18 Nisan 2024 Perşembe

Climaximo hareketinden Eden: İklim hareketi bize devrimci bir tarih veriyor

Polen Ekoloji, 5. Küresel İklim Grevi etkinlikleri kapsamında ilk Webinar'ını gerçekleştirdi. Portekiz Climaximo hareketinden Sinan Eden'in konuk olduğu programda, Avrupa'daki iklim hareketi ve Türkiye'ye yansımaları konuşuldu.

Portekiz Climaximo hareketinden Sinan Eden, 5. Küresel İklim Grevi etkinlikleri kapsamında Polen Ekoloji'nin canlı yayınına katıldı.

Koronavirüs salgını nedeniyle dijitalleşen iklim grevi etkinlikleri gün boyunca sürdü. Polen Ekoloji'de Webinar üzerinden Portekiz'de fosil yakıta savaş acan Climaximo hareketinden Sinan Eden'i konuk etti. Eden, Avrupa iklim hareketi ve Türkiye'ye yansımaları üzerine bilgi verdi.

Moderatörlüğünü Elif Cansu İlhan'ın yaptığı yayında ilk sözü Cemil Aksu aldı. Aksu, koronavirüs günlerinin yeni yöntemlerle iklim aktivistlerini kendini ifade etmeye zorladığını kaydetti. Küresel iklim grevine Webinar yaparak destek sunmak istediklerini dile getiren Aksu, "Bu Webinar'da Portekiz'den bir arkadaşımız katılıyor. Hem Avrupa'daki iklim hareketinin kazanımları, sonuçları, hem de koronanın yarattığı OHAL uygulamaları altında iklim hareketini nasıl geliştireceğiz, bunları konuşmak istedik. Hepimiz takip ediyoruz hem BM'nin açıkladığı raporlarda hem de başka kurumların raporlarında iklim krizinin geldiği acil durum ifade ediliyor" dedi.

Dünyanın her tarafında hali hazırda iklim krizinin etkilerinin yaşandığını hatırlatan Aksu, iklim krizinin uzun yıllara dayanan çevre ve ekoloji hareketinin çatısı haline geldiğini dile getirdi. Yerellerdeki şirketlerin ve hükümetlerin faaliyetlerini durdurmak için iklim mücadelesini temel hareket haline geldiğini kaydeden Aksu, iklim hareketini BM'deki müzakerelere bağlı olarak, karar vericileri ikna edecek farkındalık yaratmak için mücadele ettiğini ama son yıllarda daha kitlesel sokağa inen etkinliklerle hükümetleri ve yetkilileri karar almaya zorlayan bir forma dönüştüğünü vurguladı. Ekoloji mücadelesinin Türkiye'de hala çok sınırlı olduğunu belirten Aksu, "Ama tüm yerel hareketleri iklim hareketi olarak değerdirmek gerektiğini düşünüyoruz, en acil çözüm şu yada bu şekilde doğayı yıkan şirketleri durdurmaktı. Ama daha genelde küresel iklim hareketleriyle bağ kurmak, oranın hareketleriyle içsel ilişkiler kurmak bizim açımızdan önemli. Bu yüzden Climaximo hareketinden Sinan Eden'in anlatacakları bizim için önemli" ifadelerini kullandı.

'CLİMAXİMO BİR İKLİM ADALETİ KOLEKTİFİ'
Ardından söz alan Sinan Eden, Climaximo hareketi hakkında bilgi verdi. Paris İklim Zirvesi öncesi 2015 yılında kurulan bir iklim adaleti kolektifi olduklarını belirten Eden, beş kişi yola çıktıklarını ancak şu an 70 kişi ile devam eden yatay bir oluşum olduklarını ifade etti. Antikapitalist olduklarını ve iklim adaletinin temelinde sosyoekonomi olduğunu belirten Eden, fosil yakıta karşı mücadele yürüttüklerini kaydetti.

Dünyada bir sürü sorun olduğunu ancak bazılarının "acil" olarak yorumlandığını kaydeden Eden, "Bir tek iklim krizinde teslim tarihi var. Belli bir noktadan sonra geri dönülemez hale geliyor. Bir aciliyet öğesi var. Bu öğe eğerki kökünde bu sorununu kapitalizm varsa, o zaman devrimci bir teslim tarihi vermiş oluyor, 5-10 yılı gibi. Dolayısıyla bu insanı biraz odaklıyor, politik olarak 'gözünü toptan ayırmama' kültürünü oluşturuyor" dedi.

