Dersim'den haykırdılar: Gülistan Doku nerede?
Çok sayıda kadın, Gülistan Doku'nun kaybedilişinin 5. yılında Dersim'de yan yana gelerek, Gülistan Doku'nun akıbetini sormaktan asla vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi.
Dersim'de çok sayıda kadın, kaybedilişinin 5. yılında Gülistan Doku'nun akıbetini sormak ve adalet istemek üzere Sanat Sokağında toplanarak Seyid Rıza Meydanına yürüdü. "Vazgeçmiyoruz, Gülistan Doku nerede" pankartı açılan yürüyüşte Gülistan Doku'nun fotoğrafları, "Gülistan Doku nerede", "Bir kişi daha eksilmeyeceğiz", "Kadınların isyanı dünyayı sarsacak" dövizleri taşındı. Dersim Kadın Platformu'nun çağrısıyla gerçekleştirilen yürüyüş ve eyleme, Gülistan Doku'nun ailesi, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekili Ayten Kordu ve çok sayıda kadın katıldı.
DOKU AİLESİ: ADALET İSTİYORUZ
Gülistan Doku'nun annesi Bedriye Doku, "Devlet niye benim kızımı bulup çıkartmıyor? Gündüz ortasında, emniyetin önünde, her yer kamera; benim kızım kuş olup uçmadı? Niye üstünü örtüyorsunuz" ifadelerini kullandı.
Gülistan Doku'nun babası Halit Doku, "Ben adalet istiyorum, adalet nerede? Bu kızım ne yapmış ki? Bir şey yapmışsa ceza verseydiniz. Kızımı öldürdünüz. Katil dışarıda geziyor, siz bize geliyorsunuz. Yazıklar olsun size, siz utanmıyorsunuz. Gidin katili yakalayın" dedi.
KORDU: BU İKTİDAR KADIN DÜŞMANIDIR
Dönemin valisi ve şu anda belediyeye kayyum olarak atanan Tekbıyıkoğlu dahil yetkililerin aileye verdiği sözleri hatırlatan DEM Parti milletvekili Ayten Kordu "5 yıldır bu alanlarda bütün kadınların ve Doku ailemizin söylediği gibi, neden failleri koruyorsunuz? Kadın cinayetlerine ilişkin, tacize, tecavüze ilişkin, bu devlet erkekleri koruyor, katilleri yargılamıyor. Dolayısıyla bu kadın cinayetleri, kadın kayıpları, hepsi birer politik cinayettir. Çünkü bu iktidarın zihniyeti kadın düşmanıdır" ifadelerini kullandı.
'5 YILDA SOMUT BİR İLERLEME SAĞLANMADI'
Dersim Kadın Platformu ve Munzur Üniversitesi öğrencileri adına ortak basın metnini okuyan Eylül Yantemur, Gülistan Doku'nun bundan tam 5 yıl önce her tarafı kameralarla çevrili, herkesin ve her şeyin adım adım izlendiği bir şehirde kaybedildiğini belirtti.
"Her fırsatta kudretine ve gücüne vurgu yapan bir devlet erkinin yargısıyla, kolluğuyla ve diğer tüm ilgili kurumlarıyla genç bir kadının akıbetini aydınlatamadığını iddia etmesi bizler için ne inandırıcı, ne de kabul edilebilirdir" diyen Yantemur, Gülistan Doku davasında çok sayıda savcı, hakimin değiştiğini, ancak kimsenin dosyada somut bir ilerleme sağlamadığını vurguladı.
'BU DAVANIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ'
Soruşturmanın daha başında temelsiz "intihar" iddiasıyla başlatılarak ihmale sebep olunduğunu kaydeden Yantemur, "Sonraki süreçte de ne şüpheli sıfatında olması gereken Zainal Abakarov ve ailesi doğru, zamanında ve etkin bir şekilde sorgulanmış ne de dosyaya kayda değer başka somut deliller eklenebilmiştir" dedi. Gülistan'ın ailesinin ve kadınların ısrarlı duruşu olmasa dosyanın çoktan kapatılmak ve Gülistan'ın akıbetinin karanlıkta bırakılmak istendiğine işaret eden Yantemur, kaç yıl geçerse geçsin Doku ailesi, Gülistan'ın sıra arkadaşları ve kadınların bu davanın peşini bırakmayacağının altını çizdi.
