ÇHD'den ölüm orucu ve açlık grevindeki tutsaklar için çağrı
Kuyu tipi hapishanelere karşı ölüm orucu ve açlık grevinde olan devrimci tutsakların durumuna dikkat çeken ÇHD İstanbul Şubesi, "ÇHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu olarak ölüm orucu ve açlık grevindeki tutsakların taleplerinin kabul edilebilir olduğunu ve sorumluluğun Adalet Bakanlığında olduğunu ifade ediyoruz" dedi.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, kuyu tipi hapishanelerin kapatılması talebiyle ölüm orucu ve açlık grevinde olan devrimci tutsakların durumuna dikkat çekmek için Beyoğlu'nda bulunan dernek binasında basın toplantısı düzenledi.
Basın metnini okuyan avukat Doğa İncesu, "Kuyu tipi hapishanelerde tutulan tutsaklar infaz kanuna aykırı olarak günde 1-1 buçuk saat havalandırmaya çıkarılmaktadır. Yine infaz kanununda hücre cezasının en fazla 20 gün uygulanabileceği belirtilmiştir. Ancak kuyu tipi hapishanelerde sınırsız ve süresiz bir hücre cezası uygulanmaktadır. Kuyu tipi hapishanelerde hücreler güneş ve havanın girmemesi için özel olarak tasarlanmış olup camlarda ancak kalem ucunun geçebileceği kadar boşluklar bulunan teller bulunmaktadır" dedi.
'KUYU TİPLERİ OLAĞAN BİR İNFAZ REJİMİ HALİNE GETİRİLMEK İSTENİYOR'
Tutsakların kitap-yayın ve sohbet gibi pek çok hakkının kuyu tipi hapishanelerde gasp edildiğini vurgulayan İncesu, "Kırıkkale F Tipi gibi hapishaneler de kuyu tipi hapishane uygulamalarını hayata geçirmektedir. Bu durum kuyu tipi hapishanelerin olağan bir infaz rejimi haline getirilmeye çalışıldığını göstermektedir" dedi.
En az 15 devrimci tutsağın ölüm orucu veya açlık grevinde olduğunu belirten İncesu, Bolu F Tipi Hapishanesinde bulunan Serkan Onur Yılmaz'ın 352 gündür ölüm orucunda olduğunu kaydetti. İncesu, Kırıkkale F Tipi Hapishanesinde bulunan Ayberk Demirdöğen'in 232, Çorlu Yüksek Güvenlikli Hapishanesinde tutulan Fikret Akar'ın ise açlık grevi eyleminin 214'üncü gününde olduğunu dile getirdi.
'YILMAZ VE AKAR'IN SAĞLIK DURUMU KRİTİK'
Yılmaz ve Akar'ın durumunun kritik olduğunu vurgulayan İncesu, şöyle devam etti: "Serkan Onur Yılmaz'ın ellerde ve ayaklarda sinir hasarından kaynaklı uyuşmalar artmıştır. Yılmaz ayak parmaklarını hissetmiyor. Nefes darlığı problemi her geçen gün artıyor. Gelinen aşamada Yılmaz yürüyememekte olup avukat görüşüne tekerlekli sandalye ile çıkmaktadır. Fikret Akar'ın durumu ise şöyle; ellerde ve ayaklarda uyuşmalar başlamış ve her geçen gün artmakta. Özellikle eylemin 190'ıncı gününden sonra sıvı tüketimi ve şeker tüketimi önemli miktarda düşmüştür. Kulak çınlaması ve tıkanması yaşamaktadır. Halsizlik, uyku bozukluğu, ayaklarda kasılma gibi pek çok sorun gözlemlenmiştir. Akar'ın kanser hastalığı geçirmiş olması ve ilerleyen yaşı sebebiyle hücre yıkımı daha hızlı bir şekilde gelişmektedir."
'SORUMLULUK ADALET BAKANLIĞINDA'
Adalet Bakanlığının Yılmaz ve Akar'ın durumundan haberdar olduğunu söyleyen İncesu, "Bu bakımdan sağlık durumları kritik aşamaya geçmiş Fikret Akar ve Serkan Onur Yılmaz'ın taleplerinin bir an evvel kabul edilmesi ve gerekli sevk işlemlerinin yapılması gerekmektedir. ÇHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu olarak ölüm orucu ve açlık grevindeki tutsakların taleplerinin kabul edilebilir olduğunu ve sorumluluğun Adalet Bakanlığında olduğunu ifade ediyoruz" dedi.