24 Nisan 2024 Çarşamba

Buldan: Kurtuluş kadınların güçlü ve kararlı birliğindedir

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Değişimin gücü de, gereken cesarette elbette ki bizdedir, biz kadınlardadır" diyerek, kadınlara birleşme ve mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı. Buldan, "Biz kadınlar bu faşist erkek ittifak karşısında gücümüzü birleştirdiğimizde yaşam kazanacak, özgürleşecek, gelecek kazanacak, ülke kazanacak. Kurtuluş kadınların güçlü ve kararlı birlikteliğindedir. Ne pahasına olursa olsun bunu mutlaka başaracağız, başarmak zorundayız" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Parlamento Kadın Grubu toplantısında konuştu.

Grup toplantısında, Türkçe ve Kürtçe "İstanbul Sözleşmesi yaşatır" yazılı dövizler açıldı. Kadın milletvekilleri üzerinde "İstanbul Sözleşmesini uygula" yazılı olan mor maskeler taktı.

Partilerinin 8. kuruluş yıldönümünü karşıladıklarını hatırlatan Buldan, HDP'nin bu ülkede karanlığa karşı ışığın, faşizme karşı direnişin partisi olduğunu söyledi. Buldan, HDP'nin sorunlara dair bir çözüm modeli olduğunu dile getirerek, "HDP, kadın kazanımlarının gasp edildiği ve kadın düşmanı politikaların yükseldiği bir dönemde kendisini bir kadın partisi olarak ilan etti. HDP, kadın mücadelesinin yüzlerce yıllık mirasını sahiplenerek 'bu topraklarda kadınlar vardır' diyen kadınları bir araya getirmeyi başarmıştır" dedi.

'SİYASETİ KADIN RENGİNE BÜRÜNDÜRDÜK'
HDP'nin güçlü bir kadın mücadelesi ve siyaseti ortaya çıkardığını ve kadın özgürlükçü ilkeleri kadınlarla birlikte inşa ettiklerini vurgulayan Buldan, "Siyasetin her kademesine kadın katılımına ve eşit temsiliyete dayalı, eşbaşkanlık sistemini hep birlikte hayata geçirdik. Cinsiyetçiliğe karşı HDP ile siyaseti kadın rengine büründürdük. Girdiğimiz her seçimde ülke tarihinin en çok kadın milletvekilini, kadın belediye eş başkanını çıkardık. Dünyada bir ilk olarak Parlamento Kadın Grubunu kurduk. İşte bu parlamento grubunda bugün, özgün kadın grup toplantımızda, biz kez daha kuruluşumuzu selamlıyoruz" ifadelerini kullandı.

'FAŞİZAN YÖNTEMLERLE SALDIRIYORLAR'
Bu kazanımlar için bedeller ödendiğini ve ödenmeye de devam edildiğini kaydeden Buldan, kadın mücadelesinde yaşamlarını yitirenleri ve hapishanelerde bulunanları selamladı. HDP'nin çözüm iradesi olduğunu ve AKP-MHP iktidarının bu gücü gördüğünü ifade eden Buldan, şöyle devam etti: "HDP'nin gelmekte olduğunu her gün öfkeyle izliyorlar. Acaba HDP'nin yükselişini, 'halkın iktidarını durdurabilir miyiz' diye her türlü faşizan yöntemle bütün güçlerini birleştirmişler bize saldırıyorlar. Sanıyorlar ki; HDP geri adım atacak, mücadeleden vazgeçecek. Bırakalım gerçeği, onlar bu hayali rüyalarında bile göremeyecekler. Kurdukları onca baskı, yalan ve kumpasa rağmen HDP, hakikati, umudu ve cesareti dimdik ayakta tutmaya devam edecektir. HDP, bunların halka ve demokrasiye karşı kurdukları planları, tuzakları boşa çıkartmaya devam edecektir."

