GÜNCEL
Böbrek hastası hükümlü tedavisi yapılmadığı için ölüm tehlikesi yaşıyor
342 haftadır oturma eylemi yapan tutsak yakınları, hasta tutsakların serbest bırakılmasını talep ediyor. Yasaklara rağmen bu Cumartesi de basın açıklaması yapılarak Fikret Akbaş isimli tutsağın durumuna dikkat çekildi.
Cezaevlerinde yaşanan insan hakları ihlallerine dikkat çekmek ve hasta tutsakların serbest bırakılması amacıyla düzenlenen F Oturmasu'nun 342'ncisi yapıldı. İnsan Hakları Derneği önünde toplanan tutsak yakınları basına açıklamada bulundu.
Galatasaray Meydanı'nın yasaklanmasıyla yedi haftadır İnsan Hakları Derneği'nde yapılan eylemde hasta tutsakların resimleri taşındı. Yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:
"Bir ülkenin gerçek yüzünü gösteren yerlerin başında hapishaneler gelmektedir. İlki dört duvar arasına sıkıştırılmış insan hak ve özgürlüklerinin olmadığı bir yaşamın dayatıldığı yerler olması. Diğeri ise tüm topluma karşı siyasal, sosyal anlayış ve politikaların insan hak ve özgürlüklerini dikkate almadan zor ve şiddet içeren bir sistemi dayatma politikalarıdır.
"Gerek içeride gerekse de dışarıda insani ve vicdani olan her şey bu sistemin baskısı altındadır. Dayanışma ve yardımlaşma bu sisteme ve bu sistemin anlayışına hizmet etmiyorsa, ona bir çıkar sağlamıyorsa ortadan kaldırılması veya engellenmesi için her yol denenmektedir.
"Sürekli hasta mahpusların sorunlarını gündeme getirmemize rağmen, bizlerin ve hasta mahpusların sesini duydukları halde; duymak istemeyenlere inat her hafta olduğu gibi bu haftada onlara seslenmeye devam edeceğiz."
FİKRET AKBAŞ SERBEST BIRAKILSIN!
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu adına konuşan Mehmet Acettin, Kayseri Bünyan 2 nolu T Tipi Cezaevinde tutulan Fikret Akbaş'ın durumuna dikkat çekti. Böbrek yetmezliği yaşayan Akbaş'ın tedavisinin yapılmadığını vurgulayan, Acettin, "Sürekli doktor kontrolünde olması gerekmesine rağmen hastaneye götürülmemekte, götürülse bile tedavi edilmemektedir" dedi.
Acettin, “Bizler İnsan Hakları savunucuları ve hapishane komisyonu olarak Fikret Akbaş ve bütün ağır hasta mahpusların bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Her türlü baskı, işkence ve tecride karşı insanlığın, insan haklarının kazanması için mücadele edeceğiz, mücadele edenleri de her zaman sahiplenmeye devam edeceğiz” diye belirtti.
HASTANEYE GÖTÜRÜLMEDİĞİ İÇİN DURUMU KÖTÜLEŞTİ
Açıklamada, ağır hasta tutsağın kardeşi Serbest Akbaş'ın aktardığı bilgilere yer verildi:
Ağabeyim ilerlemiş böbrek hastasıdır. Dışarıdayken düzenli olarak doktor kontrolüne giderek sağlık durumunu iyi tutabiliyordu. Hapishaneye girdikte sonra tedavisinin aksatılması nedeniyle sağlığı giderek kötüleşti. Ağabeyimin bir böbreği olmayıp ikinci böbreği de sadece yüzde 75 çalışmaktadır. Raporu hem bizde hem de hapishane yönetiminde mevcuttur. Ağabeyimin düzenli olarak hastaneye gitmesi gerekmektedir ama ne yazık ki hastaneye gitmek için yaptığı başvurudan üç dört ay sonra götürülmektedir. Sonuçları da aynı şekilde çok geç kendine verilmektedir.
Durumu iki yıldır kaybettiği kilolar ve rengiyle yüzünden okunmaktadır. Ağabeyim hapishaneye girdikten sonra sağlığı gereği sürekli doktor kontrollerine gidememesi sonucu ciddi moral ve kilo kaybına uğradı. Mayıs 2018 tarihinde hapishane yönetimiyle bire bir görüşmemizden sonra ancak hastaneye kaldırılmıştır. Doktor raporları muayene sonuçları ise Ağustos 2018 tarihin de kendisine verilmiştir. Uzun süre hastaneye götürülmemesi hastalığı açısından çok kötü sonuçlar doğurmaktadır. En son gelinen durumda hastalığının artması bir böbreğinin çalışmaması bir diğer böbreğinin giderek durmaya doğru gitmesi bizi çok tedirgin etmektedir. Ağabeyim bizim ziyaretine gidemeyeceğimiz uzaklıktaki hapishanede bulunmaktadır. Daha kolay ziyaretine gidebileceğimiz, ikametimize yakın bir hapishaneye sevk talebimiz ise reddedilmektedir.
