21 Mayıs 2024 Salı

DEDEF, Seyid Rıza ve arkadaşlarını andı

DEDEF, Dersim'de 84 yıl önce idam edilen Seyit Rıza ve arkadaşlarını Kadıköy'de andı. Anmada konuşan PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan, "Seyid Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın" dedi.

Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF), Dersim'de 84 yıl önce idam edilen Seyit Rıza ve arkadaşlarını İstanbul Kadıköy İskele Meydanı'nda andı.

"Dersim 1937-38 hiç bir şeyi unutmadık, hiç bir şeyi affetmedik" pankartının açıldığı anmaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Musa Piroğlu, Zeynel Özen ve demokratik kitle örgütleri katıldı.

Basın metnini DEDEF Başkanı Özkan Tacar okudu. 84 yıl önce idam edilen Seyid Rıza ve arkadaşlarını anarak konuşmasına başlayan Tacar, "TBMM'de çıkarılan Tunceli Kanunu'nun tahakkümcü uygulamalarına direndikleri için tutuklanarak, önceden belli olan sözde yargılamadan sonra Elazığ Buğday Meydanı'nda asılarak idam edildiler" dedi.

Aynı tarihlerde katledilen ve sürgün edilenlerin hatıralarını yüreklerinde hissettiklerini ifade eden Tacar, katliamın Dersimliler'in belleğinde, tesellisi olmayan ve kabul edilemez bir yara olarak kanamaya devam ettiğinin altını çizdi. Tacar, "Dersim kimliğinin ve kültürünün temel taşıyıcısı konumundaki -başta Seyit Rıza olmak üzere- halk önderlerini hileyle katledildikten sonra başsız ve çaresiz kalan Dersim Halkına karşı eşine az rastlanılır bir sürgün, kırım, müsadere ve saldırganlıkla, tartışmasız bir soykırım uygulamıştır. Toplumu tektipleştirici devlet iradesi, 1937'den başlayarak Dersim'in farklı kimliğini yok etmeye ve bunu başarabilmek için de yerel önderliklerin imhasına yönelmiştir" diye kaydetti.

Dersim'de 4 Mayıs'ta hükümet kararıyla köy boşaltmalarının ve sürgünlerin başlatıldığını hatırlatan Tacer, şöyle devam etti: "Direnenler yakılıp bombalanmış, çocuklar, bilhassa da kız çocuklar ailelerden kopartılarak başta subay olmak üzere Türk ve Sünni ailelere pay edilmişlerdir.

"Mağaralara sığınan kadın ve çocukların zehirli gazlarla katledilmesinin yanı sıra, köylerinden toplanan masum insanlar ayrımsız kurşuna dizilmiş veya uçurumlardan atılmışlardır. Bu uygulamalarla, sadece Dersim'e karşı değil aynı zamanda tüm insanlığa karşı suç işlemiştir. Bugün başta bizlere ve bütün demokratik kamuoyuna; insanlığa karşı işlenmiş bu suçun teşhir edilmesi ve bütün insanlık huzurunda lanetlenmesini sağlamak sorumluluğu düşmektedir.

"Dersim'de gerçekleştirilen soykırımın başlıca sorumlusu, farklı olma hakkını düşman olarak kodlayıp yok eden ırkçı ideolojidir. Onun günümüzdeki devamı ise, aynı uygulamayı 84 yıl sonra bile sürdüren mevcut siyasal iktidardır. Bugün AKP o günlerden aldığı mirası, baraj ve HES'ler, madenler, köy boşaltmaları, arazi tahsisi ve inanç yerlerinin tahribatı ile devam ettirmektedir."

Dersim halkı başta olmak üzere, her inanç ve ulustan halkları ortak mücadeleye çağıran Tacer, talepleri şu şekilde sıraladı.

🔹Arşivler açılsın, 'Dersim' ismi iade edilsin. 
🔹Dersim halkından özür dilensin.
🔹Sürgünler, kayıplar ve evlatlık alınan çocukların listesi açıklansın. 
🔹Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın. 
🔹Dillerimize ve Kızılbaş Alevi inancımıza özgürlük tanınsın. 
🔹Munzur'daki Baraj projeleri iptal edilsin. 
🔹Eşit yurttaşlık hakkımız tanınsın

Ardından konuşan HDP Milletvekili Zeynel Özen ise Dersim düşmanlığın nedenlerinden birinin de halkın kızılbaş ve Kürt olmasına dikkat çekti. Özen, "Dersim tertelesi 1925'deki şark ıslah planının bir parçası olan Kürtleri Türkleştirmek, direnenleri ise katletme politikasının en acı sonuçlarından birisidir" diye konuştu.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan da Seyid Rıza ve arkadaşlarının mezarlarının yerinin açıklanması gerektiğini belirtti. Kaplan, "Pirimizin huzuruna gidip bir mum yakmak istiyoruz. Aleviler olarak Seyid Rıza'nın bizim için anlamı nedir Kerbela'da şah Hüseyin'dir" diye konuştu.

Açıklama ağıt yakılarak ve lokma dağıtılarak sona erdi.