20 Eylül 2025 Cumartesi

Cumartesi Anneleri 1069. hafta: Bu acıların kuşaklar boyu sürmesini istemiyoruz

Kontrgerilla örgütlenmesi Hizbullah'ın Batman'da evinden alarak kaybettiği İbrahim Çelik ve oğlu Edip Çelik'in akıbetini sormak için buluşan kayıp yakınları, tüm kayıplar için adalet istemekten vazgeçmeyeceklerini kaydetti. 1069. kez düzenlenen eylemde konuşan İbrahim Çelik'in torunu ve Edip Çelik'in yeğeni Berfin Çelik, "Dedeme ve Dayıma ne olduğunu bilmek ve onların bir mezara sahip olması için buradayız. Aileme bu acıları yaşatanların yargılanması için buradayız. Artık bu acıların kuşaklar boyu sürmesini istemiyoruz" dedi. 

Cumartesi Anneleri 1069. kez bir araya geldi. Gözaltında kayıplarla buluşma ve hafıza mekanı Galatasaray Meydanında buluşan kayıp yakınları 31 yıl önce Batman'da kaybedilen İbrahim ve Edip Çelik'i andı. 

'BU ACILARI YAŞATANLARIN YARGILANMASI İÇİN BURADAYIZ'
Galatasaray Meydanını çeviren polis barikatları önünde kayıpların fotoğrafları ve karanfillerle yapılan eylemde söz alan İbrahim Çelik'in torunu, Edip Çelik'in yeğeni Berfin Çelik, "Anneannem Merese Çelik ile başlayan dayımı ve dedemi arayışımız annemle ve bizlerle devam ediyor. Dedeme ve Dayıma ne olduğunu bilmek ve onların bir mezara sahip olması için buradayız. Aileme bu acıları yaşatanların yargılanması için buradayız. Artık bu acıların kuşaklar boyu sürmesini istemiyoruz. Gençlerin acıların izini sürmediği, hayatın güzelliklerini yaşadığı bir ülke özlemiyle buradayız.   Dedem, dayım ve tüm kayıplarımız bulunana kadar burada olacağız. Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz" dedi. 

'HAKİKAT KOMİSYONLARININ KURULMASI ARTIK ENGELLENEMEZ BİR ZORUNLULUKTUR'
1069. haftanın basın metnini gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun'un kızı Jiyan Tosun okudu. Tosun, Galatasaray Meydanı'nda olmalarının nedeninin gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini öğrenebilecekleri etkili bir başvuru mekanizmasının hala olmaması olarak açıkladı. Tosun, "Bu nedenle sesimizi duyurmak ve kamuoyu oluşturmak için her cumartesi bir araya geliyoruz. Türkiye'nin dört bir yanında kaybedilen sevdiklerimizi gündemde tutmak, unutturmamak ve bu ısrarı kuşaktan kuşağa aktarmak için mücadelemizi sürdürüyoruz. Bugün bir kez daha hatırlatıyoruz: Hakikat ortaya çıkmadan adalet sağlanamaz. Yalnız kayıp yakınlarının değil, toplumun da gözaltında kaybedilenlere ne olduğunu ve geride kalan bizlerin neler yaşadıklarını bilmesi gerekir. Bunun için geniş yetkilerle donatılmış Hakikat Komisyonlarının kurulması artık ertelenemez bir zorunluluktur" ifadesini kullandı. 

'BATMAN HİZBULLAH'IN MERKEZİ HALİNE GETİRİLMİŞTİ'
Tosun, kontrgerilla örgütlenmesi Hizbullah'ın Batman'da evlerinden alarak kaybettiği İbrahim Çelik ve oğlu Edip Çelik'in akıbetlerini sormak için buluştuklarını hatırlattı. Tosun, "90'lı yıllarda Batman, özel harp stratejisi doğrultusunda faaliyet gösteren Hizbullah'ın merkezi haline getirilmişti. Hizbullah, yüzlerce kişiyi gündüz vakti, herkesin gözleri önünde infaz etti. Evlerinden aldığı ya da sokak ortasında kaçırdığı insanları işkence merkezlerinde sorgulayıp katletti, kaybetti. Tüm bunlar yaşanırken güvenlik ve idari bürokrasinin desteği, göz yumması ve koruması nedeniyle hiçbir engelle karşılaşmadı. Nitekim dönemin OHAL Bölge Valisi Ünal Erkan, 17 Şubat 1993 tarihli Milliyet gazetesine verdiği röportajda, 'Hizbullah tipi örgütleri çözmeye niyetlerinin olmadığını' açıkça söylemişti" dedi.

'VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Tosun, kaç yıl geçerse geçsin İbrahim Çelik ve Edip Çelik için, tüm kayıplarıiçin adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceklerini de vurguladı. 

Eylem, karanfillerin meydana bırakılmasıyla sona erdi. 

NE OLMUŞTU
50 yaşındaki, dokuz çocuk babası İbrahim Çelik, Batman'ın Soğuksu Mezrası'nda yaşıyor ve tarımla uğraşıyordu. 10 Temmuz 1994 gecesi, maskeli ve silahlı dört kişi evine gelerek onu "yer gösterme" bahanesiyle zorla yanlarında götürdü. Durumdan şüphelenen 19 yaşındaki oğlu Edip Çelik, babasını yalnız bırakmamak için peşlerinden gitti. Ancak baba ve oğul bir daha evlerine dönmedi. Endişelenen aile, Jandarma ve Emniyet'e başvurdu. Ardından olayla ilgili Hizbullahçılar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Fakat tüm başvurular sonuçsuz kaldı; İbrahim Çelik ve Edip Çelik'ten bir daha haber alınamadı. Merese Çelik'in oğlunun ve eşinin bulunması için yaptığı başvurular sonuçsuz bırakıldı. O günden bu yana tam 31 yıl geçti; tüm başvurulara rağmen etkin bir soruşturma yürütülmedi, failler korunarak cezasızlık zinciri sürdürüldü.