DEM Parti komisyon üyeleri: Barış dilde başlar

Meclis'te kurulan komisyonun 10 ve 11'inci toplantısına dair açıklama yapan DEM Parti komisyon üyeleri, "Önümüzdeki günlerde komisyonda konuşacak kişi ve kurum temsilcilerinin toplumsal barışa katkı sağlayacak, sürecin ruhuna uygun, sorumlu ve hassas bir dil kullanacaklarını temenni ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) komisyon üyeleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meral Danış Beştaş, Saruhan Oluç, Celal Fırat ve Cengiz Çiçek, komisyonun 10 ve 11'inci toplantısına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
İki gün boyunca toplantılarda akademisyenler ve demokratik kitle örgütlerinin görüşlerini komisyonla paylaştığı belirtilen açıklamada, "Davetlilerin yaptıkları sunumlarda vurguladıkları idari, siyasi ve hukuki düzenlemeler Kürt sorununda demokratik çözüm ve barış için yapılması gerekenlere dair güçlü öneriler içermekteydi. Biz bu önerileri çok kıymetli buluyoruz ve faydalanıyoruz" denildi.
'BARIŞA HİZMET ETMEYEN ZEHİRLİ BİR DİL KULLANILDI'
Açıklama, şöyle devam etti: "Bugünkü toplantıda bir davetlinin yaptığı sunum çeşitli tartışmalar yarattı. Bu tartışmalara açıklık getirmek adına bazı hususları kamuoyuyla paylaşma ihtiyacı hasıl oldu. Öncelikle söyleyelim ki barış dilde başlar. Eğer bugün barışı konuşuyorsak buna uygun bir dil ve üslup geliştirmek herkesin temel görevidir. Ne yazık ki bugün komisyonda dinlenen bir kurum temsilcisi, barışa hizmet etmeyen zehirli bir dil ve çözüm karşıtı bir tutum sergilemiştir. Davetli, konuşması boyunca çözümsüzlüğe hizmet eden, ayrıştırıcı ve son derece sorunlu bir dil kullanmıştır. Çözüm ve barış için toplanan komisyona adeta 'barış nasıl olmaz' sunumu yapmıştır. Bilindiği gibi barış umutları, böyle bir dille ve tutumla büyütülemez. Kürt halkının özgürlük ve barış mücadelesine karşı tüm nefretiyle konuşan bu davetli, geçmişi provokatif şekilde eşeleyerek komisyonu çözümün değil, çözümsüzlüğün yeri haline getirme gayreti içerisinde olmuştur. Davetlinin kullandığı şiddet dolu, eril, cinsiyetçi ve nefret içeren dil sadece DEM Partili komisyon üyelerini değil, diğer partilerden birçok milletvekilini de ciddi şekilde rahatsız etmiştir. Bizler de demokratik hakkımızı kullanarak bu zehirli dille yapılan konuşmaya tepki gösterdik."
'KOMİSYONDA KONUŞACAK TEMSİLCİLER SORUMLU BİR DİL KULLANMALI'
Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: "DEM Parti olarak, barış dilini ve demokratik çözüm aklını öne çıkarmaya ve bu konuda pozitif bir rol oynamaya çalışıyoruz. Aynı sorumlu yaklaşımın komisyonda üyesi olan bütün partiler tarafından da geliştirilmesi gerektiğini her fırsatta belirttik ve bu vesileyle bu ihtiyacı tekrardan hatırlatıyoruz. Önümüzdeki günlerde komisyonda konuşacak kişi ve kurum temsilcilerinin toplumsal barışa katkı sağlayacak, sürecin ruhuna uygun, sorumlu ve hassas bir dil kullanacaklarını temenni ediyoruz. Binbir emekle geliştirilen bu süreçte, dilde özen ilkesinin en yılmaz savunucularından olduğumuzdan hareketle, aklı ve vicdanı zehirleyen, ortamı bulanıklaştıran ve ortak aklın oluşumunu sekteye uğratacak yaklaşımlara da taviz vermeyeceğimizi belirtiyoruz."
'DEM PARTİ KOMİSYONU TERK ETTİ HABERLERİ DOĞRU DEĞİL'
Yaşanan gerilime dair basında çıkan "DEM Parti komisyonu terk etti" haberlerinin gerçeği yansıtmadığı vurgulanan açıklamada, "Komisyondan çekilmedik; söz konusu davetlinin zehirli dilde ısrar etmesi üzerine, barışın diline dikkat çekmek üzere bu kişinin konuşması bitene kadar oturumdan ayrıldık. Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, Barış ve Demokratik Toplum Süreci'nin çok önemli bir parçasıdır. Bu komisyonun çalışmalarını en güçlü şekilde devam ettirmesi, Türkiye'de yeni bir dönemin kapılarını ardına kadar aralayacaktır" denildi.
Açıklamada, "Komisyonun önümüzdeki günler itibariyle geçiş dönemi yasaları, infaz yasası, TMK-TCK ve yerel yönetimler başta olmak üzere demokratikleşme yasalarını eş zamanlı bir şekilde görüşerek ihtisas komisyonlarına iletmesi gerekmektedir. 1 Ekim'den itibaren TBMM barış mesaisi yapmalı, bu mesainin mutfağı da Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu olmalıdır" ifadeleri kullanıldı.