19 Mayıs 2024 Pazar

Dede: Kobanê davasında hakikati ortaya çıkarmak için çabalayacağız

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, 26 Nisan'da başlayacak Kobanê davasının tamamıyla siyasi olduğunun, iddianamenin ise hukuken bir karşılığının olmadığının altını çizdi. Dede, "Davaya güçlü bir bir şekilde hazırlanıyoruz, ama iddianame güçlü olduğundan değil. İddianamenin bizim nazarımızda kıymeti yok. Hakikati ortaya çıkarmak açısından bu dava önemli" dedi.

Politik islamcı, faşist IŞİD çetelerinin, Rojava devrimini parçalamak ve kantonların birleşmesini engellemek amacıyla, devrimin ilan edildiği ilk kent olan Kobanê'ye yönelik saldırısına karşı Rojava devrim güçlerinin muazzam direnişi ve zaferinin üzerinden 7 yıl geçti.

Rojava devrimi bakımından stratejik öneme sahip Kobanê, IŞİD çetelerine karşı yürütülen büyük direniş ve enternasyonal dayanışma ile kazanıldı. AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu direnişe karşı "Kobanê düştü düşecek" naraları sonrası Türkiye ve Kürdistan'da halklar sokağa döküldü. İstanbul, İzmir, Ankara ve Diyarbakır başta olmak üzere IŞİD'e karşı sokağa çıkan halkların Kobanê özgülünde Rojava devrimine sahip çıkan eylemlerine devletin resmi ve kontra güçleri saldırdı; çok sayıda kişi yaralandı, çoğunluğu HDP'li 46 kişi hayatını kaybetti.

AKP-MHP iktidarı, Kobanê savunması ve serhildanının üzeninden 7 yıl geçmesine rağmen HDP'liler hakkında yeni bir dava açtı. Ankara Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve 3 bin 530 sayfadan oluşan iddianame kapsamında dönemin HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile milletvekilleri ve partinin MYK üyelerinin de bulunduğu 28'i tutuklu 108 kişi yargılanmak isteniyor. Kobanê davası, 26 Nisan'da Sincan Hapishanesi kampüsünde Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. Dava kapsamında HDP'li siyasetçiler hakkında on binlerce yıl hapis cezası isteniyor.

'SALDIRILAR POLİTİK SAİKLE GERÇEKLEŞTİRİLİYOR'
ETHA'ya konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, davayı değerlendirdi. Davanın şu an için en sıcak gündem olduğunu dile getiren Dede, "Bu dava değil sadece, beş yıldır HDP milletvekilleri, belediye eşbaşkanlarına dönük yargı eliyle geliştirilen saldırıların tamamı politik saikle gerçekleştirilmiş yargılamalar. HDP'ye yönelik yargı eliyle gerçekleşen saldırı halkasında bu dava oldukça önemli" dedi.

Kobanê davasını yargı eliyle HDP'ye dönük saldırıların en kapsamlı ve en geniş çerçeveye oturtulan dava olarak değerlendirmenin yerinde olacağını söyleyen Dede, "Artık HDP'ye dönük yargı eliyle gerçekleştirilen saldırıların siyasi saiklerle yürütüldüğünü sadece biz söylemiyoruz. En son HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın başvurusu üzerine AİHM Büyük Daire verdiği ihlal kararıyla 18. maddeden Türkiye'yi mahkum etti. Demirtaş'ın siyasi saiklerle tutuklu olduğunu net bir şekilde ortaya koydu" ifadelerini kullandı.

'DAVAYA ÇOK GÜÇLÜ HAZIRLANIYORUZ'
HDP Hukuk Bürosu açısından HDP'ye yönelik açılan binlerce davadan kaynaklı bir deneyim olduğunu kaydeden Dede, Kobanê direnişine ilişkin ilk kez dava açılmadığını, önceki dönem eş genel başkanlar Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş; yine dönemin milletvekilleri Ayhan Bilgen ve Meral Danış Beştaş gibi birçok ismin yargılandığını hatırlattı. Oldukça geniş bir kadroyla Kobanê davasına hazırlandıklarının altını çizen Dede, "On gün kadar önce 12 hukuk kurumu İstanbul'da açıklama yaptı. HDP'nin yanında olacaklarını hukuk ve hakikat mücadelesine destek sunacaklarını ifade ettiler; meslektaş ve üyelerine çağrı yaptılar. Hukuk kurumları çağrılarının yanı sıra bireysel olarak birçok meslektaşımız da, avukat arkadaşımız da bu davada HDP'nin yanında olmak istediklerini belirttiler. Gerçekten çok güçlü hazırlanıyoruz davaya" dedi.

'HUKUKİ ANLAMDA KIYMET VERİLMEYECEK BİR İDDİANAME'
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, Kobanê davası iddianamesine ilişkin ise şu değerlendirmede bulundu: "Özellikle altını çizmek de yarar var, çok güçlü hazırlanıyoruz ama dava hukuki anlamda büyük bir dava olduğu için değil. İddianame hukuki olarak kıymet verilmeyecek bir iddianame. Bu davanın da hukuki anlamda bizim nazarımızda bir kıymeti yok. Buradaki sahiplenme, HDP fikriyatının sahiplenmesinin bir ifadesidir.

'GERÇEKLERİ AÇIĞA ÇIKARMA ÇABASI İÇİNDE OLACAĞIZ'
Bir diğer boyutu da hukuki bir dava değil siyasi ve siyaseten açılmış bu davada hakikatin ortaya çıkarılması için Kobanê olayları ve sonrasında da Suruç, HDP mitingine dönük saldırı, 10 Ekim saldırısı devamı niteliğinde. Gerçek suçluların kim olduğunun, TC vatandaşlarının yaşamını kaybetmesine sebep olanların kimler olduğunu açığa çıkarma açısından bir fırsat olarak görüyoruz. Hakikat ortaya çıksın diye güçlü bir çabamız olacak ve bu dava çerçevesinde bir nebze adil bir yargılanma olursa arkadaşlarımız asla mahkum olmayacaklar. Tam aksine gerçek anlamda öldürülen kişilerin, yaralanan kişilerin yine yağma vs. birçok duruma maruz kalan kişilerin canına, malına kast eden kişilerin kimler olduğunu ya da bunları azmettirenlerin kimler olduğunu, buna imkan tanıyanların kimler olduğunu açığa çıkarma gayreti içinde olacağız."

'HAKİKATİ TÜRKİYE HALKLARIYLA OMUZ OMUZA SAVUNACAĞIZ'
Covid-19 salgınından kaynaklı kimsenin sağlığını tehlikeye atmamak için davaya katılım bakımından geniş bir çağrı yapmadıklarını dile getiren Dede, "Elbette bu dava sadece HDP'liler ya da HDP dostları tarafından değil tüm Türkiye halkları açısından sahiplenilmesi gereken bir dava. Elbette sahip çıkılacağını biliyoruz. Yapılan açıklamalar ve bizimle birebir iletişime geçenler var. Pandemi koşullarından dolayı biz açıkçası halk sağlığını düşünerek yoğun bir katılıma dönük bir çağrı yapmayacağız. Şunu biliyoruz bir çağrı yapmasak da o gün insanlar orada olacak, elbette hukuku, hakikati bizimle beraber omuz omuza savunacak" diye konuştu.