Dilovası katliamı aileleri: Tüm yetkililer hesap verene dek durmayacağız
Dilovası katliamının 48. gününde Dilovası Belediyesi önünde açıklama yapan Dilovası katliamı aileleri, katliamdan sadece işyeri sahipleri değil belediye başta olmak üzere çok sayıda kamu kurumunun da sorumlu olduğunu kaydetti, tüm yetkililer hesap verene dek adalet mücadelesini büyüteceklerini vurguladı.
Dilovası'nda yer alan Ravive Kozmetik'te 3'ü çocuk 7 işçinin katledildiği yangının üzerinden 48 gün geçti. Dilovası katliamında yaşamını yitiren işçilerin aileleri bugün, katliamın sorumlularından belediye yönetimiyle görüşmek üzere Dilovası Belediyesi'ne gitti ancak kimse onlarla görüşmedi.
Aileler, ardından belediye binası önünde basın açıklaması düzenledi. Katliamda yaşamını yitiren işçilerin fotoğraflarının ve "Herkes gördü, kimse dokunmadı, denetimsizlik, ihmal, ölüm, katliam" pankartının açıldığı eyleme, grevdeki Smart Solar işçileri, Geri Dönüşüm İşçileri Derneği, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Umut-Sen ve çok sayıda siyasi parti, sendika, demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.
Basın açıklaması öncesi söz alan aileler, belediyeye ve tüm kamu kurumlarına tepkilerini göstererek, tüm kamu yetkilileri hesap verene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
Basın açıklamasını okuyan Saruhan Efe Kadaifçi, katliamın üzerinden geçen 48 günde hazırlanan iddianamede tutuklu bulunan İsmail Oransal, Ali Atay Oransal, Aleyna Oransal ve Gökberk Güngör hakkında "olası kastla öldürme ve yaralamaya sebebiyet verme" suçundan 7 kez müebbet hapis cezası istendiğini belirtti. Ancak kamu görevlilerine dönük soruşturmanın hala başlatılmadığını, hazırlanan iddianamede SGK'nın sorumluluğu görmezden gelinerek "suçtan zarar gören" olarak yer aldığını aktaran Kadaifçi, "Kaybettiğimiz canların sorumlularının hak ettikleri cezaları alması için yürüttüğümüz 48 günlük mücadelenin daha başlangıç olduğunu bildiğimiz gibi yaşanan katliamın sorumlularının kim olduklarını da bir o kadar iyi biliyoruz" dedi.
'TÜM KAMU KURUMLARI BAŞ SORUMLUDUR'
Kadaifçi, şöyle devam etti: "Ravive Kozmetik ve Lider Kozmetik gibi pek çok şirketin ruhsatsız ve denetimsiz iş görmesine göz yuman, bünyelerinde sigortasız ve çocuk işçi çalıştırmalarına müsaade eden, 'fason üretim, fason dolum' gibi ekstra denetim gerektiren tehlikeli bir işin derme çatma bir apartman binasında yapılmasına izin veren başta SGK, Çalışma Bakanlığı, Dilovası Belediyesi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İŞKUR, Sağlık Bakanlığı olmak üzere sorumlu olan tüm kamu kurumları ve görevlilerin mevcut suçtan zarar görmediğini, aksine işlenen suçun meydana gelmesinde baş sorumlu olduklarını yineliyoruz."
'HER SORUMLU HAK ETTİĞİ CEZAYI ALANA DEK MÜCADELE EDECEĞİZ'
Denetimsizlik ve cezasızlık sonucu katledilen işçilerin baş sorumluları olan kamu yetkililerinin sorumlu tutulmadığı gibi görevlerine devam ettiğine işaret eden Kadaifçi, "Bizler, meydana gelen katliamda evlatlarını, eşlerini, yakınlarını kaybetmiş aileler olarak canlarımızı bizden koparan bu denetimsizlik ve cezasızlık düzeninde parmağı olan her bir sorumlunun gerektiği gibi tespit edilip hak ettikleri cezaları almaları için hiç durmadan mücadele edeceğimizi buradan bütün kamuoyuna duyuruyoruz" ifadelerini kullandı.
