2 Mayıs 2024 Perşembe

Davutoğlu Diyarbakır'da AKP'yi eleştirdi

Kuracağı yeni partiyi Diyarbakır'da açıklayacağı iddia edilen eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, Diyarbakır'da düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Beraberinde AKP'li eski milletvekilleriyle birlikte gelen Davutoğlu, yeni partiye değinmedi ancak AKP'yi sert tonda eleştirdi.
Kuracağı yeni partiyi Diyarbakır'da açıklayacağı iddia edilen eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, Diyarbakır'da düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Beraberinde AKP'li eski milletvekilleriyle birlikte gelen Davutoğlu, yeni partiye değinmedi ancak AKP'yi sert tonda eleştirdi.
 
Diyarbakır Gönül Köprüsü Platformu adlı grubun düzenlediği iftar yemeğine katılan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'na, AKP'li eski milletvekili ve yöneticilerin de eşlik etmesi dikkat çekti. Toplantıya eski AKP milletvekili ve eski Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, eski TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve eski AKP milletvekili Ayhan Sefer Üstün, eski AKP Diyarbakır milletvekilleri Abdurrahman Kurt ve Cuma İçten, eski AKP İstanbul İl Başkanı Selim Temurci de katıldı. Davetliler arasında Saadet Partililer ve daha önce Davutoğlu'nun gelmemesi için açıklama yapanlar da vardı.
 
İftar yemeğinin ardından konuşma yapan Davutoğlu, önce Diyarbakır ziyaretine ilişkin tartışmalara değindi. Davutoğlu yapılan yorumlara ve açıklamalara tepki göstererek, "Diyarbekir ziyaretim dolayısıyla çok farklı yorumlar yapıldı. Neredeyse iki haftadır ulusal basında, yerel basında farklı yorumlar yapıldı. Çok basit bir şekilde cevap vermek istiyorum; Bizim Diyarbekir'e gelmemiz için herhangi bir bahaneye, gerekçeye ihtiyaç yoktur. Diyarbekir bizim yüreğimizde her daim mevcuttur. Diyarbakır'a gelişimize özel anlamlar yüklemeye çalışanlar, bunu şu veya bu şekilde eleştirmeye kalkanlar bilsinler ki Diyarbakır bizim yüreğimizin içindedir" dedi.
 
Hükümetin güvenlikçi politikalarını eleştiren Davutoğlu, "Gerçek meşruiyet özgürlük ve güvenliğin aynı anda sağlandığı meşruiyete denir. Eğer birisi gelip 'size güvenlik vereceğim ama özgürlüğünüzden vazgeçin' derse aslında o size 'hayatınızı idame ettireceğiniz şartlar sağlayacağım ama onurunuzdan da vazgeçin' demektir. Bunu sadece bir bölge için bir şehir için değil bütün bir ülke için söylüyorum. Türkiye'de Kürt vatandaşlarımızın meseleleri vardır ama Türk vatandaşlarının ve Kürt vatandaşlarımızın sorunları ortaktır. Burada temel şiarımız basit, herkese ve her yerde özgürlük ve güvenlik. Herkese özgürlük verilmezse, bir ülke güzel olmazsa, bir bölgedeki özgürlükler olsun ama bir başka bölgede olmasın demenin ortak vatandaşlık ilkesi ile izahı mümkün değildir. Sınır ötesinde Suriye'de, Irak'ta ıstırap çeken Kürt kardeşlerimiz de ortak tarihdaşlarımız olarak, gelecek perspektifinde asli yerlerini hak ettiler ve edecekler" diye konuştu.
 
Türkiye'nin Suriye'de karşı karşıya kaldığı zorlukların kendisine mal edilmesine karşı çıkan Davutoğlu, bu konuda kendisini eleştirenleri 'ahlaki zaaf içinde' olmakla suçladı. Davutoğlu, "Son 3 yıldır ülkemizin ve hükümetimizin herhangi bir şekilde etkilenmemesi için dış politika konusunda bana yöneltilen eleştirilere cevap vermemeye özen gösterdim. 17 yıl içinde dış politikada elde edilen bütün kazanımları kendi hanelerine yazıp, Suriye'de karşı karşıya kaldığımız zorlukları bize havale etmeye çalışanlar siyasi olarak çok ciddi bir ahlaki zaaf içindeler. 17 yıl boyunca Erbil, Kerkük, Süleymaniye, Üsküp, Saraybosna, Delhi, Semerkant'ın tarihtaşlığını öne çıkaran dış politikamız Suriye'ye aynı yaklaşımda yaklaşmıştır" şeklinde konuştu.
 
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak Federe Kürt Bölgesi'ndeki referandum sırasında söylediği 'kapıyı kapatırız açlıktan ölürler' sözlerine atıfta bulunarak şöyle konuştu:
"Suriye ve Irak'taki Kürtler diğer tarihdaşlarımız gibi, bizim için asli olarak yüreğimizde yer tutan, her derdi ile dertlenmemiz gereken akraba topluluklarıdır. Erbil'de, Süleymaniye'de, Kerkük'teki kardeşlerimiz aç bir şekilde yatağa giderlerse, o gece tok uyumak bize haramdır, haram olacak. Onların aç ve susuz olduğu yerde, yardıma ihtiyaç duyarlarsa 82 milyon olarak, her zaman deriz ki 'biz buradayız ve yanınızdayız ve yanınızda olacağız'."