Cihan ve Nazım İzmir'de anıldı
Ölümsüzlüklerinin birinci yılında Cihan ve Nazım'ı İzmir'de anan meslektaşları, hakikat mücadelesini sürdüreceklerini kaydetti.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan'ın ölümsüzlüğünün birinci yılında Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İzmir 1 No'lu Şubesinde anıldı.
Anmada, Cihan Bilgin ve Nazım Daştan'ın fotoğrafları mumlar ve çiçeklerle bezendi. MKG üyesi Naz Özek, "Yoldaşlarımız gazeteciydi ve gerçeği dünya kamuoyuna duyurmak için oradaydılar. Cihan Bilgin ve Nazım Daştan'ın katledilişinin üzerinden bir yıl geçti. Araçlarının üzerinde 'Çapemenî-Press' yazmasına rağmen saldırı hedefi oldular. Buna rağmen uluslararası insan hakları kurumları, onların katledilmesiyle ilgili hiçbir soruşturma başlatmadı ve sessiz kaldı. Bir kez daha gördük ki konu Kürtler olduğunda ya düşman oluyorlar ya da sağır ve dilsiz kesiliyorlar. Ama biz, Apê Musa'nın küçük generalleri olarak gerçeğin peşinden giderek onların hesabını soracağız. Kameralarının düşmesine, kalemlerinin kırılmasına izin vermeyeceğiz. Onların yolu, davamızı ve mücadelemizi aydınlatacak ve parlak kılacaktır. Bu yolculukta canlarını feda eden yoldaşlarımızı asla unutmayacağız ve unutturmayacağız" ifadelerini kullandı.
Konuşmanın ardından Cihan Bilgin ve Nazım Daştan için hazırlanan sinevizyonun gösterimi yapıldı.
Sinevizyon gösteriminin ardından Cihan Bilgin ve Nazım Daştan'ın meslektaşları söz aldı. Gazeteci Can Kırbaş da Nazım ve Cihan Bilgin'in hakikati yazma mücadelesini sürdürdüğünü belirtti. Bu mücadelenin Musa Anter'den Gurbeteli Ersöz'e hakikat mücadelesinden geldiğini söyleyen Kırbaş, bu hakikat mücadelesini sürdüreceklerini, onların kaleminin yerde bırakılmayacağını dile getirdi.
Gazeteci Nujin Yıldız, Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in katledilmelerinin tesadüfü olmadığını söyledi. Onların Tişrîn Barajında verilen mücadeleyi gösterdiğini kaydeden Nujin Yıldız, "Türk basınının yalanlarını ifşa ettiler. Onlar sayesinde hakikate eriştik. Hakikati bastıramadıkları için arkadaşlarımızı katlettiler. Özgür basın her daim hedef alındı. Bize düşen de özgür basın emekçilerinin bize bıraktığı hakikati devralmak ve hakikati yansıtmak. Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısı ile bir süreç başladı. Barışın geleceğine inanacaksan Türkiye'nin bu katliamların hesabını vermesi gerekiyor. Bu olmazsa gerçek anlamda barışın geleceğini sanmıyoruz. Biz de bu hakikat mücadelesini devam ettireceğiz" ifadelerini kullandı.
Gazeteci Uğurcan Boztaş, "Özgür basın tarihinde hep baskılar sürdü ve sürmeye devam ediyor. Bizler de bu baskılara karşı cevap olmaya çalışıyoruz. Kirli politikalara karşı cevap olmaya çalışıyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye halklarının birlikte yaşamını tüm dünyaya gösterdiler. Onların mücadelesini zirveye çıkaracağız" dedi.
Konuşmaların ardından anma sona erdi.