'YIKIM KARARI ALINMASINA RAĞMEN HİÇBİR İŞLEM YAPILMADI'
Ravive Kozmetik şirketinin faaliyet yürüttüğü işyeri hakkında yıllar boyu onlarca kez belediyeye şikayette bulunulduğunu hatırlatan Kadaifçi, şu ifadeleri kullandı: "Dilovası'nın önceki dönem belediye başkanı Hamza Şayir dönemine denk gelen 4 sene öncesinde, ilgili bina hakkında yıkım kararı alınmasına rağmen hiçbir işlem yapılmamıştır. Şimdiki dönem belediye başkanı Ramazan Ömeroğlu da aynı denetimsizlik düzenini devam ettirerek tasarruf tedbirleri ve bütçeyi gerekçe göstererek yıkım kararını uygulamamış, üstelik 2024 yılında Dilovası'nda faaliyete başlayan Ravive Kozmetik şirketine 'kozmetik ürün imalatı' faaliyeti için işyeri açma ve çalışma ruhsatı vermiştir."
Daha öncesinde yıkım kararı alınan binaya hiçbir denetleme yapılmadan verilen ruhsatın herhangi bir hukuki dayanağı olmadığını belirten Kadaifçi, "Ravive Kozmetik adına düzenlenen ısmarlama ruhsatta aynı zamanda zabıta müdürü Nizamettin Balcı'nın da imzası bulunmaktadır. Zabıta müdürünün bu hukuksuzluğa çanak tuttuğu noktada, şikayetler sonucu iş yerini denetlemek için gönderilen zabıta görevlilerinin de tıpkı müdürleri Nizamettin Balcı gibi işverenin kendilerine sağladığı menfaatler doğrultusunda gerekli denetimleri yapmamaları bu suçun elbirliğiyle işlendiğinin en büyük örneklerinden biridir" dedi.
'DELİL KARARTMAK İÇİN YIKIM İŞLEMİ APAR TOPAR TAMAMLANDI'
Bölgede sorumluluğu bulunan bütün kamu kurumlarının maddi çıkarları uğruna bu katliama göz yumduğunu vurgulayan Kadaifçi, "Dilovası Belediyesi yetkilileri de suçlarının farkında olacaklar ki katliamdan birkaç gün sonra suçlarını örtbas etmek ve delil karartmak istercesine apar topar yıkım işlemlerini tamamlamışlardır. Bunca sene, 2 farklı belediye başkanı döneminde bir kere bile yetkililerin gözüne batmayan, alınan yıkım kararının dahi uygulanmadığı bu yapının ortadan kaldırılması için 7 işçinin yanarak can vermesini bekleyen belediye yetkilileri katliama sebep oldukları yetmezmiş gibi adeta katilleri korumak istercesine olay yerindeki delillerin yok olmasına da sebebiyet vermişlerdir" ifadelerini kullandı.
'ADALET SAĞLANANA KADAR DURMAYACAĞIZ'
Bütün sorumlular hak ettikleri cezayı alana dek mücadeleyi sürdüreceklerinin altını çizen Kadaifçi, "En yakın zamanda kamu görevlilerini kapsayan soruşturmanın başlatılması ve başta SGK, Çalışma Bakanlığı, Dilovası Belediyesi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İŞKUR, Sağlık Bakanlığı olmak üzere sorumlu olan tüm kamu kurumları ile başta belediye başkanı olmak üzere tüm üst düzey yönetici ve görevlilerin görevlerine son verilerek soruşturmaya dahil edilmeleri yönündeki mücadelemizin devam edeceğini, adalet sağlanıncaya kadar durmayacağımızı buradan kamuoyuna bildiriyoruz" diye belirtti.
Eylem boyunca, "Dilovası için adalet, herkes için adalet", "İşçiler ölüyor, sorumlular susuyor", "Dilovası'nı unutma, unutturma" sloganları atıldı.