1 Mayıs 2024 Çarşamba

Dilek'i katleden astsubay Yusuf Çalışkan'a müebbet hapis cezası

Dilek Kaya'yı önce darp eden daha sonra da ateşli silahla katleden astsubay Yusuf Çalışkan hakkında "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezası verdi.

Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesi TOKİ konutlarında 22 Mart 2020'de Dilek Kaya'yı katleden 8. Ana Jet Üssü'nde görevli astsubay Yusuf Çalışkan'ın yargılandığı davanın 5. duruşması Diyarbakır 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada Dilek'in ailesi ve avukatları, fail ve avukatları ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili hazır bulundu. Ayrıca Rosa Kadın Derneği, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Kadın Komisyonu, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Kadın Komisyonu ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu da davayı izledi.

Savcılık önceki celsede verdiği mütalaayı tekrarlayarak, fail hakkında TCK'nin 81/1 maddesi uyarınca "müebbet hapis" cezası ve kamu görevlisi olması itibariyle TCK 266 Maddesi uyarınca üçte bir oranda cezada artırım talebinde bulundu.

Dilek'in kardeşleri Songül, Mutlu ve Dilek'in annesi Hanım Kaya da failin cezalandırılması talebinde bulundu.

Duruşmada söz alan avukat Zülal Erdoğan, faille Dilek arasında arkadaşlık ilişkisinin bulunduğunu, ancak failin bu arkadaşlık ilişkisinde şiddet uyguladığını vurguladı. Erdoğan, Dilek'in psikolojik ve fiziksel şiddete uğradığını kanıtlarıyla aktardı. Erdoğan bilirkişinin, verdiği raporda görevini kötüye kullandığını, Dilek'in okuduğu kitaplara kadar raporda yer aldığına ve taraflı bir rapor olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, ayrıca fail hakkında iyi hal indirimi uygulanmamasını talep etti.

Avukat Berfin Ozan da, failin Dilek'i önce darp ettiğini ardından da ateşli silahla katlettiğini kaydetti. Failin "kasten öldürme" suçundan cezalandırılmasını isteyen Ozan, ayrıca cezanın artırılmasını, takdir indirimi uygulanmamasını istedi.

Avukat Zelal Erdenci, failin görevini ifa etmediğini, tanıkların Dilek'in fail tarafından şiddete maruz bırakıldığına tanık etmelerinin, durumu net bir şekilde ortaya koyduğuna değindi. Erdenci, "Sanığın hiçbir ifadesine itibar edilmemelidir. Sanığın tüm yaptıkları göz önüne alındığında indirim uygulanmamalıdır" ifadelerini kullandı.

Avukat Şeyma Sakman ise, şunları dile getirdi: "Dosyada çok değerli iki tanık bulunmaktadır. Dilek'in sürekli yaşadığı şiddeti kendilerine anlattıklarını ve bunları mahkeme huzurunda beyan ettiler. Dilek'in vücudunda en az bir hafta 10 gün öncesinde şiddete uğradığına dair ekimozlar yani yaralar vardı. Dilek'in sistematik şiddete maruz bırakıldığını açıkça görüyoruz. Dilek annesine ve kardeşlerine şiddet gördüğünü belirtmiştir. 112'yi ve 155'i araması gerekirken yarım saat boyunca ailesiyle görüşmüştür. Sonrasında arkadaşlarını aradı ve arkadaşları tarafından ihbar edilmiştir. Sanığın beyanları tamamen suçtan kurtulmaya dönüktür. Neredeyse maktulün kendisini öldürdüğünü iddia edecek. Maktulün ölüm yaralarına bakıldığında sanığı darp etmesi mümkün değildir."

Avukat Cemre Işık meslektaşlarının beyanlarına katıldığını ifade ederek, "Mahkemeden tek beklentimiz caydırıcı bir ceza verilmesidir. Toplumun vicdanını rahatlatacak bir karar vermenizdir" dedi. 
 
Ardından konuşan fail, kendini aklamaya dönük savunma yaptı. 
 
Failin avukatları da, mütalaaya katılmadıklarını söyleyerek, "Doğrudan bir kast söz konusu değildir" savunması yaptı.

Mahkeme heyeti verdiği aranın ardından faile, "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezası vererek indirim uygulamadı.