3 Mayıs 2024 Cuma

Çadırları sökülen tarım işçileri: Sel bahane, bizi göndermek istiyorlar

Adana'da meydana gelen sel felaketi sonrası tarım işçilerine ait çadırlar valilik talimatı ile jandarmaların gözetiminde söküldü. Tarım işçileri, sel bahane edilerek bulundukları yerden çıkarılmak istenildiklerini belirtti.

Adana Valiliği talimatıyla kentte 3 gündür etkili olan sağanak yağış sonucu meydana gelen sel felaketinin ardından Karataş ilçesine bağlı Karagöçer ve Çavuşlu köyünde bulunan tarım işçilerine ait çadırlar jandarma eşliğinde iş makineleriyle söküldü. Sökülen bu çadırlarda, Suriyeli mülteciler ile tarım işçileri barınıyordu.
 
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, yaşadıkları çadırın söküldüğü emekçiler, yetkililerin kendilerini bu alandan çıkarmak için seli bahane ettiğini dile getirerek, duruma tepki gösterdi. 

'BİZİ BURADAN GÖNDERMEK İSTİYORLAR'
Yıllardır barındıkları çadırlarda zor şartlar altında yaşam mücadelesi verdiklerini belirten tarım işçisi Gürgün Karar, sele karşı tedbirlerini almalarına rağmen jandarma zoruyla iş makineleriyle çadırların söktürüldüğünü, yetkililerin seli bahane ederek kendilerini bu alandan çıkarmaya çalıştığını ifade etti. Karar, "30 yıldır buradayız. Amaçları kanal boyunca çadırları yıkmak. Bizi buradan göndermektir" dedi.

İnsanların mağdur edildiğini ve şimdi ne yapacaklarını bilmediklerini dile getiren Karar, mağduriyetlerine çözüm bulunmasını istedi. 

'NE YAPACAĞIZ, NEREYE GİDECEĞİZ BİLMİYORUZ'
Suriyeli tarım işçisi Ahmet Ahmet de, içindeki eşyalarının tümünü çıkaramadan çadırlarının sökümüne başlandığını kaydetti. Eşyalarının yıkılan çadırların içinden çıkardıklarını söyleyen Suriyeli tarım işçisi, yaşadıklarına “Şimdi ne yapacağız, nereye gideceğiz bilmiyoruz. Kalan eşyalarımızla sokakta kalacağız" diyerek tepki gösterdi.

15 yıldır çadırda kaldığını söyleyen diğer tarım işçisi Hamra Berdibek ise, muhtarın okumadan bir belgeyi kendilerine imzalattıktan sonra çadırlarının yıkıldığını anlattı. 

Berdibek, "Evimizi başımıza yıktılar. Madem ki böyle bir şey var önceden bize bilgi verseydiler çadırımızı kaldırırdık. Bir yer ayarlardık. Başımızı sokacak bir yer bulurduk. Ne yapacağız nereye gideceğiz bilmiyoruz. Ne yol param var ne de başka bir şey. Kaymakama derdimi anlatmaya çalıştım, beni dinlemedi. Kaymakamsan milletin derdini dinleyeceksin. Bize bir yer bile gösterilmedi. 15 yıldır yanında çalıştığım ağa bile saklandı, hiçbir şey demedi" diye konuştu.  
 
'SEL BAHANE'
Suriyeli tarım işçisi Osman Abdullah da, çadırlarını söken jandarmaların kendilerine 'Nereye gidiyorsanız gidin, cehennemin dibine gidin' dediğini belirtti.

İsmini vermek isteyen bir mağdur ise, "Devlet 90'larda köylerimizi ve evlerimizi yakıp yıktı. Şimdi ise göç ettiğimiz yerde kurduğumuz çadırları zorla yıkıyor. Biz insan değil miyiz? Ne yapalım?" diye sordu. 
 
Yine çocuklarının burada okula gittiğini dile getiren İbrahim Çelik de, tepkisini “400 çadır var burada. Hepsini yıkmak istiyorlar. Devlet bunu zaten yapmak istiyordu. Sel bahane oldu. Şimdi bu fakir fukara nereye gidecek? Biz anlamadık bu devlet bizden ne istiyor" sözleriyle gösterdi.
 
HATİMOĞULLARI: YIKIM DURMALI
Çadırları sökülen yurttaşlarla görüşen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Adana Valiliği ve Adana Büyükşehir Belediyesi ile sorunun çözümüne dair girişimlerde bulunduklarını ifade etti.

Hatimoğulları, "Adana'da sel mağduru yurttaşların evlerini gezdik, evler sular altında. Bugün bu çadırların yıkımı ile evlerdeki sel felaketi arasında bir fark yok. Bu çadırlar jandarma ve Kaymakamlığın eli ile yıkılmış. Bu yıkım bir an önce durmalıdır. Valilik karar almış. Bu karar yanlış bir karar, bir an önce durdurulmalı. İnsanlar bu kış günü nereye gidecekler? Eşyalarını bile tahliye edememişler. Gördük insanlar çamurların içinde battaniyelerini seçiyorlardı. Şayet bir sel tehlikesi varsa burada çadırları yıkmanın bir anlamı yok.  Daha su gelmeden çadırları kepçe yıkıyor. Böyle bir mantık olamaz. İnsanların bu kışı burada geçirmelerine izin vermeliler. İnsanların gerçekten gidecek yerleri yok. İnsanlarla görüştük en acı ve trajik olanı yıkık çadırlar arasında ölü hayvanlarını ölü tavuklarını battaniyelerini çamurların içinden çıkarıyorlar. Bu olay doğru değil; bu yıkım bir an önce durdurulmalı" dedi.