2 Mayıs 2024 Perşembe

Buldan, Yıldırım, Karay mezarları başında anıldı

Kürt sermayedarları Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay'ın 1994 yılında kontrgerilla tarafından katledilmesinin üzerinden 27 yıl geçti. Kürt sermayedarların İstanbul'daki mezarları başında yapılan anmada konuşan HDP Eş Genel Başkanları, "Bu yarayı kapatacak tek şey hakikat ve adalettir" dedi.

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, Kürt sermayedarlar Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay'ın katledilişinin 27'nci yılında mezarları başında düzenlenen anma etkinliğine katıldı. Anmaya Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri, milletvekilleri ile Karay, Yıldırım ve Buldan aileleri katıldı.

AİLELER: AĞAR ÖNCÜLÜĞÜNDEKİ ÇETE BİNLERCE İNSANI KATLETTİ
Anmada konuşan Adnan Yıldırım'ın kızı Özlem Yıldırım, "Bu katliamlara yol açan bütün siyasetçiler sorumludur. Mehmet Ağar öncülüğündeki çete; vatan, millet, Sakarya edebiyatıyla binlerce insanı katletti" dedi.

Hacı Karay'ın oğlu Enes Karay ise 28 yıldır katliamların aydınlatılması için mücadele ettiklerini belirterek, katliamlara ilişkin yargı süreçlerinin adil şekilde sonuçlanmasını dilediklerini söyledi. 

Aileler, katliam sorumlularının aklandığını, verilen beraat kararlarının kendilerini şaşırtmadığını belirterek, "Bu yargılamaların sonuna kadar takipçisi olacağız" diye konuştu.

'HESAP SORMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Anmada konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay'ın 27 yıl önce 3 Haziran'da ülke içerisinde çeteleşmiş gruplar tarafından devletin bilgisi ve onayı dahilinde katledildiğini söyledi.

Ahmet Arif'in "sorgusuz, sualsiz, yargısız" sözlerini hatırlatan Buldan, infazların bu şekilde gerçekleştirildiğini kaydetti. Buldan, "Aradan 27 yıl geçti hesap sorduk, hesap sormaya devam edeceğiz" diye konuştu.

'KATİLLER BELLİ'
Katillerin ve tetikçilerin bilindiğini söyleyen Buldan, "Kendileri de inkar etmediler, zaman zaman verdikleri ifadelerde kurulan komisyonlara 'devlet adına bin operasyon yaptım' dediler. 'PKK'ye yardım eden Kürt iş insanlarının listesi elimizde, bunlardan hesap soracağız' dediler. 'Tuğlayı çekersem duvar yıkılır, hepimiz altında kalırız' dediler. İşte o insanlar işledikleri cinayetleri ve katlettikleri insanları hiçbir zaman gizlemediler" dedi.

Susurluk kazası sonrası devletin işlediği cinayetlerin ortalığa saçıldığını kaydeden Buldan, Sedat Peker'in itiraflarını hatırlattı. Buldan şunları söyledi: "Musa Anter, Ferhat Tepe, Mehmet Sincar, o dönem yaşanan bütün cinayetlerin arkasındaki ismin Mehmet Ağar ve ekibi olduğunu bir kez daha itiraf ediyorlar. Şimdi bakıyoruz ülkeyi yönetenler bu cinayetlerin açığa çıkması için kıllarını bile kıpırdatmıyorlar. Bir kez daha üç maymunu oynuyorlar. Körler, sağırlar ve dilsizler. Biz kör olmayacağız, biz sağır olmayacağız ve dilsiz olmayacağız. Her zaman her yerde Mehmet Ağar ve ekibinin, Tansu Çiller ve ekibinin yargılanması için adalet mücadelemizin peşini bırakmayacağız. Bir zamanlar Süleyman Demirel'in 'Fırat'ın kenarında bir kuzu kaybolsa hesabını ben veririm' dediği için hesabı devletten sormaya ve bunu sürdürmeye mecburuz."

'DEVLETİN KATLEDİLENLERİN ÇOCUKLARINA ÖZÜR BORCU VAR'
Yargılamaların göstermelik olduğuna işaret eden Buldan, "Devletin Zelal Buldan'a, Enes Karay'a, Özlem Yıldırım'a ve Helin Yıldırım'a bir özür borcu var, bu özür borcunu hala bekliyoruz. Beklemeye devam edeceğiz ta ki bizlerden özür dilenene, katiller yargılanana kadar" diye konuştu.

'KATLİAMLARI DEVLET ORGANİZE ETTİ'
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da, Buldan, Yıldırım ve Karay'ın devlet organizasyonuyla katledildiklerine işaret eden Sancar, devletin Kürtlere karşı yürüttüğü savaş ve imha politikalarına değindi.

Oluşan yaraların kapanması için hakikati ve adaleti bulmaları gerektiğini kaydeden Sancar, "Kürt sorununun çözülmemesi demek devletin ve toplumun çözülmesi demektir. Geçmişle yüzleşmemek demek bugün ve yarının karartılması demektir. Sadece bizler için değil, sadece acılı aileler onların yoldaşları için değil, bu ülkenin bütün insanları için geçerlidir. Yüzleşilmeyen, hesabı sorulmayan cinayetler ve insanlık suçları bugünü de karartır geleceği de rehin alır. İşte bizim bundan kurtulmamız gerekiyor. Mücadelemiz bugün ve yarın içindir. Bugünü ve yarını kurtarabilmek için geçmişe dair hakikati ortaya çıkarmamız ve bu suçlardan dolayı ortaya çıkan acıyı dindirmemiz lazım" diye konuştu.

Sancar şunları söyledi: "Bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz, bu suçlarda zaman aşımı olduğunu düşünenler yanılıyorlar. Türkiye'de mahkemelerden sonuç alınmayabilir ama bunun için de elimizden geleni yapacağız. Her platformda, adalet mücadelesini sürdüreceğiz."