5 yılda çok sayıda kadının katledildiğini, şiddete uğradığını, kadınların kazanılmış haklarına dönük saldırıların devam ettiğini belirten Yantemur, şöyle devam etti: "Tıpkı Gülistan'ın dosyasındaki gibi Karabük'te cinsel saldırıya maruz bırakılarak katledilen 17 yaşındaki Ganalı üniversite öğrencisi Dina'nın dosyasında da yakın zamanda tek tutuklu olan sanık D.A. beraat etti ve serbest bırakıldı. Van'da ise kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan Rojin Kabaiş'in intihar ettiği iddia edilerek dosya üzerindeki şüphelere rağmen aydınlatılmadan kapatılmak isteniyor. Kadınların ölümü söz konusu olduğunda bir intihar olduğuna çabucak hükmedebilen yargı, bir kadın kendisini savunmak için öldürmek zorunda kaldığında ise cinayetin meşru müdafaayla değil 'canice tasarlanarak' işlendiğine hemen hükmedip medya eliyle 'üçüncü sayfa hikayeleri' yazabiliyor."
İHMALKAR YETKİLİLER HAKKINDA SORUŞTURMA ÇAĞRISI
Kadına yönelik şiddetin karşısında duracaklarını, kadın cinayeti, kayıp ve şiddet davalarının peşini bırakmayacaklarını vurgulayan Yantemur, Gülistan Doku dosyasında yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
🔹"Eski Vali Tuncay Sonel'in adeta tatile gönderdiği, sonrasında ise artan kamuoyu baskısı sonucunda göstermelik bir şekilde ve iş işten geçtikten sonra gözaltına alınıp kısa bir süre içerisinde serbest bırakılan ve dosyada şu an baş şüpheli konumunda olan Zainal Abakarov, babası cinayet büro amiri Engin Yücel ve ailesi dosyaya şüpheli sıfatıyla dahil edilmeli ve soruşturma bu kişilerin çevresinde çok yönlü ve etkin bir şekilde genişletilmelidir.
🔹Her tarafı mobeselerle çevrili bir şehirde her ne hikmetse olmadığı iddia edilen, ortadan kaybolan ya da kaybedilen veya işe yaramayacak kadar kötü olan kamera kayıtları ve diğer teknik delillerin bulunması ve çözülmesi için etkin bir soruşturma yürütülmelidir.
🔹Başta vali Tuncay Sonel olmak üzere dönemin İŞKUR müdürü Özdemir Aktaş dahil görevlerini ihmal ve suistimal ederek suç işleyen tüm devlet görevlileri ve memurlar hakkında gerekli soruşturma yürütülmeli, dosyanın karanlıkta bırakılmasında oynadıkları rol açığa çıkarılmalıdır."
'AKIBETİ AÇIKLANANA KADAR NEREDE DİYE SORMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Gülistan Doku'nun Dersim'in ve kadın mücadelesinin sembolik bir değeri olduğunu vurgulayan Yantemur, şöyle devam etti: "Gülistan'ın, Rojin'in, Dina'nın akıbeti aydınlatılarak adalet yerini bulmadan, ne bu şehirde ne bu ülkede tek bir kadın güvende olmayacaktır. Ailesinin evinde, okuldaki sırasında, kaldığı yurdunda, kentteki yaşam alanlarında yokluğu bir an bile eksilmeyen Gülistan Doku'nun akıbeti aydınlatılmalı, ailesine, arkadaşlarına, kadınlara ve onu seven ve arayanlara Gülistan'ın kaybedilişindeki hakikatler açıklanmalı, suçlular cezalandırılmalıdır. O gün gelene kadar bulunduğumuz bütün alanlarda Gülistan için adalet istemekten ve 'Gülistan Doku nerede?' sorusunu sormaktan vazgeçmeyeceğiz."
Eylem sloganlarla son buldu.