10 Mayıs 2024 Cuma

Çepni'den iktidara: Emekliler sizin onlardan çaldıklarınızı istiyor

Meclis Genel Kurul'da emeklilerin mağduriyetine dikkat çeken HDP Milletvekili Çepni, emeklilerin yıllar boyunca çalışmaları sonucu gasp edilen haklarını istediğini kaydetti. Çepni ayrıca saraya biat etmediği için hedef gösterilen Sezen Aksu'ya da sahip çıktıklarını dile getirdi. 

Halkların  Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu Üyesi Murat Çepni, Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada 13 milyon emeklinin mağduriyetine dikkat çekti. 

AKP'den yardım isteyen emeklilere iktidarın "havadan para isteyen" insan muamelesi yaptığını söyleyen Çepni, "Emeklilik çalışmaya bağlık bir haktır" sözleriyle tepki gösterdi. Çepni, "Bir başka deyişle sizin onlardan çaldığınız emekleri geri istiyorlar, emekliler devlete verdikleri emeklerin karşılığını istiyorlar. Yani çalıştılar ürettiler ve şimdi kazandıkları hakkın gereğini istiyorlar. Açlık sınırı 4 bin TL, emekli maaşı ise 2 bin 500 TL ve bunu büyük bir lütuf olarak sunuyorlar, AKP bunu büyük bir lütuf olarak sunuyor" dedi. 

'İNSANLAR MAĞDURİYETİ ÇOK NET HİSSEDİYORLAR'
Emeklilerin 2000'li yıllardan itibaren çok ciddi hak gasplarıyla karşı karşıya kaldığını anımsatan Çepni, "AKP'li yıllar içerisinde maaşların rakamsal olarak artışını yine AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan büyük bir başarı olarak sunuyor oysa meseleye alım gücü açısından baktığınızda durum tam olarak tersi. Bakın, Cumhurbaşkanı açıklamalarında 2002'den 2021'e kadar millî gelirin 18,36 kat büyüdüğünü açıklıyor ama aynı dönemde emekli maaşları 9,72 kat büyümüş. Yine SSK emeklisi 2002 yılında 9,5 adet çeyrek altın alabilirken şimdi sadece 1,5 adet alabiliyor yani AKP'nin rakamlara takla attırarak gerçekleri örtmesi mümkün değil, her şey gün gibi ortada, insanlar yaşadıkları mağduriyeti zaten çok net olarak hissediyorlar" diye konuştu.

'ALDATMACA SÖZ KONUSU'
2002'de emekli maaşının asgari ücretin yüzde 39 üzerindeyken bugün asgari ücretin yüzde 42 altında yani toplam payın yüzde 81 olduğunu söyleyen Çepni, yine bir aldatmacanın söz konusu düzenlemede olduğunu belirtti. Çepni, şöyle açıkladı: "Sözüm ona bütün emekli maaşlarını 2 bin 500 liraya çıkartarak yine büyük bir adım atmış oluyorlar. Oysa, zaten enflasyon oranlarına göre 2 bin 500 olacak olan maaşlar zaten kendi mecrasında yürüyor fakat artışla 2 bin 500 lira olamayacak olan emekli maaşları peşin zam alıyorlar yani insanlar süreç içerisinde alacakları zammı peşinen almış oluyorlar, oysa ortada bir zam olmadığını söylemek de mümkün. 13,5 milyon emeklinin 9,5 milyonu kendi ödediği prim karşılığı maaş alıyor, yaklaşık 4 milyonu ise dul ve yetim maaşı alıyorlar ve bu insanlar yakınlarından kalan maaşın yüzde 50'sini aldıkları için 2 bin 500 TL zaten alamayacaklar yani burada da bir mağduriyet söz konusu.

'HALKA AÇLIK, YOKSULLUK, KENDİLERİNE ŞATAFAT'
Emekli örgütleri, emekli sendikaları bu konuda açıklamalar yaptılar ve emeklilerin, bu 13,5 milyon emeklinin talepleri şunlar: Emekli maaş alt sınırı en az asgari ücrete eşitlenmelidir, maaşlar millî gelire endeksli olmalıdır, ücret farkları giderilmelidir, EYT mağduriyeti, gasbı giderilmelidir, sağlık hizmetlerinde katkı payı kaldırılmalıdır, emekli sendikalarına kapatma davaları geri çekilmeli, örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Emeklilerin sorunu çalışanların sorunudur. Çalışırken kölece çalıştırılan, açlıkla, işsizlikle, iş cinayetleriyle yaşamları çalınan emekliler, emekli olabilirlerse de insan yerine koyulmuyorlar; zamanı geçmiş makine parçası gibi hayatın dışına atılıyorlar. Emeklilere para yok 'Bütçede sıkıntı var' diyor AKP; oysa sadece yazlık, kışlık sarayların bakımı, onarımı, donanımı için harcanacak bu yılki para 470 milyon TL. Evet 'saray' dediğiniz de bir avuç kan emicinin ekonomisidir, 'saray' dediğiniz halka açlık, yoksulluk, din, iman; kendilerine ise şatafat, maaşlar.

'SEZEN AKSU'YA SAHİP ÇIKIYORUZ'
Emekli maaşları gündeme geldiğinde AKP'den bir ses geldi; dertleri neymiş? Emekli vekillerin yaşadıkları mağduriyetmiş. Bütün bu tablo içerisinde dikkat çektikleri tek şey, emekli vekil maaşlarının yaşadığı mağduriyetmiş. Şimdi tablo bu; tablo açlık, yoksulluk ve işsizlik tablosu. Peki, bu tablo nasıl yönetilecek? Yine, hamasetle yönetilecek. İşte -burada adını anmak istiyorum- Sezen Aksu örneğinde olduğu gibi, yine ne olduğu belli olmayan, kaçak polis kimlikleriyle dolaşanların, ülkenin her türlü varlığının peşkeş çekildiği koşullarda yine vatan, millet, din, iman edebiyatıyla bu açlık ve yoksulluk tablosu ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Evet, Sezen Aksu'ya biz de destek oluyoruz, Sezen Aksu'ya sahip çıkıyoruz. Saraya biat etmeyen sanatçıların yanındayız, saraya biat etmeyen sanatçıları buradan bir kez daha selamlıyoruz, yüreği kocaman minik serçeyi buradan selamlıyoruz."