Galatasaray Meydanı'nın yasaklanmasıyla yedi haftadır İnsan Hakları Derneği'nde yapılan eylemde hasta tutsakların resimleri taşındı. Yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:
"Bir ülkenin gerçek yüzünü gösteren yerlerin başında hapishaneler gelmektedir. İlki dört duvar arasına sıkıştırılmış insan hak ve özgürlüklerinin olmadığı bir yaşamın dayatıldığı yerler olması. Diğeri ise tüm topluma karşı siyasal, sosyal anlayış ve politikaların insan hak ve özgürlüklerini dikkate almadan zor ve şiddet içeren bir sistemi dayatma politikalarıdır.
"Gerek içeride gerekse de dışarıda insani ve vicdani olan her şey bu sistemin baskısı altındadır. Dayanışma ve yardımlaşma bu sisteme ve bu sistemin anlayışına hizmet etmiyorsa, ona bir çıkar sağlamıyorsa ortadan kaldırılması veya engellenmesi için her yol denenmektedir.
"Sürekli hasta mahpusların sorunlarını gündeme getirmemize rağmen, bizlerin ve hasta mahpusların sesini duydukları halde; duymak istemeyenlere inat her hafta olduğu gibi bu haftada onlara seslenmeye devam edeceğiz."
FİKRET AKBAŞ SERBEST BIRAKILSIN!
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu adına konuşan Mehmet Acettin, Kayseri Bünyan 2 nolu T Tipi Cezaevinde tutulan Fikret Akbaş'ın durumuna dikkat çekti. Böbrek yetmezliği yaşayan Akbaş'ın tedavisinin yapılmadığını vurgulayan, Acettin, "Sürekli doktor kontrolünde olması gerekmesine rağmen hastaneye götürülmemekte, götürülse bile tedavi edilmemektedir" dedi.
Acettin, “Bizler İnsan Hakları savunucuları ve hapishane komisyonu olarak Fikret Akbaş ve bütün ağır hasta mahpusların bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Her türlü baskı, işkence ve tecride karşı insanlığın, insan haklarının kazanması için mücadele edeceğiz, mücadele edenleri de her zaman sahiplenmeye devam edeceğiz” diye belirtti.
HASTANEYE GÖTÜRÜLMEDİĞİ İÇİN DURUMU KÖTÜLEŞTİ
Açıklamada, ağır hasta tutsağın kardeşi Serbest Akbaş'ın aktardığı bilgilere yer verildi:
Ağabeyim ilerlemiş böbrek hastasıdır. Dışarıdayken düzenli olarak doktor kontrolüne giderek sağlık durumunu iyi tutabiliyordu. Hapishaneye girdikte sonra tedavisinin aksatılması nedeniyle sağlığı giderek kötüleşti. Ağabeyimin bir böbreği olmayıp ikinci böbreği de sadece yüzde 75 çalışmaktadır. Raporu hem bizde hem de hapishane yönetiminde mevcuttur. Ağabeyimin düzenli olarak hastaneye gitmesi gerekmektedir ama ne yazık ki hastaneye gitmek için yaptığı başvurudan üç dört ay sonra götürülmektedir. Sonuçları da aynı şekilde çok geç kendine verilmektedir.
Durumu iki yıldır kaybettiği kilolar ve rengiyle yüzünden okunmaktadır. Ağabeyim hapishaneye girdikten sonra sağlığı gereği sürekli doktor kontrollerine gidememesi sonucu ciddi moral ve kilo kaybına uğradı. Mayıs 2018 tarihinde hapishane yönetimiyle bire bir görüşmemizden sonra ancak hastaneye kaldırılmıştır. Doktor raporları muayene sonuçları ise Ağustos 2018 tarihin de kendisine verilmiştir. Uzun süre hastaneye götürülmemesi hastalığı açısından çok kötü sonuçlar doğurmaktadır. En son gelinen durumda hastalığının artması bir böbreğinin çalışmaması bir diğer böbreğinin giderek durmaya doğru gitmesi bizi çok tedirgin etmektedir. Ağabeyim bizim ziyaretine gidemeyeceğimiz uzaklıktaki hapishanede bulunmaktadır. Daha kolay ziyaretine gidebileceğimiz, ikametimize yakın bir hapishaneye sevk talebimiz ise reddedilmektedir.