20 Nisan 2024 Cumartesi

DEDEF 7. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi

DEDEF 7. Olağan Genel Kurulu "Baskılara, asimilasyona ve doğanın talanına hayır" şiarıyla Şişli Kent Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. DEDEF başkanlığına yeniden Ali Haydar Ben seçildi.
Dersim Dernekleri Federasyonu'nun (DEDEF) 7. Olağan Genel Kurulu "Baskılara, asimilasyona ve doğanın talanına hayır" şiarıyla Şişli Kent Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.
 
Kongrenin yapıldığı salona "Baskılara, asimilasyona ve doğanın talanına hayır", "Dersim'de sermayenin değil doğanın yasaları geçerlidir", "Dersim'de doğanın talanına geçit vermeyeceğiz", "Tarihimize, kültürümüze, dilimize, inancımıza, toprağımıza, suyumuza, tohumumuza, Munzur'umuza dokundurtmayacağız", Munzur Kültür ve Doğa Festivali halkın kalacak", "Munzur özgür akacak", "Dersim 37-38 hiçbir şeyi unutmadık, hiçbir şeyi affetmedik" yazılı pankartlar asıldı.
 
Divan seçiminin ardından konuklara söz verildi. Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül yaptığı konuşmada, Dersim ve Alevi toplumu üzerindeki asimilasyon politikalarına değinerek çözümün birlikte hareket etmek olduğunu vurguladı.
 
Araştırmacı-Yazar Ali Kaya, Dersim'deki katliamlara dikkat çekerek katliamların günümüzde orman yangınlarıyla, barajlarla devam ettiğini vurguladı.
 
DERSİM İŞGAL EDİLMİŞ DURUMDA
 
HDP'nin Alevi milletvekili Zeynel Özen, genel kurulda seçilecek yeni yönetime başarılar diledi. Dersim'in Aleviler için önemli bir merkez olduğuna dikkat çeken Özen, Dersim'de yaşanan katliamın ve soykırımın bunun için önemli olduğunu belirtti. Dersim'in tek dil, tek din, tek ırk projesine uymadığını ifade eden Özen, ocakların merkezi olan Dersim'in hedef haline geldiğini, Alevilerin kutsallarının her gün tahrip edildiğini söyledi.
 
Özen, "Bu süreçte kalekollarıyla, barikatlarıyla sanki işgal edilmiş bir toprak durumunda. Bu Türkiye Cumhuriyeti için bir utanç kaynağıdır. Cenazelerimizi bile mezarlığa götürüp sırlamaya izin vermiyorlar. Onun için birliğimizi iyi koruyup bu talana, asimilasyona dur dememiz gerekiyor. Eğer orada inancımızı koruyamazsak, ne dilimizi, ne kültürümüzü koruyabiliriz" dedi. Dersim'de yapılacak olan bir cemevinin önemine dikkat çeken Özen, Tunceli cemevi üzerinden Alevileri asimile etme politikalarının sürdüğünü kaydetti.
 
DAD Genel Merkez Eşbaşkanı Musa Kulu, "Yaşamı tam Dersim gibi, inancımız, kültürümüz gibi zulme boyun eğmeden kurmaktır asıl olan" dedi. Devletin Dersim'e ait olan her şeyi bitirerek Dersim'i tarihiyle kültürüyle bitirmek istediğini kaydetti. Özgürlük çemberini daraltmak değil genişletmek gerektiğini ifade eden Kulu, yeni yönetime başarılar dileyerek sözlerini bitirdi.
 
BİRLİKTE MÜCADELE VURGUSU
 
Doğu-Güneydoğu Dernekleri Platformu adına konuşan Abdulhakim Daş, önümüzdeki zorlu süreçte birlikte mücadeleyi yükseltmek gerektirdiğine dikkat çekti. Daş, önümüzdeki yerel seçimlerde de bir araya gelmenin koşullarının yaratılması gerektiğini kaydetti.
 
