18 Mayıs 2024 Cumartesi

'DİK ve DİAY-DER üyeleri saraya biat etmedikleri için gözaltına alındı'

DİK ve DİAY-DER üye ve yöneticilerinin serbest bırakılmasını isteyen DİK Eşsözcüsü Hüda Kaya, din alimlerinin sarayın dinine biat etmedikleri ve sarayın fetvacısı olmayı kabul etmedikleri için gözaltına alındıklarını vurguladı.

Demokratik İslam Kongresi (DİK) ile Din Alimleri Derneği (DİAY-DER), üye ve yöneticilerinin evlerine ve derneklerine yapılan polis baskınında 25 kişinin gözaltına alınmasını protesto etti.

Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde yapılan eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili ve DİK Eşsözcüsü Hüda Kaya, HDP İstanbul İl Örgütü, Doğu Güneydoğu Dernekleri Federasyonu (DGDF) Başkanı Abdülhakim Daş ve çok sayıda kişi katıldı.

İKTİDARA HİZMET ETMEDİLER
Eylemde ilk olarak söz alan DGDF Başkanı Abdulhakim Daş, din alimlerinin yasal dernekler ile faaliyetlerini yürüttüklerini belirterek, iktidar için değil toplum için hizmet ettikleri için hedef haline geldiklerini ifade etti. Daş, alimlerinin neredeyse tamamının 70 yaş üstü olduğunu ve birçok sağlık sorunları bulunduğunu dile getirerek, bir an önce serbest bırakılması çağrısında bulundu.

GİZLİLİK KARARINA TEPKİ
Ardından aileler adına söz alan gözaltındaki 76 yaşındaki din alimi Abdulhadi Öztekin'in oğlu Mehmet Öztekin, evlerinin kapılarının kırılarak babasının gözaltına alındığı söyledi. Öztekin, "Şu an ne diyeceğimi bilemiyorum. Babamı gönderirken bir poşet ilaçla gönderdim. Sağlığından endişeliyiz. Gözaltındakilerin çoğu aynı durumda. Avukatlarla görüştüğümüzde bazılarının rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığını öğrendik. Hukuksuz bir gözaltı süreci var. Neyin ne olduğunu bilmiyoruz. Gizlilik kararı adı altında ne bize ne avukatlara hiçbir şey söylenmiyor." diye konuştu.

'SARAYIN FETVACISI OLMADILAR'
Daha sonra söz alan HDP Milletvekili ve DİK Eşsözcüsü Hüda Kaya, din alimlerinin sarayın dinine biat etmedikleri, sarayın fetvacısı olmayı kabul etmedikleri için gözaltına alındıklarını vurguladı. Kaya, "Aynen İmam-ı Azam Ebu Halife'yi zamanın sultanları, saray başları nasıl ki kendilerine itaat etmeyenleri, kendi verdikleri görevi kabul etmedikleri için zindanlarda süründürdülerse bugünün saray sultanları da zulümlerini din alimlerine, kanaat önderlerimize yaşatma politikası gütmektedir" ifadelerini kullandı.

'SARAYA BİAT ETMEMENİN SONUCU'
Alimlerin yaşlı ve hasta durumda olduklarının altını çizen Kaya, "Hocalarımızın tamamı saray yandaşı hiç kimsenin iddia edemeyeceği kadar bu vatanı herkesten daha fazla seven, herkesten daha yurtsever, insanı daha çok seven ve barış isteyen insanlardır. Çünkü bugünün saray sultanları eğer siz onlara biat etmiyorsanız namaz da kılsanız, kuran ayeti ile de onlara cevap verseniz onlar için makbul dindar, Müslüman, hoca değilsiniz" diye belirtti.

Kendisinin de Kuran'dan barış ayetleri okuduğu için "örgüte yardım ve yataklık etme" iddiasıyla yargılandığını ve davasının devam ettiğini söyleyen Kaya, "Siz Kuran'dan ayet de okusanız, hatim de indirseniz bu sarayın zulmüne itiraz ediyorsanız onların gözünde terörsünüz" dedi.

Alimlerin toplumsal bir sorumluluk olarak halkı aydınlatmak, bilinçlendirmek, dini görevlerini yerine getirmek, adalet mücadelesi vermek; hak, hukuk, doğruluk ve dürüstlüğün ne olduğunu anlatmak gibi faaliyetlerine "terör" yaftası yapıştırılamayacağını dile getiren Kaya, kamuoyuna duyarlılık ve itirazlarını yükseltme çağrısı yaptı. Kaya, alimlerin partisi, ideolojisi, mezhebi nedir diye sormadan herkesin hizmetine koşan insanlar olduklarına işaret ederek, derhal serbest bırakılmaları çağrısında bulundu.