Çepni Meclis'te gündemi değerlendi: En güçlü cevabı 1 Mayıs'ta vereceğiz
Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan HDP Milletvekili Murat Çepni, partilerine yönelik saldırıya en güçlü cevabı 1 Mayıs'ta vereceklerini kaydetti. Partisine yönelik saldırıların tüm demokrasi güçlerine dönük olduğunun altını çizen Çepni, birleşik mücadele yürütüldüğü takdirde kazanacaklarını söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Çepni, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu'nun (KESK) günlerdir süren Ankara yürüyüşünü hatırlattı ve tüm engellemelere rağmen Bakanlık önünde açıklama yaptığını hatırlattı. AKP'li kayyum Melih Bulu'ya karşı Boğaziçi direnişinin tüm saldırılara rağmen sürdüğünün altını çizen Çepni, "Özellikle Boğaziçi dendiğinde iktidarın da son dönemde çokça hedef gösterdiği linç kampanyaları örgütlediği LGBTİ+'lar bu saldırının merkezinde duruyor. Gözaltıların sebebi de büyük oranda LGBTİ+'ların bayrakları gökkuşağı bayrakları oldu. Saray iktidarı LGBTİ+'lara saldırı üzerinden içinde bulunduğu bütün handikapları ortadan kaldırmaya çalışıyor. Bütün çabası bu yönde" dedi.
'PANDEMİDE TEK KAZANAN ŞİRKETLER VE SERMAYE GRUPLARI'
Açlık sınırının 2 bin 718 TL olduğuna dikkat çeken Çepni, geniş tabanlı işsizlik sayısının 20 milyona yaklaştığını belirten Çepni, aynı dönem istihdam oranının bir yılda 2 milyon 585 bin kişi azaldığını dile getirdi. Bir yılı aşan pandemi sürecinde tek kazanın şirketler ve sermaye grupları olduğunun altını çizen Çepni, milyonlarca emekçi zor durumdayken AKP'nin manifestolar yazdığını ve kongresini gerçekleştirdiğini söyledi.
'MİLLET ESAS OLARAK AKP'DEN KURTULMAK İSTİYOR'
Siyasal ve ekonomik koşullardan hareketle AKP'nin nasıl bir gelecek stratejisi belirlediğinin az çok ortaya çıktığını söyleyen Çepni, kongrenin İnsan Haklarına Karşı Eylem Planı'ndan sonra gündeme geldiğine dikkat çekti. Çepni, "Bu eylem planı düpedüz doğrudan insan haklarına karşı bir eylem planı olduğu bırakalım aylar sonra değil ertesi günlerde çok net ortaya çıkmış oldu. Şimdi bu kongrede işçi yok, yani pandemi koşullarında açlığa mahkum edilen, işsizliğe mahkum edilen, yetmezmiş gibi Kod 29 denen garabet, yani sermayenin arayıp bulamadığı, işçileri tazminatsız işten atma fırsatı veren onları ahlaksızlıkla suçlayarak işten atma fırsatı veren Kod 29 ile mücadele eden işçiler yok. Bu kongrede Kürt Halkı yok. Yani Kürt sorununun çözümü konusunda, Kürt Halkı'nın demokratik talepleri konusunda tek bir şey yok. Bu kongrede gençlik yok. Son dönemde Boğaziçi ile gündeme gelen; geleceğine akademik, demokratik geleceğine, üniversite talebine sahip çıkmaya çalışan, geleceğini bilmeyen, üniversiteyi bitirirsem ne olacağım diye kara kara geleceğini düşünen gençlik burada yok. Kadınlar burada yok. Çünkü kadınların olması mümkün değil. Kadınlara saldırı sürüyor AKP tarafından. İstanbul Sözleşmesinin kaldırıldığı günlerdeyiz aynı zamanda. İstanbul Sözleşmesinin bir gece yarısı darbesi ile kaldırılması sonrasında gerçekleştirilen kongrede buna dair bir şey yok. Peki, orada ne var? Olan şeyler şu; Tayyip Erdoğan bir risk olarak şunu görüyor. Evlilik yaşının yükseldiğini söylüyor. İleri yaşlarda evlenme eğiliminin güçlendiğini belirtiyor. Yine en büyük tehlike olarak gördüğü şey kongrede, çocuk sayısının düştüğü. 