19 Mayıs 2024 Pazar

DİB: HDP'nin kapatılma girişimine karşı ortak mücadeleye

Demokrasi İçin Birlik, "HDP'nin kapatılması girişimine karşı mücadele, sadece HDP'nin değil tüm demokrasi güçlerinin ortak mücadelesi olmalı" dedi.

Demokrasi İçin Birlik (DİB), milletvekilliği düşürülen ve Meclis'te gözaltına alınan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ve HDP'nin kapatılması davasına ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada, "HDP'ye kapatma davası, bir gece kararnamesiyle Meclis yok sayılarak İstanbul Sözleşmesi'nden tek taraflı çıkılması, Gezi Parkı'nın mülkiyetinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden alınması, ekolojik yıkım projesi Kanal İstanbul'a hazine garantisi verilmesi… Saray'ın saltanat gemisi su aldıkça kuralsız, keyfi, hukuk dışı uygulamalar, faşizan hamleler de artıyor. Dillerden düşmeyen millet iradesi her alanda hiçe sayılıyor" denildi.

HDP'NİN KAPATILMASI GİRİŞİMİ, MUHALEFETİ ETKİSİZLEŞTİRMEYE YÖNELİK
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesi üzerine tartışmalar sürerken, gündeme HDP'yi kapatma davası geldi. Kapatma tehdidi, dinamik bir muhalefet yapan ülkenin üçüncü büyük partisi HDP'ye yönelik kayyum atamaları, Meclis'e durmadan gönderilen fezlekeler, yöneticilerin ve üyelerin tutuklanması, polis baskısı ile demokratik siyaset yapamaz hale getirme çabalarının devamı niteliğinde olduğu kaydedilen açıklamada, "Açık ki, saldırı tüm toplumsal muhalefete yönelik. Salgını yönetemeyen, ekonomiyi içinden çıkılmaz hale getiren, ülkeye kriz üstüne kriz yaşatan, milyonlarca insanı açlık ve yoksullukla yüz yüze bırakan iktidarın Meclis içi ve Meclis dışı muhalefeti hareket edemeyen, umut yaratamayan, iktidar alternatifi olmayacak bir konuma sürüklemeye çalıştığı ortada" diye belirtildi.

Acıklamada, "Ne yirmi ayda 4 Merkez Bankası Başkanı değiştirmek ekonomik çöküşü engelliyor, ne yargıyı sopa olarak kullanmak, hukuksuz baskılar toplumsal itirazı susturabiliyor. Desteğini gitgide yitiren iktidarın demokratik değişim yolunu umut olmaktan çıkarmak dışında pek seçeneği yok. Öte yandan, HDP kapatılsın kapatılmasın, iktidar bu kapatma rüzgârıyla HDP'ye ve tüm toplumsal muhalefete baskıyı artıracak" diye kaydedildi.

KADINLARIN KOLU KANADI KIRILMAK İSTENİYOR
Günde üç kadın erkekler tarafından öldürülürken, gerici bir sistemi kurumsallaştırmak isteyen tek adam rejiminin, kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi için devleti yükümlü kılan İstanbul Sözleşmesi'nden tek taraflı olarak çekildiği hatırlatılan açıklamada, "Sözleşme gerici çevreler tarafından aileyi yıkmak ve eşcinselliği meşrulaştırmak gerekçesiyle hedefe konmuştu. Bu, Türkiye'nin çekildiği ilk insan hakları sözleşmesi. Üstelik Türkiye Sözleşme'nin ilk imzacısı. Öte yandan uluslararası anlaşmadan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle çıkılması Anayasaya aykırı. Üstelik, Anayasa'ya göre, insan haklarını ilgilendiren bir konuda Cumhurbaşkanı kararnamesi çıkartılamaz. Yine de hukukun fenerle arandığı bu ortamda Sözleşme'nin akıbetini belirleyecek şey, yalnızca kadınların değil bütün demokrasi güçlerinin ortak mücadelesi" denildi.

Saray rejiminin, milyonlarca kadını, LBGTİ+'ı ilgilendiren bu anlaşmayı tek taraflı feshetmesinin nedeninin güçlü ve direngen kadın hareketinin kolunu kanadını kırmak olduğu vurgulanan açıklamada, "Çünkü kadınlar itaat etmiyor, boyun eğmiyor, bütün demokrasi güçlerine öncü ve yol gösterici bir rol üstleniyor, umut yaratıyorlar. Bu nedenle kadın hareketi dayanaksız bırakılmaya, ezilmeye çalışılıyor" ifadeleri kullanıldı.

ÇÖZÜM ORTAK DEMOKRATİK MÜCADELE
Demokrasi İçin Birlik "Faşizan hamlelerin güçleneceği önümüzdeki momentte, her şey Meclis içi ve dışı muhalefetin alacağı tutuma bağlı. Desteğini yitirdikçe saldırganlaşan Saray rejiminin toplumu boğmak ve  seçeneksiz bırakmak için yaptığı bu hamlelere yanıt vermek mümkün. HDP'nin kapatılması girişimine karşı mücadele, sadece HDP'nin değil tüm demokrasi güçlerinin ortak mücadelesi olmalı. Tıpkı İstanbul Sözleşmesi'nin sadece kadınların meselesi olmaması gibi. İçine girilen çoklu kriz ve ardı arkası kesilmeyen siyasi deprem ortamında baskı ve zulme verilecek cevap, ortak demokratik mücadeleden geçiyor" diye belirtti.