Buldan: Tacizcilere cesareti AKP iktidarı veriyor

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin yerel seçim öncesi son grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

Leyla Güven'in açlık grevinin 104. gününe girdiğini vurgulayan Buldan, Hewlêr'den Nasır Yağız ile Galler'den İmam Şiş, Kanada'dan Yusuf İba ile Strasburg'dan Gülistan, Kandıra'dan Selma Irmak ve Sebahat Tuncel ile birlikte hapishanelerde 300'ün üstünde açlık grevi direnişçisi olduğunu hatırlattı.

 

ÜLKE TECRİT SİSTEMİ İLE YÖNETİLİYOR

 

İmralı tecridinin 20 yılı doldurduğunun aktaran Buldan, ülkenin de tecrit altında olduğunu vurgulayarak "Bu sistem; barışı, özgürlükleri, adaleti, eşit yaşamı, emeği esas alan demokratik cumhuriyet seçeneğini engellemek için kuruldu. Tecrit bir sistemdir" dedi.

 

"Demokratik hak ve özgürlüklere, demokratik siyasete, parlamentonun iradesine darbe yapıldıysa, ülke yarı açık cezaevine dönüştürüldüyse bunun ardında yatan tecrit sistemidir. Halkın belediyeleri kayyumlar eliyle gasp ediliyorsa bunun nedeni, halk iradesini hiçe sayan gaspçı yönetim anlayışını iktidarda tutabilmektir. Binlerce emekçi iş cinayetinde hayatını kaybediyorsa, bunun nedeni tekçi iktidarı ayakta tutmaya yönelik sürdürülen sömürü düzenidir. Sömürü sistemini tecrit sistemiyle kurdular" diyen Buldan, bunların tecrit sisteminin parçası olduğunu söyledi.

 

KADINLARA TECRİT

 

"Binlerce kadın her gün sokaklarda katlediliyorsa, tacize ve şiddete uğruyorsa bunun nedeni tecrit sistemiyle kurulan erkek devlet, erkek iktidar, erkek yargı düzenidir" diyen Buldan, şöyle devam etti:

 

"Halkın sofrasındaki ekmek her gün azalıyorsa, vatandaş kuru soğan alamayacak hale getiriliyorsa bunun nedeni; savaş politikaları ve iktidarı zenginleştirmek için oluşturulan devasa rant ve yolsuzluk düzenidir. Bu düzeni; tecrit sistemiyle kurdular. Bu, halka karşı ekonomik tecrittir. Medya özgür değilse, ifade özgür değilse, düşüncesini açıklayan cezaevine atılıyorsa bunun nedeni tecrit sistemidir. Bu, düşünceye bir tecrittir."

 

"Tecrit sistemi; toplumu, demokrasiyi, barış umutlarını çökertme planıdır. Tecrit, bir yönetim biçimidir. Faşizmin kurumsallaşmaya başlamasının dayanağıdır. Türkiye Cumhuriyeti 20 yılda, bir tecrit cumhuriyetine, bir tecrit devletine dönüştürüldü. Bu anlamıyla Türkiye'nin her yerinde herkes tercihini yapmak zorundadır. Tecrit üzerinden inşa edilen faşizm mi, yoksa tecrit ile yıkılacak faşizmin sonunda demokrasi mi?"

 

TACİZCİ POLİS AKP'DEN GÜÇ ALIYOR

 

HDP'ye dönük saldırılara değinen Buldan, "Sandıkta yenemeyeceklerini gördükleri için üzerimize polisi, askeri, yargıyı salıyorlar. Van'da gözaltına alınan üç çocuğa dipçikle vurma, başlarını klozete sokma gibi insanlık dışı işkenceler yaptılar" dedi.

 

Ankara'da polisin kadın eylemciye cinsel tacizini hatırlatan Buldan, emniyetin tacizciyi koruduğunu belirterek "Elbetteki iktidardan güç alıyorlar, bu cesareti onlara şu andaki iktidar veriyor" diye konuştu.

 

HDP'ye yönelik siyasi soykırım operasyonlarına ve Cizrespor'a yönelik ırkçı saldırıya değinen Buldan, "Bugün iktidarın yaymak istediği, Kürt neredeyse, muhalif neredeyse ona karşı yeni bir algı oluşturma operasyonudur" diye kaydetti.

 

"Demokratik muhalefeti, hukuk dışı yollarla etkisiz hale getirmek, halkı sindirmek ve korkutmak AKP'nin bir seçim stratejisidir" diyen Buldan, "İktidarın bize bu denli saldırmasının nedeni yaşadıkları kaybetme korkusudur. Biz yerel seçim stratejimizi açıklayınca korkuları daha da arttı" diyeerk AKP'nin korkusunun 7 Haziran korkusu olduğunu söyledi.

 

KRİZİN NEDENİDE Mİ HDP?

 

"Patatesin, soğanın fiyatını HDP mi arttırdı? Halkı pazar kuyruklarına HDP mi mahkûm etti? Ekonomik krizi HDP mi yarattı? Türkiye'yi Suriye bataklığına HDP mi çekti? Ülkeyi IMF'ye muhtaç hale HDP mi getirdi?" diyen Buldan, "AKP'nin her iktidar dönemi yeni krizlerdir. Herkes bilmeli ki Saray koalisyonu tüm zulümlerini seçimden sonraya saklıyor" dedi.

 

Ekonomik krizin seçimden sonra derinleşeceğini belirten Buldan, halkın merminin fiyatını insan hayatından daha değerli gören AKP'ye sandıkta gereken cevabı vereceğini söyledi.

 

"Her gün yaşam savaşı veren, iş bulmak için binlerce kişiyle beraber kuyruğa giren, evine ekmek, ucuz sebze götürmek için kilometrelerce tanzim kuyruğunda bekleyen herkes kazanacaktır. Kentlerimiz herkes için daha yaşanabilir, daha yeşil, daha ferah olacaktır. Bu karanlık bulutlar dağılacak, bahar havası gelecektir" diyen Buldan, amaçlarının insanlarımızın yüzünü güldürmek, umutlandırmak, kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak olduğunu belirtti.

 

"Yereller halkındır, tekçiliği, merkeziyetçiliği, Saray'dan dayatmaları kabul etmeyecektir. Yereller tekleşmeyecektir! Halk kendi kendisini yönetecektir. Kentler kendi geleceğinin bir kişinin iki dudağının arasına sıkışmasına izin vermeyecektir. Kentlerin geleceği, yarınları AKP-MHP tekçiliğinin hesap ve planlarına bağlı değildir" diye konuşan Buldan, halklara çağrı yaparak onura ve iradeye sahip çıkma çağrısı yaptı.