5 Mayıs 2024 Pazar

Buldan Dersim'de kadınlarla buluştu: Birlikte mücadele etmeliyiz

HDP Eş Genel Başkanı Buldan, Dersim'de Alevi kadınlarla buluştu. Devletin, Dersim'e karşı özel bir savaş konsepti yürüttüğüne dikkat çeken Buldan, "AKP hükümetine karşı, bize uygulanan her türlü haksızlık ve hukuksuzluğa karşı büyük bir mücadele vermediğimiz sürece, bu iktidarın bizi yaşatmaya hiç niyeti yok" dedi. Buldan, mücadele çağrısı yaptı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP)  Kadın Meclisi, Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın katılımı ile 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücade Günü kapsamında Dersim'de Alevi kadınlarla buluşma düzenledi. 

'DERSİM'E YÖNELİK SİSTEMATİK SALDIRI KONSEPTİ VAR'
Buluşmada konuşan Buldan, Dersim'in herkes için çok özel bir yerde durduğunu belirterek, "Dersim denilince akıllara Sakineler, Beseler, Mazlum Doğanlar gelir" dedi. Bu nedenle, devletin Dersim'e farklı yöneldiğini söyleyen Buldan, şöyle devam etti, "Dersim'in sadece insanlarına dönük değil, doğasına, coğrafyasına, ağaçlarına, suyuna kadar her şeyine devlet ve sistem tarafından bir müdahale var. Bugün Gülistan Doku başta olmak üzere Dersimli kadınlara dönük sistematik bir konsept ile karşı karşıyayız. Her gün bir ilimizde kadın katliamlarının yaşandığı, kadınların intihara zorlandığı, kadınlara taciz ve tecavüzün yapıldığı haberlerini alıyoruz. Şırnak'ta, Batman'da, Mardin ve Dersim'de olması hiç de tesadüfi değil. Sistemin özellikle Kürt kadınlarına, Kürt gençlerine, Kürt coğrafyasına, Kürtlerin yaşadığı topraklara yönelik farklı bir konsepti devrede. Bu konsept çerçevesinde her gün bir yerde ya bir kadına tecavüz ediliyor, ya bir kadın şiddete uğruyor, ya katlediliyor. Yine Kürtlerin yaşadığı bölgelere farklı şekillerde müdahaleler yapılıyor. Ormanlar, yakılıyor, Alevilerin ibadethanelerine müdahale ediliyor" dedi.

'ALEVİLERİN CEMEVİLERİNE, KÜRTLERİN MEZARLARINA SALDIRIYORLAR'
Munzur Gözeleri'nin "peyzaj çalışması" adı altında talan edilmesinin Alevi halkına yapılan en büyük haksızlık olduğunu ifade etti. Alevilerin kültüründe sadece insanların "can" olmadığını kaydeden Buldan, "İnsanların yaşadığı yerler de candır ve Munzur Gözeleri dediğimiz yerler, Alevilerin ikrarlarını tekrarladığı yerlerdir. İşte devletin Alevi kültürüne saldırısı, Alevi canların kendi ibadetlerini yerine getirdiği yerlere saldırısı hiç de tesadüf değildir" şeklinde konuştu. Alevilerin yaşadıkları ile Kürtlerin yaşadıkları arasında hiçbir fark olmadığına dikkat çeken Buldan, "Alevilerin ibadet yerlerine saldırılırken, Kürtlerin mezar taşlarına da saldırıyorlar" diye konuştu.

'İKTİDARIN BİZİ YAŞATMAYA NİYETİ YOK'
İktidar gibi düşünmeyenlerin hedef alındığını söyleyen Buldan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Her şeye rağmen Aleviler başta olmak üzere, Türkiye'de AKP yönetimine karşı Kürtlerin de, Sünnilerin de farklı mezhep ve inançların, farklı kültürlerin büyük itirazları var. Çünkü bu ülkeyi yönetenler, Alevi canlarımızın, Kürt yoldaşlarımızın, farklı kesim ve inançların hiçbir şekilde inançlarına ve mezheplerine saygı duymayan ve onu inkar eden bir yerden bakmaktadır. İktidara karşı çıkanlar bir şekilde gözaltına alınıp cezaevlerine gönderiliyor. İşte Figen Yüksekdağ'ların, Selahattin Demirtaş'ların, Gültan Kışanak'ların, Aysel Tuğluk"ların, Sebahat Tuncel'lerin cezaevinde olmasının nedeni budur. Bu arkadaşlarımız AKP hükümetine itiraz ettikleri için cezaevindedir ama aynı yolu milyonlar yürüyor, aynı itirazı milyonlar yapıyor artık. Dolayısıyla bizler birlik ve beraberliğimizi koruduğumuz, birlikte yol yürümediğimiz, birlikte mücadele etmediğimiz, AKP hükümetine karşı, bize uygulanan her türlü haksızlık ve hukuksuzluğa karşı büyük bir mücadele vermediğimiz sürece bu iktidarın bizi yaşatmaya hiç niyeti yok."