KATILIMIN AZLIĞINA ELEŞTİRİ
 
HDP Milletvekili Dilşad Canbaz da katılımın azlığını eleştirdi. Dersim'de AKP iktidarı tarafından özel bir politika uygulandığını ifade eden Canbaz, "Saldırılar her alanda varken bu salonda daha güçlü durabilmeliydik. Bu kadar topyekun saldırıya karşı yan yana durarak güçlü bir örgütlülük örerek bu federasyonun kongresine gelmemiz gerekiyordu" dedi.
 
Dersim Araştırmalar Merkezi (DAM) üyesi Selman Yeşilgöz ise yeni bir sürecin başlatılması için kongrenin bir vesile olmasını istediğini belirtti. Dersim dili, kültürü, inancı etrafında birleşmek gerektiğine vurgu yapan Yeşilgöz, ancak birleşerek mücadelenin başarıya ulaşacağına değindi. 90'lardaki köy yakma ve boşaltmalar döneminde birlikteliğin sağlanabildiğini dile getiren Yeşilgöz, "Bu mücadele, o birikim, emek tüm arkadaşlarımızda var diye düşünüyorum. Dersim'de bu yıl zulüm katmerleşti. Alevi inancının ocakların merkezi Dersim'de müftüler aşuremizi dağıtıyorsa bu utançtır bizim için. Bu utancı bertaraf etmek gerek. Gereken tepkiyi geliştiremedikse bu bizim eksikliğimizdir" diye konuştu.
 
Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ise genel kurulu selamlayarak seçilecek yönetime başarılar diledi.
 
Yapılan selamlama konuşmalarının ardından DEDEF yönetim kurulu tarafından faaliyet raporu ve tüzükte yapılan değişiklikler okundu. Okunan faaliyet raporunun ardından tekrar söz alan DEDEF delegeleri ve Dersimliler faaliyet raporunun değerlendirilmesi üzerine fikir ve görüşlerini ifade etti.
 
Son konuşmayı ise DEDEF Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Ben gerçekleştirdi. Ben konuşmasına, emperyalizmin dünya halklarına topyekûn bir savaş açtığı ve ülkemizde de siyasi iktidarın Türkiye halklarına dönük gerçekleştirdiği zulmün teşhirini yaparak başladı. Ben, KHK'larla, uydurma iddialarla işlerinden atılan akademisyenlere, direnişleri bugün hala devam eden inşaat işçilerine, kadına yönelik şiddet ve katliamlara değinerek bu saldırı ve katliamların devletin geçmişten bugüne bir geleneği olduğunu belirtti.
 
DEDEF çalışmalarına değinen Ben, Dersim'e dönük saldırı ve zulüm politikalarına karşı ortak bir mücadele anlayışını esas aldıklarını vurguladı. Dersim'in yıllarca iktidar için bir çıbanbaşı olarak görüldüğünü ifade eden Ben, halklar içinde bir kurtuluş yeri olarak görüldüğünü belirtti. Geçmişten bu yana Dersim halkının her zaman ezilenden ve zulme uğrayandan yana olduğunu ifade eden Ben, bu yüzden Dersim coğrafyasına özel bir saldırı politikasının geliştirildiğini ve Dersim'in açık bir hapishaneye dönüştürüldüğünü vurguladı.
 
Dersimin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının emperyalist kapitalist şirketlere peşkeş çektirilmeye çalışıldığını ifade eden Ben, Dersim'de ekolojik çalışmalara dönük Dersim Özgür Aksın meclisinin kurulduğunu da belirtti. Geçmişte DEDEF Genel Başkanı Ali Mükan'ın ve DEDEF delegelerinin Dersim'de barajlara, cemaatleşmeye ve asimilasyona karşı çıktığı gerekçesiyle uzun yıllar hapis yatırıldığını ifade eden Ben, ciddi bir örgütlenme ve birliktelik kurulmadığı taktir de bu saldırıların bugün de devam edebileceğini ifade etti.
 
Ali Haydar Ben konuşmalarını gelen soru, eleştiri ve önerileri cevaplayarak sonlandırdı.
 
Kongre denetleme kurulu ve mali kurul raporlarının okunmasının ardından tüzük maddelerinde yapılan düzenlemelerin bilgilendirilmesi ile devam etti.
 
Raporların ardından seçime geçilen genel kurulda başkanlığa yeniden Ali Haydar Ben seçildi.