DFG ve MKG: Saldırılar özgür basını yıldıramaz

Gazetecilere dönük gözaltı ve baskılara tepki gösteren DFG ve MKG, gazetecilere yönelik saldırıların sistematik hale geldiğini belirterek, işgalci Türk devletinin gazetecilere yönelik savaş suçu işlediğini vurguladı.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), İstanbul, Mersin ve Van'da yapılan ev baskınlarında gazetecilerin gözaltına alınmasına dair yazılı açıklama yaptı.
"Saldırılar özgür basın emekçilerini yıldıramaz" başlığıyla yayımlanan açıklamada, iktidarın gazetecilere dönük baskılarına her gün bir yenisinin eklendiği vurgulandı. Bu sabah yapılan ev baskınlarında gazeteciler Reyhan Hacıoğlu, Ahmet Güneş, Necla Demir, Velat Ekin, Rahime Karvar ve Vedat Örüç'ün gözaltına alındığı hatırlatılan açıklamada, "Evlerine yapılan baskında gözaltına alınan gazeteciler polisler tarafından tehdit edildi, gazetecilerin dijital materyallerine el konuldu. Gazetecilerin evlerinin yanı sıra İstanbul'da Martı ve Güncel Prodüksiyon'a da baskın düzenlenerek saatlerce arama yapıldı" denildi.
'GAZETECİLERE YÖNELİK SALDIRILAR SİSTEMATİK'
Gazetecilere yönelik saldırıların sistematik bir şekilde sürdüğü vurgulanan açıklamada, "Kadın gazeteciler iktidar tarafından haber takibinde iken hedef alınıyor, saldırıya uğruyor. Türkiye ve Kürdistan kentlerinde haber takibinde baskıya, şiddete, gözaltı ve tutuklamalara maruz kalan gazeteciler, Kuzey ve Doğu Suriye'de ise katliam tehdidi ile karşı karşıya" denildi. Açıklamada, işgalci Türk devletinin dün Tişrîn Barajına yönelik saldırısında 4 gazetecinin yaralandığı hatırlatıldı.
'TÜRK DEVLETİ SAVAŞ SUÇU İŞLİYOR'
Türk devletinin 19 Aralık'taki SİHA saldırısı sonucu katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan'ın cenazelerinin doğdukları topraklara getirilmesine izin verilmemesinin, gazetecilere yönelik işlenen savaş suçunun en yakın örneği olduğu belirtilen açıklamada, Bilgin ve Daştan'ın katletilmesini protesto etmek istediği için tutuklanan gazeteciler hatırlatıldı.
"Savaş politikaları başta olmak üzere demokrasi ve özgürlükleri hedef alan tüm politikaları gazetecilik faaliyetlerimizin kutsal bir gerekliliği olarak teşhir etmeye, toplumu hakikatle buluşturmaya devam edeceğiz" denilen açıklamada, saldırıların, gücünü Cihan ve Nazım'ın gülüşünden, Musa Anter'in hakikatinden ve Gurbetelli Ersöz'ün inancından alan özgür basın emekçilerini yıldıramayacağı vurgulandı.