'GÜLİSTAN İÇİN ETKİN SORUŞTURMA BAŞLATILMALI'
Gülistan Doku'nun 305 gündür bulunamamasının iktidarın ayıbı olduğunu kaydeden Buldan, toplantıya gelmeden önce köprüde görüştüğü Doku ailesinin, büyük bir ızdırap çektiğini söyledi. Buldan, "Gülistan Doku'nun nerede olduğunu bulmak ve bunu bilmek hepimizin hakkıdır" diyerek, herkesin Doku'nun ailesinin yanında olması gerektiğini söyledi. Buldan, şöyle devam etti: "Gülistan Doku, bugün sadece bir ailenin kızı değil, Dersim'in, Türkiye'nin kızıdır. Bu anlamda yapılan arama çalışmalarının farklı bir boyuta evrilmesi gerektiğini düşünüyorum. Gülistan Doku'nun intihar ettiğini asla düşünmüyoruz. Gülistan'ın kaçırıldığından ve katledildiğinden şüpheleniyoruz. Bunun için de etkin bir soruşturma başlatılarak, gerçek faillerin yakalanmasını ve Gülistan Doku'nun mutlaka bulunmasını talep ediyoruz" dedi.

H.K.'NİN TACİZ EDİLMESİ: SUÇLULAR CEZALANDIRILMALI
Dersim'de çalıştığı iş yeri sahibinin yakını tarafından taciz edilen H.K'yi hatırlatan Buldan, şöyle konuştu: "Bu tacizi gerçekleştirenlerin korunduğunu ve kollandığını duyduk. Kadın arkadaşımız büyük bir cesaretle sosyal medya üzerinden taciz edildiğini ve taciz edenin korunduğunu duyurdu. Bu olayın üzerinin kapatılmaması gerektiğini, taciz ve tecavüz meselelerinde suçu işleyenlerin cesaret almayacakları şekilde, suçluların cezalandırılması gerektiğini ifade ediyoruz. Kim suçluysa cezalandırılması gerekiyor. Evet, bizler HDP olarak kadınlar nerede, yaşamın neresinde bir sıkıntıya uğrarsa, orada olacağımızı her zaman söyledik. Kadın arkadaşlarımızın yoldaşlarımızın yaşamın her alanında karşılaştığı bütün zorlukların farkında olduğumuzu ama bu zorluklar karşısında kadınların birlikte mücadele etmesi gerektiğini söylemek isterim."

25 Kasım'ın yaklaştığını ve bu yıl tüm kadın örgütleri ve hareketleri ile birlikte, ortak mücadele zemininde karşılayacaklarını söyleyen Buldan, "Kadınların bundan sonraki yaşamında hiçbir zorlukla karşılaşmayacakları bir ülke yaratabiliriz" dedi. HDP'nin kadın mücadelesine verdiği önemin altını çizen Buldan, tüm kadınları geleceği ve özgürlüğü için mücadeleyi büyütmeye çağırdı. 

Buldan, "Bugün burada aslında sizleri dinlemek istiyorum. Dersimli kadınların yaşadığı sorunlar nedir? Dersim'de kadınlar hangi sıkıntılarla baş etmek zorunda kalıyor? Bunların burada dillendirilmesi, ifade edilmesi, bizler için önemli olacaktır. Sizlerin bunları atlatması ve hem de bunlarla nasıl başa çıkacağımızı tartışmak, bizlere güç verecektir" diyerek konuşmasını sonlandırdı. 

Toplantı,basına kapalı devam etti.