diğer mahpuslar, işkence edilen mahpusların çığlık ve bağrışma seslerini duymaları üzerine mazgallara vurarak bu duruma engel olmaya çalıştıklarını belirtmişlerdir. İşkencenin 6 gardiyan tarafından aynı anda yapıldığı, 4 gardiyanın da işkence yapanları izlediği ifade edilmiştir. Mazlum Deniz'in yüzünde ve gözünde darp izleri olduğu, yine Lütfi Sönmez adlı mahpusun aldığı darbe sonucu dudağının patladığı aktarılmıştır. Mazlum Deniz'in hastaneye kaldırılması sonucu darp raporu aldığı ve suç duyurusunda bulunduğu ancak Lütfü Sönmez isimli mahpusun hastaneye götürülmediği ve akabinde cezaevi idaresi tarafından tüm mahpuslar hakkında mazgala vurulması sebebi ile soruşturma başlatıldığı aktarılmıştır. Mahpusların işkenceyle ilgili cezaevi müdürü ile konuşmak istediklerini ancak müdür ile görüşülemediğini ifade etmişlerdir.
 
MAHPUSUN KOLU KIRILDI
 
Elazığ 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Kapalı CİK'nda görüştüğümüz mahpuslar 01.03.2019 tarihinde birçok mahpusun, açlık grevine başladığını ve o tarihte gardiyanlar tarafından arama adı altında koğuşlara girildiğini ve aynı koğuşta bulunan Nevzat Demir ve Tahir Temel adlı mahpusların darp edildiğini ve bir mahpusun kolunun kırıldığını ve hiçbir sebep yokken adı geçen mahpusların darp edildiklerini ve kötü muameleye maruz kaldıklarını tarafımıza aktarmışlardır. Ayrıca darp edilen mahpusların tek kişilik odalara alındığı hususu da belirtilmiştir.
 
CİDDİ SAĞLIK SORUNLARI
 
Diyarbakır Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu olarak aldığımız bilgilere göre, 16.12.2018 tarihinde başlayan süresiz-dönüşümsüz açlık grevinin bugün (15.03.2019) itibariyle 90. gününde olup hala devam ettiği, açlık grevine giren mahpusların sağlık durumunun kötü olduğu ve kilo kaybından dolayı ciddi sağlık sorunlarının başladığı bilinmektedir.
 
ADIM ATMA DAVETİ
 
Sonuç olarak;  Elazığ 1 No'lu, 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi ile Elazığ Kadın Kapalı Cezaevlerinde bulunan mahpusların sağlık kontrollerinin düzenli ve uygun ortamda yapılması, açlık grevinde olan mahpusların ciddi sağlık sorunları yaşaması ve bu sorunların yaşamsal risk ihtiva etmesi nedenleriyle tüm yetkilileri bir an önce adım atmaya davet ediyoruz. Ayrıca Elazığ 1 No'lu ve 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinde yaşanan darp ve işkence iddiası ile ilgili sorumlular hakkında etkili bir idari ve yargısal denetim sağlanması için Adalet Bakanlığı ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nun gerekli yasal süreci başlatması gerektiğimi bu vesile ile hatırlatıyoruz.