'İKTİDARIN EN BÜYÜK KORKUSU KADIN MÜCADELESİ'
İktidarın en büyük korkusunun kadın mücadelesi olduğunu vurgulayan Buldan, "Bu nedenle, AKP-MHP erkek ittifakı kadın mücadelesine ve kadın kazanımlarına özel olarak yönelmektedir. Gaspçı uygulamalarıyla eşit temsiliyet ve eşbaşkanlık sistemimize saldırarak kadınları durdurmayı amaçlıyorlar. Eşbaşkanlık, kadınların uzun soluklu mücadelesi sonucu elde edilmiş bir kadın kazanımıdır. Kadınların politika yapım sürecine dâhil olmasını sağlayan bir sistemdir. Hukuksuzca gözaltına alıp tutukladıkları eş başkanlarımızın dava dosyalarında 'eşbaşkanlığı' suç olarak göstermeye çalışıyorlar. Suçlular, yargıyı ele geçirmiş, bizi suçlu ilan etmeye kalkışıyorlar. Kars Belediye Eşbaşkanımız Şevin Alaca'nın gözaltına alınıp tutuklanması da bu saldırıların son halkası olmuştur" dedi.

'KADINLARA HESAP VERECEĞİNİZ GÜNLER MUTLAKA GELECEK'
"Eşbaşkanlık, kadınların eşit temsiliyet hakkı asla ve asla suç değildir" diyen Buldan, asıl olarak eşbaşkanlığa yönelik saldırıların suç olduğunu söyledi. Buldan, şöyle devam etti: "Tekçiliğin kendisi demokrasiye ve kadınlara karşı işlenen bir suçtur. Eş Başkanlığı kaldırmaya çalışanlara hatırlatıyoruz: Siz aynı zamanda bunu yaparak kendi iddianamelerinizi yazıyorsunuz, kendi suç dosyalarınızı hazırlıyorsunuz. Gerçek adalet önünde kadınlara hesap vereceğiniz günler mutlaka gelecektir. Eş başkanlık makamını, halkın temsil mekanını fetihe gidenler, halk iradesinin kapısı önünde hırsızlık yapıp ardından namaz kılanlar üzerine çökülen her hakkın bir hesabı olduğunu asla unutmasınlar. Biz kadınlar o hesabı asla ahir zamana bırakmayacağız! Bu zorbalığa ne seyirci ne de sessiz kalacağız. İtirazımızı mücadelemizle büyüteceğiz ve bu hesabı gaspçılardan mutlaka ama mutlaka hukuk önünde soracağız! Yaşamdan vazgeçmediğimiz gibi eşbaşkanlıktan da asla vazgeçmeyeceğiz! Bu ülkeyi tek başkanlığa teslim etmeyeceğiz."

İktidarın kadınlara karşı savaş yürüttüğünü ifade eden Buldan, kadın kurumları ve örgütlerine yönelik saldırıları hatırlattı. Buldan, "Kadınları gece yarısı baskınlarıyla gözaltına alıp, tehdit edenler ve tacizde bulunanlar, tutuklamalarla yıldırmaya çalışanlar şunu çok iyi bilmelidirler ki kadınlar asla meydanı size bırakmayacaktır. O meydanlar bizimdir kadınlarındır, o meydanları size teslim etmeyeceğiz. Faşizmin karşısında hiçbir zaman biat etmeyerek bu saldırılara karşı en büyük cevabı yine biz kadınlar vereceğiz" dedi.

TTB VE FİNCANCI'YA DESTEK 
İktidarın, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı'yı hedef almasına tepki gösteren Buldan, Fincancı'ya dayanışma duygularını iletti. Buldan, şunları söyledi: "Sevgili Fincancı'nın bir kadın olması, insan onurunu ve yaşam hakkını esas alan bir hekim olması ve dünya çapında insanlık suçlarına ve işkenceye karşı etkin mücadele yürütmüş bir kadın olması tek adam iktidarını çok korkutmaktadır. Biz bunun farkındayız. Onlar da çok iyi biliyor ki bağımsız meslek örgütleri olduğu sürece ve Şebnem Korur Fincancılar olduğu sürece bu iktidarın ürettiği tüm yalanlar bir bir suya düşmeye devam edecektir. Yönetme basiretini tamamen kaybetmiş ve siyasi olarak da meşruiyetini yitirmiş bir erkek ittifak ile karşı karşıyayız."

