22 Kasım 2025 Cumartesi

Cumartesi Anneleri Hayrettin Eren için buluştu: Failleri yargılayın

Gözaltında kaybedilen ve failleri cezasızlıkla korunan Hayrettin Eren için buluşan kayıp yakınları adalet mücadelesini sürdüreceklerini kaydetti. Kayıp yakınlarından İkbal Eren, devlete seslendi, "Bu suça ortak olarak siz de insanlık suçu işliyorsunuz. Bize ait olanları bize teslim edin, failleri yargılayın" dedi. 

Cumartesi Anneleri 1078. kez, gözaltında kayıplarla buluşma ve hafıza mekanı Galatasaray Meydanındaydı. 21 Kasım 1980'da İstanbul Saraçhane'de arkadaşıyla gözaltına alındıktan sonra bir daha kendinden haber alınamayan Hayrettin Eren için buluşan kayıp yakınları, kayıpların fotoğraflarını taşıdı. 

'GÖZALTINDA YOK DENİLDİ'
Basın metnini okuyan Setenay Yarıcı, Eren kaybedildiğinde henüz 26 yaşında olduğunu söyledi. 1970'li yıllarda gençlik hareketi içinde yer alan Eren'in, 12 Eylül askeri faşist darbesinin ardından hakkında yakalama kararı çıkarıldığını belirtti. Yarıcı, "Eren, 21 Kasım 1980 tarihinde Saraçhane Haşim İşcan Geçidinde arkadaşıyla birlikte gözaltına alındı. Önce Karagümrük Karakoluna, ardından aynı operasyonda gözaltına alınan sekiz kişiyle birlikte Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şubeye götürüldü. Gayrettepe'ye giden anne Elmas Eren, oğlunun gözaltına alınırken kullandığı, babasına ait 34 F 6798 plakalı otomobili Siyasi Şube'nin bahçesinde gördü. Ancak polisler, oğlunu soran Elmas Eren'e 'gözaltında böyle biri yok' cevabını verdi" dedi.

'FAİLLERİ CEZASIZLIKLA KORUNDU'
Aynı operasyonla gözaltına alınan 8 kişinin, mahkemeye çıkarıldıklarında "Hayrettin Eren de bizimle birlikte gözaltındaydı" diyerek suç duyurusunda bulunduklarını aktaran Yarıcı, "Savcıya, 'Hayrettin Eren'in gözaltına alındığının tanığıyım; onu hem karakolda hem de siyasi şubede gördüm' şeklinde ifade verdiler. Eren Ailesi, Milli Güvenlik Konseyi başta olmak üzere tüm resmi makamlara başvurdu ancak aldıkları cevap hiç değişmedi: 'Hayrettin Eren isimli şahıs gözaltına alınmamıştır, hala aranıyor.' Tüm hukuki yolları tüketmelerine rağmen hiçbir sonuç alamadılar; Hayrettin'in ve otomobilinin akıbeti 45 yıldır karanlıkta bırakıldı. Failleri cezasızlıkla korundu. Bir kez daha yineliyoruz: Hayrettin Eren'i işkenceyle öldürüp bedenini kaybedenlerin isimleri devletin resmi kayıtlarında mevcuttur. 45 yıldır Hayrettin Eren'in akıbetini ortaya çıkarma ve failleri cezalandırma yükümlülüğünü yerine getirmeyen tüm iktidarlar bu suçun devamcısıdır. Kaç yıl geçerse geçsin; Hayrettin Eren için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz" ifadelerini kullandı. 

'BİZE AİT OLANLARI BİZE TESLİM EDİN'
Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren, yetkililere seslenerek, "Gerçekten samimiyseniz kayıplarımızın akıbetini ortaya çıkaracak faillerini yargılayacak ve bir daha insanlık suçu işlenmeyecek bir komisyon kurun. Bu suça ortak olarak siz de insanlık suçu işliyorsunuz. Bize ait olanları bize teslim edin failleri yargılayın" çağrısında bulundu.

Eren, Ali Yerlikaya'ya çağrıda bulunarak, "Arkamızdaki utanç duvarını kaldırın. Galatasaray Meydanını açın. Bir meydan nasıl kelepçelenir" diye sordu.

Eylem, karanfillerin meydana bırakılmasıyla son buldu.