1 ve 2 ile sınırlandığını söylüyor ve bunu çok büyük bir risk olarak görüyor. Yani dindar ve kindar bir nesil henüz yetiştiremediklerinden büyük bir rahatsızlık duyuyor Tayyip Erdoğan. Kongrede işsizlik yok, kongrede açlık ve yoksulluk sınırı yok. İnsanlar bırakın çocuk yapmayı ayakta kalacak mecalleri kalmamışken, Tayyip Erdoğan herkesi kendisi gibi zannettiğinden, ya da iki kişinin bir simitle doyamıyorsa dua ile sabır ile iki üç kişi doyabilir diye düşündüğü için, çocuk sayısının 4-5 olması gerektiğini salık veriyor. Kongrede yine hukuk yok, adalet yok. İnsan hakları yok. Demokrasi kesinlikle yok; 'milletimizin istediği bir anayasa yapacağız' diyor. Oysa bu millet esas olarak AKP'den kurtulmayı istiyor" diye konuştu.
'FAŞİZME KARŞI EN GÜÇLÜ YANITIMIZI 1 MAYIS'TA VERECEĞİZ'
Kongrede politik, İslamcı ve milliyetçi bir Türkiye hedefi olduğunun altını çizen Çepni, kongrede insan haklarına saygılı bir ülkenin olmadığı belirtti. Kongrede, iktidarın halklara yönelik zulmünün gizlenmesi için kullanılan HDP düşmanlığının olduğunu dile getiren Çepni, "HDP kapatılma davası açıldı. Bu konuda uzun uzadıya çok söz söylemek istemiyorum. Buna gerekli cevabı zaten Newroz meydanları fazlasıyla verdi. 'Newroz meydanlarında yüzbinlerce, milyonlarca insan saraya çok net bir cevap verdiler. Biz buradayız, siz HDP'ye karşı her türlü saldırıyı geliştirebilirsiniz. Fakat HDP binalardan ibaret değil HDP bir halk hareketidir. HDP tarihsel direniş mirasından beslenen bir özgürlük hareketidir. Hakikat hareketidir' olduğunu söyledi. Bütün baskılara, bütün zulme, gözaltı, tutuklama terörüne rağmen milyonlarca insan sokaklara çıktı. Newroz meydanlarından eşitlik, özgürlük, adalet taleplerini haykırdı. Bu saraya verilmiş en büyük yanıt oldu. Bu yanıt onlara dert olsun. Burada bitmiyor. Şimdi önümüzde 1 Mayıs var. 1 Mayıs'ta tüm ezilenler, işçi sınıfı ve emekçiler olarak 1 Mayıs meydanlarını dolduracağız ve oradan bir kez daha faşizme karşı en güçlü yanıtımızı ortaya koyacağız."
'BU SALDIRI HDP'YE DEĞİL TÜM DEMOKRASİ GÜÇLERİNE YÖNELİKTİR'
Çepni, hukuksuz şekilde vekilliği düşürülen HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun direnişini anımsattı. Hakikatten, özgürlükten yana olanların kazanacağını kaydeden Çepni, "Saray ve Sarayın etrafında kümelenmiş sermaye rejimi de kaybetmeye mahkumdur. Buradan bir kez daha tüm halklarımıza sesleniyoruz;HDP etrafında kenetlenin. HDP'ye dönük saldırı sadece HDP'ye dönük saldırı değildir. Tüm demokrasi güçlerine yönelik bir saldırıdır. Tüm halklarımızın eşitlikçi, özgürlükçü örgütlenmesine dönük bir saldırıdır. O yüzden bu saldırılara karşı tek yumruk, tek barikat olmayı başarabildiğimizde emin olun bunların gidişi bizim mücadelemizle olacaktır diyor hepinizi en derin sevgi ve selamlarımla selamlıyorum" ifadelerini kullandı.