'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'Nİ UYGULAYIN'
Buldan, iktidarın İstanbul Sözleşmesi'ne yönelik saldırılarına ilişkin de değerlendirme yaptı. Sözleşmenin uygulanmasının hayati önemde olduğunu belirten Buldan, "Kadına yönelik şiddetin pik yaptığı, ülkenin adeta kadın mezarlığına dönüştüğü AKP iktidarı döneminde pandemi ile beraber kadına yönelik suçlar da katlanarak artmıştır. Yine Türkiye'de gerçekleşen çocuk istismarları da dünya sıralamasında en önlerde yer almaktadır. Hal böyle iken özellikle iktidar, kadınların kazanımı olan İstanbul Sözleşmesi'ni hedef almaktadır. Sözleşmeyi uygulamak yerine, sözleşmenin kaldırılmasını tartıştırmak; yeni cinayetlere ve yeni şiddetlere kapı aralamaktır. Bunun sorumlusu da bu iktidardır" dedi. Buldan iktidarı uyardı ve çağrı yaptı: "O yüzden bir kez daha uyarıyoruz: Kadın düşmanı erkeklik sözleşmesini değil, İstanbul Sözleşmesini uygulayın."

NADİRA, İPEK ER, GÜLİSTAN DOKU, NADİRA KADİROVA, KADİR ŞEKER…
Kadına yönelik şiddet ve kadın katliamlarına ilişkin de konuşan Buldan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kadın katiline sırf kadın direndiği için ceza indirimi uygulayan yargı kadını koruyamaz. Öldürülmüş kadının hakkını değil de öldüren erkeğin hakkını gözeten yargı kadını koruyamaz. Yol ortasında bir kadına şiddet uygulayan erkeği engellemeye çalışan kişiye, Kadir Şeker'e ibretlik ceza veren yargı kadını koruyamaz, aksine kadını savunmasız, kadını yardımsız bırakır. AKP milletvekili ve üyelerinin isminin karıştığı kadın cinayetlerini soruşturmayan yargı kadınları koruyamaz, göçmen kadınları yollarda olanları, ülkesinden kaçanları koruyamaz. Nadira'nın sorulmamış hesabı, bir utanç vesikası olarak bu ülkenin boynundadır. Gülistan Doku'nun kaybedilmesinde etkin soruşturma yollarını açmayan, Dersim Pertek'te çocuk istismarlarına gizlilik kararı koyan, Siirt'te İpek Er'e tecavüz ederek genç yaşında ölümüne sebep olan Musa Orhan'ı tutuksuz bırakan yargı kadınları koruyamaz, bir devlet politikası olarak koruyamaz."

'KADINLARDAN YNA ADALETİ TESİS EDECEĞİZ'
Mahkemelerin bağımsız değil Saray'a bağlı olduğunu söyleyen Buldan, HDP olarak kadınları; adaletsizliğe, ayrımcılığa, eşitsizliğe karşı mücadeleye çağırdı. Buldan, "Kadınlardan yana bir adaleti mutlaka tesis edeceğiz" dedi ve ekledi: "Bunun için ortak mücadele zeminleri yaratmak ve bulmak zorundayız. Bu çürümüşlüğe bir son vermek, insan onuruna yakışır bir yaşamı insanlık ve kadınlar için tesis etmektir."

