Cumhuriyet davası avukatlarından açıklama

Cumhuriyet gazetesi davasında aldıkları cezalar istinaf mahkemesince onanan eski yazar ve yöneticiler İstanbul Barosu'nda açıklama yaptı.

 

İstinaf Mahkemesi'nin onadığı, Cumhuriyet Gazetesi eski yönetici ve yazarları hakkındaki mahkumiyet kararlarının UYAP'a yüklenmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında sürece ilişkin bilgi verildi.

 

Toplantıda, davanın avukatları itiraz sürecinin işletilmemesine tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, "Yaptığımız bireysel başvurular 2 yılı aşkın süredir ele alınmadı. AYM ya da AİHM, Anayasa ve AİHS'ni gözeten bir karar vermiş olsalardı bugün burada olmayabilirdik. Gazetecilik faaliyetiyle 3 terör örgütüne birden yardım edildiğine karar verildi. Bağımsız gazeteciliğe, doğru haberciliğe duyulan öfkenin bir sonucu olarak verilen cezalarda alt sınırdan uzaklaşıldı; 3 yıldan 8 yıla varan cezalara hükmedildi. Arkadaşlarımızın olmayan bir suçtan tekrar hapse girecek olmaları Türkiye'deki dehşet verici tablonun önemli bir ayrıntısı sadece. Oysaki özgür haber, özgür bilgi, özgür yorum demokratik toplumun olmazsa olmazı" denildi.

 

Karara göre hapse girmesi beklenen gazetenin eski çalışanlarından Musa Kart, Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Önder Çelik, Emre İper, Bülent Utku ve Mustafa Kemal Güngör de yaptıkları açıklamalarda bunun bir korku operasyonu olduğunu vurguladı.

 

Karikatürist Musa Kart, "Ben 40 yıllık karikatüristim, bir özür bekliyorum" derken, "Korku iklimi yaratmak icin bizi cezaevine attıklarını herkes biliyor. Üst mahkeme savunmalarımızı almadan kararı onadı" şeklinde konuştu. Kart, şunları ekledi: "Yaşadıklarımızda gazete yönetiminin de payı var, bu herkesin bildiği sır. Ben tatil organizasyonu icin ETS Tur'u aradım ve bununla yargılandım, o zaman ETS Tur'un sahibi nasıl Turizm Bakanı oldu?"

 

34 yıllık bir avukat olduğunu belirten Mustafa Kemal Güngör ise "Hukuku katleden bir davayla karşı karşıyayız. Bu siyasi bir dava, topluma korku salmak istiyorlar. Bizi yargılayanlar, yargılatanlar bize isnat edilen suçları kimin işlediğini biliyorlar. Nuri Bilge Ceylan'ın dediği gibi 'Yalnız ve güzel ülkem için üzülüyorum'" dedi.