'Çocuklar politikalardan ve ideolojilerden üstündür' 

İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi, 30 yıl önce ilan edilen Çocuk Hakları Günü dolayısıyla panel düzenledi. Çocuk Hakları Merkezi Genel Sekreteri Av. Çiçek, "Çocuklar politikalar ve ideolojiler üstü bir kavramdır. Çocuklara anadilde eğitim hakkı verilmiş ise bu hakkın kullandırılması gerekiyor" dedi.

İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi, 20 Kasım 1989 yılında Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde kutlanan Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında baronun konferans salonunda "Çocuk ve Medya" paneli düzenledi. 

Panelin açılış konuşmasını İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu yaptı, medyanın çocuk hakları konusunda gereken duyarlılığı göstermediğini söyledi. 

İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Aşkın Topuzoğlu ise, şimdiye kadar sorumluluklarını yerine getiremediklerinin altını çizerek, "Çocuklar için büyük bir şey yapmak gerekmiyor. Bunun için anlayış değişikliğine ihtiyaç var" dedi.

'ÇOCUKLARIN ANADİL EĞİTİM HAKKI VAR'
ETHA'ya konuşan İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Genel Sekreteri Av. Fırat Çiçek ise, Türkiye'de çocuk hakları konusunda gelinen noktanın çocuk istismarı ve ölümleri olduğuna işaret ederek, "Bu konuda devletin ciddi bir yükümlülüğü var ama Türkiye bu noktada çok geride diyebiliriz" dedi.

Devletin koruma mekanizması olmadığını söyleyen Çiçek konuşmasın şöyle sürdürdü: "İstismar kavramı gündeme geldiğinde Türkiye'de en çok konuşulan cezaların artırılması, idam gibi söylemler, ancak bunlar palyatif çözümler. Türkiye, sözleşme yürürlüğe girdiğinde 12, 27 ve 30. maddelerine çekince koydu. Burada çocuğun kültürel faaliyetlerde bulunması, bununla birlikte anadilinde eğitimine ilişkin çekinceler koydu. Şu an Türkiye'de bu yönde en ciddi sıkıntıyı mülteci çocuklar çekiyor. Kendi dillerinde eğitim alamıyorlar. Azınlık durumundaki Kürtler ve diğer bireyler bakımından da ciddi sıkıntılar var. Çocuklar politikalar ve ideolojiler üstü bir kavramdır. Bundan dolayı siyasete alet edilmemeleri gerekiyor. Çocuklara anadilde eğitim hakkı verilmiş ise bu hakkın kullandırılması gerekiyor."

"Bir çocuğun korumaya ihtiyacı olduğu anda devlet koruması altına alınması gerekir" diyen Çiçek, çocuk hapishanelerinde yetişkinlere göre daha fazla sirkülasyon olduğunu belirtti. Çiçek, "Çocuklar tahliye oluyor, çok rahat içeri girebiliyorlar. Hapishane koşulları bakımından örnek vermek gerekirse Yılmaz Güney'in Duvar isimli filmindeki koşullar çok da değişmedi" diye ekledi.