Climaximo'nun yürüttüğü kampanyaları ve örgütleri eylem, etkinlikler hakkında bilgi veren Eden, Portekiz'de Ekoloji Birliği gibi bir oluşumun olmadığını söledi. Bunun stratejik bir tercih olduğunu ve bu tarz oluşumların teorik tartışmalara boğularak basın açıklamasının dışına çıkamadığını kaydetti. Eden, Portekiz'de Sol Blok, Yeşiller, Doğa ve Hayvan Partisi olmak üzere birkaç partiyle hareket ettiklerini fakat HDP gibi bir parti olmadığını da ekledi. 

EDEN: KORONAVİRÜS SALGINI İKLİM HAREKETİ BAKIMINDAN CİDDİ BİR FIRSAT YARATTI
"Herkes evde kalacağına göre biz bu insanlara acil erişmeli ve analiz sunmalıyız" diyerek karantinanın ilk günlerinde kampanyaya başladıklarını dile getiren Sinan Eden, "Karantina-OHAL modunda çok uzun duramayacaklarını hissediyoruz, çünkü şu anda bile 'evden çalışabilenler, çalışsın' dendiği şartlarda bile Portekiz'de inşaat sektörü çalışıyor. Mesela neden otel inşaatı sürüyor, inşaat sektörü acil bir sektör değil. Portekiz'in ekonomisi kaldırmıyor, ancak belli bir noktada burjuvaziye Trump'ın çözümü daha yakın geliyor. 'Birileri nasılsa ölecek, normal' diyerek insanları sokağa çıkaracaklarnı hissediyoruz" dedi. Salgın süresinde şirketlere gerek olmadığının onlara ayrılacak kamu finansının gerekli olmadığının bir kez daha göründüğünü kaydeden Eden, "Dolayısıyla şu noktada tüm dünyda Brezilya'da bile devlet bir ekonomik aktör olarak görünüyor" diye konuştu. Eden, çok fazla olasılığın belirdiğini kaydetti. 25 yıldır ilk kez bu sene iklim zirvesinin olmayacağına dikkat çeken Eden, bunun da bir çeşit politik çöküş olduğunu ve iklim hareketi bakımından ciddi bir fırsat yarattığını vurguladı.

'DÜNYANIN SONUYLA AYIN SONU ARASINDA DOĞRUDAN BİR BAĞ KURULMALI'
Ekoloji mücadelesiyle sınıf mücadelesinin karşı karşıya geldiği durumda, işçilerin daha iyi koşullarda yaşaması için mücadele edildiğinin dile getirilmesine dikkat çeken Eden, "Kapatılacak bir santrale ilişkin şunu öneriyoruz, haftada bir gün işten çıkarılacak işçiler, eğitim alsın. Sendikalarla bunu tartışıyoruz. Santralin kapanacağı anlamına gelmiyor ama sizin bir imkanınız olmalı. Köprü kurulabilecek bir yer bulup, nereden, hangi şey bizi birleştirebilir. Gerçekten dünyanın sonu ile ayın sonunu getirmek arasında doğrudan bir bağ kurup aynı talepi dile getirmek gerekiyor" diye konuştu. 

'KRİZ DAHA DA ARTACAK ORTAKLAŞTIĞIMIZ BİR PLANLA BAŞARILI OLABİLİRİZ'
Koronadan sonra ciddi bir kriz yaşanacağının altını çizen Eden, "Ortada olan çifte kriz, aynı anda hem şirketler batıyor hem de tüketim krizi var. Hem şirketleri hem de halkı kurtarmak gibi saçma gibi bir durumdalar. Buruda Lizzbon belediyesi yoksul aileler için sosyal konutlar var, üç aylık kiralarını sıfır bazlı kredi gibi verdi. Vermezse bu insanların bugün alışverişe çıkması imkansız. Trum da Johnson'da ayın anda hem Keynesci hem de nieolberal bir politikaları var. Bu bizim için bir fırsat. Ekonomiyi baştan kuruyorlar. Bir çok ülkede kriz başlamadı bile aslında. Ortalık daha da karışacak bence bu karışıklık güzel bir sosyal bir planımız eğitimden, sağlığa, dolayısıyla iklime ortaklaştığımız herşeye yönelik olursa şu an başarılı oluruz diye düşünüyorum" dedi.