17 Mayıs 2024 Cuma

Dersim Tertelesi'nin 87. yılında Gola Hızır Ziyaretgahı'nda anma

Gola Hızır Ziyaretgahı'nda Dersim Tertelesi'nin 87. yılında yapılan anamda, yeni katliamlar yaşanmasın diye Dersim katliamının unutturulmak istenmediği kaydedildi. Irkçı resmi ideolojinin bu ülkede çok fazla katliam gerçekleştirdiği hatırlatılan anmada, mücadelenin süreceği belirtildi. 

Dersim Tertelesi'nin 87. yılında katliam yeri olan Gola Hızır Ziyaretgahı'nda anma yapıldı. Anmaya DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, Dersim Belediye Eşbaşkanları Cevdet Konak ve Birsen Orhan, Demokratik Alevi Dernekleri Eş Genel Başkanları Zeynel Kete ve Kadriye Doğan, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Eşit Başkanı Hüseyin Mat ve Nevin Kamilağaoğlu, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Zeynel Abidin Koç, Dersim'deki demokratik kitle örgütleri ve siyasi parti temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.

Anma, çerağların uyandırılmasının ardından yaşamını yitirenler için tutulan saygı duruşuyla başladı.

Söz alan DAD Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan, katliamı unutturmamak gelecek nesillere aktarmak ve bir gün mutlaka yüzleşilmesi için tüm toplumsal kesimlerin ortak mücadele vermesini hedeflediklerini belirtti.

MAT: SOYKIRIM SADECE DERSİMLİLERİN SORUNU DEĞİL
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkanı Hüseyin Mat, Dersim soykırımının sadece Dersimlilerin sorunu olmadığını, bu sorunun tüm dünyanın sorunu olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: "87 yıl önce yaşanan soykırımda birçok canımızı kaybettik. Binlercesi sürgüne gönderildi maalesef. Acılar hala tazeliğini koruyor. Dersim Tertelesi'nde yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz. Bu acıyı asla unutmadık ve unutturmamak adına da Dersim'de bir araya gelerek, soykırımın yapıldığı bu topraklara her geldiğinizde bu soykırımı hatırlatmayı bir görev biliyoruz. Dersim Soykırımı sadece Alevilerin, Dersim toplumunun değil, Türkiye'nin, hatta dünyanın bir sorunu olduğunun altını özellikle çiziyoruz."

Devlet eliyle yürütülen asimilasyon politikalarını tanınmayacaklarını belirten Mat, "Bizler Avrupa'da da Dersim soykırımın tanınması adına birçok çalışma yürütüyoruz. Bu çalışmaları yürütürken her Dersim'e geldiğimizde görüyoruz ki resmi devlet ideolojisi ya da devlet üst aklı buna ne denilirse Dersim soykırımıyla yüzleşmek ya da bunun hesabını verebilmek adına adım atmak yerine inkarcı asimilasyoncu politikalarını devam ettiriyor. Şu anda Dersim'de kendi dilini konuşamaz, kendi inancını yaşayamaz hale gelmesi adına devlet birçok projeyi hayata geçiriyor. Üniversitesi bilime ışık tutmak yerine asimilasyon merkezi olarak çalışıyor. Beş projeleriyle doğamız tahrip ediliyor. Dergahlarımız ocaklarımız buraların su altında kalabilmesi adına her türlü politika ısrarla uygulanmaya devam ediliyor" ifadelerini kullandı.

KETE: ONLARIN YOLU YOLUMUZDUR
DAD Eş Genel Başkanı Zeynel Kete ise şunları söyledi: "Bu halk için bazı günler vardır. 'Kara gün' ve 'bayram' olarak adlandırılan… Dersim'de 4 Mayıs 1937'de bu halk için 'Roja Reş' (kara gün) olarak adlandırılan bir gün. Doğasından tutun da yaşayan bütün canlılar katliama uğradı. 1937'de çıkarılan kanunla katliamın fermanı verildi. Bizler diyoruz ki bu bölgede özgür bir gün, hakikat yolculuğunda Hakk'a yürüyüp, şehit düştüler. Onların yolu yolumuzdur. Katledilenleri hiçbir zaman unutmayacağız."

HATİMOĞULLARI: IRKÇI RESMİ İDEOLOJİ BİR SÜRÜ KATLİAM GERÇEKLEŞTİRDİ
Son olarak DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, yeni katliamlar yaşanmasın diye Dersim katliamını unutturmak istemediklerini söyledi. "Ama ne yazık ki bu ülke kurulduğu günden bu yana kadar tekçi, ırkçı zihniyeti anlayışı ırkçı resmi ideoloji ondan sonra da bir sürü katliam gerçekleştirdi" diyen Hatimoğulları; Maraş, Çorum, Gazi, Sivas katliamlarını, Suriye'ye yönelik işgal politikalarını hatırlattı. Hatimoğulları, "Türkiye'deki resmi ideoloji bu ülkede yaşayan Aleviler olmak üzere farklı inançlara öteki muamelesi yapmaktan vaz geçene kadar, bu ülkede yaşayan başta Aleviler olmak üzere bütün farklı inançtan halkların eşit yurttaşlık hakkı temelindeki bütün hakları Anayasal güvence altına alınıncaya kadar bizler mücadelemize devam edeceğiz. Biz bu sözleri sarf ederken ne yazık ki daha yakın zamanda Çukurova'da, Ege'de, İstanbul'da Alevi canlarımızın evleri işaretlenmeye devam etti, bizler asla bunu kabul etmedik kabul etmeyeceğiz" dedi.

'YENİ KATLİAMLAR OLMASIN DİYE DERSİM'İ UNUTTURMAK İSTEMEDİK'
Yaşanan katliamlarla yüzleşmesi gerektiğini vurgulayan Hatimoğulları, şöyle devam etti "Bu coğrafyada 72 milletten insan birlikte yaşıyoruz ve biz 72 millete aynı nazardan bakmayı bilen bir felsefenin insanları olarak bir kez daha diyoruz ki bu katliamlarla yüzleşmek zorundayız. Bu katliamların açığa çıkarılması hakikatle yüzleşmek, bunun için komisyonlar kurmak ve özür dilenmesi gerek. Bütün bunlar gerçekleşene dek mücadelemiz devam edecek. Bu coğrafya hepimizin, burası hepimize yeter. Bu coğrafyanın katliamlar tarihine tanıklık etmiş olması buradaki dağlar taşlar ağaçlar, Munzur deresi ve ona bağlı olan buradaki bütün dereler ne yazık ki bu katliama tanıklık etti. Kanlar aktı bu derelerden. Munzur'dan oluk oluk kan aktı. Artık yeter. Hakikatle yüzleşmek için buradan çağrımızı bir kez daha yineliyoruz."

Anma etkinliği, köprü üzerinden Munzur'a atılan karanfillerle son buldu.