'KADIN EMEĞİNİN SÖMÜRÜSÜ ARTTI, İŞSİZLİK YÜZDE 45,3'
18 yıldır Türkiye'de çok ciddi bir şekilde gelir adaletsizliği ve yoksulluk olduğunu belirten Buldan, Ekonomiye dair konuşan Buldan, "18 yıldır bu ülkeyi çok ciddi bir gelir adaletsizliğine, yoksulluğa ve yolsuzluğa sürüklediler. Neden oldukları ekonomik krizin ağır faturasını ise her defasında halkın sırtına yüklediler. Özellikle cinsiyetçi ekonomik adaletsizlik milyonlarca kadının işsiz kalmasına; milyonlarca kadının kayıt dışı, sigortasız sosyal güvencesiz çalışarak yoksullaşmasına neden olmuştur. İçinden geçtiğimiz zorlu pandemi koşullarında cinsiyetçi iş bölümü nedeniyle kadınların omuzuna yüklenen ev işlerinin artması, kadının emeğinin görünmezliğini de sömürüsünü de katlayarak arttırmıştır, biz bunu görüyoruz. Covid-19 sürecinde en geniş tanımlı kadın işsizlik oranı yüzde 45,3'tür" diye belirtti.

Dış politikadaki gelişmeleri değerlendiren Buldan, "Toplumu değil, kendi çıkar çevrelerini ayakta tutmayı, koruyup kollamayı esas alan bu iktidar kendi soygun düzenlerini ayakta tutabilmek için sürekli gerilim ve kriz üretmekte, savaş kışkırtıcılığı yapmaktadır. Kuzey Suriye, Akdeniz, Lübnan derken şimdide Azerbaycan- Ermenistan arasındaki savaşı kaşıyorlar. Ne yazık ki savaşların en büyük yıkımını ise kadınlar ve çocuklar yaşamaktadır. Bütün savaşların sonuçlarını kadınlar ve çocuklar yaşamak durumunda kalıyor. Bu gerilim politikasından, bu savaşlardan halkın payına ne düşüyor? Savaşların yaşandığı bölgedeki halkın evlerine ateş düşüyor bizim de soframıza her gün ateş düşüyor" şeklinde konuştu.

'KADINLARIN İKTİDARA MEYDAN OKUYACAK GÜCÜ VE KARARLILIĞI VAR'
İktidarın açıkladığı bütçeye ilişkin de konuşan Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: "2020 bütçesi, Sarayın, savaşın ve yandaş sermayenin bütçesiydi. AKP iktidarının bütçeyi 2021'de de halktan yana kullanmayacağını biliyor ve görüyoruz. Hep birlikte eğer karşı çıkarsak, 2021 yılı bütçesi de yine Sarayın, savaşın ve yandaşın bütçesi olma itirazını göstermezsek böyle çıkacağını görmek gerekiyor! Başta kadınlar olmak üzere demokrasi ve barış mücadelesi yürüten tüm toplumsal kesimleri bu yılki bütçe teklifi görüşmelerinde demokratik, eşitlikçi ve adil bir bütçe oluşturabilmek için mücadele etmeye, bütçe hakkımızı hep birlikte savunmaya çağırıyoruz. Kadınlar ve toplum asla çaresiz değildir. Bu yoksulluk ve işsizlik düzenine, sömürüye boyun eğmek, katlanmak zorunda değildir. Emekçi kadınların bu iktidara meydan okuyacak, hesap soracak, bu talan düzenini değiştirecek, yeni bir yaşamı inşa edecek gücü, inancı ve kararlılığı vardır."

'DEĞİŞİM GÜCÜ DE CESARETİ DE BİZDEDİR, BİRLEŞELİM'
Kadınlara "birleşelim" çağrısı yapan Buldan, "Kayıtsız, kaygısız, tereddütsüzce korkmadan birleşelim. Değişimin gücü de, gereken cesarette elbette ki bizdedir, biz kadınlardadır. Erkek siyaseti aşma gücü biz kadınlardadır. Bugün biz kadınlar bu faşist erkek ittifak karşısında gücümüzü birleştirdiğimizde yaşam kazanacak, özgürleşecek, gelecek kazanacak, ülke kazanacak. Kurtuluş kadınların güçlü ve kararlı birlikteliğindedir. Ne pahasına olursa olsun bunu mutlaka başaracağız, başarmak zorundayız" dedi.