27 Nisan 2024 Cumartesi

'Bizim zindanlarımızın geçmişi direnişle doludur'

19 Aralık katliamının protesto edildiği İzmir'de, hapishanelerin tarihinin katliam ve direniş olduğu vurgulandı. Halkın devrimcilerden koparılmak istendiği kaydedilen eylemde, “Suçlular en küçük infaz memurundan en yüksek bürokrata kadar hepsidir. Devlet teşkilatıdır. Bunların bilincindeyiz ve avukatlar olarak tek tek not ediyoruz. Unutmadık, belleğimizde. Buradayız, burada olacağız" denildi. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İzmir Şubeleri 19-22 Aralık 2000 katliamını Alsancak'taki Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yaptıkları açıklamayla protesto etti. Açıklamaya Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve birçok demokratik kitle örgütü katıldı.

'TUTSAKLAR TESLİM ALINAMADI'
"19-22 Aralık katliamını unutmadık unutturmayacağız" yazılı pankartının açıldığı eylemde Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukat Erdoğan Akdoğdu konuştu 19-22 Aralık Katliamı'nı anlatan Akdoğdu, "Adına 'Hayata Dönüş' operasyonu denilen operasyon 2000 yılında 20 cezaevinde eş zamanlı başlatıldı. Yakıcı, yok edici kimyasal silahlarla başlatıldı. Ölüm oruçlarının sürdüğü bir süreçte başlatıldı. Birden bire gelmedi. Burdur'da, Bergama'da, Ulucanlar'da devrimci tutsakları katlettiler. Adım adım geldiler. Bunlar 19-22 Aralık katliamının provasıydı. Sonuçta 20 cezaevinde 30 tutsak katledildi. 237 tutuklu ve hükümlü yaralı olarak teslim alınmaya çalışıldı ama teslim olmadılar" ifadelerini kullandı.

'HALK DEVRİMCİLERDEN KOPUK BIRAKILMAK İSTENDİ'
Hayata Dönüş operasyonunun yalnızca hapishaneleri hedef almadığını kaydeden Akdoğdu, devletin resmi ve özel kanallarından spikerlerin savaş ajitasyonu ile tüm topluma canlı izlettirildiğini hatırlattı. Akdoğdu, "Demek istedikleri şuydu; 'Yaşamak için başınızı kaldırmak istiyorsanız karşınızda bulacağınız şey sizin katlinizdir.' Bu 2000 yılı krizinde, krizle başbaşa kalan emekçileri korkutmak sindirmek için yapılmış bir operasyondu. Onların yarın başlayacak olan eylemlerinde, protestolarında devrimcilerden kopuk ve başsız bırakmak için yapılmış bir operasyondur" diye konuştu.

'HAPİSHANELER DİRENİŞ VE KATLİAM TARİHİDİR'
AKP'nin güçlenmesinde, devrimcilerin katledilmesinin payı olduğunu işaret eden Akdoğdu, gelinen süreçte hapishanelerde hak ihlallerinin sürdüğünü kaydetti. Akdoğdu, "Tıpkı bir ülkenin sokaklarında yürüyen insanların gülümsemesi gibi bu ülkenin zindanları da o ülkenin yüz şeklini verir. Bizim zindanlarımız bizim hapishanelerimizin geçmişi mücadele, katliamla, direnişle dolu. Dün böyleydi bugün de böyle. Bugün de zindanlarda tutsaklar hak ihlalleri ile teslim alınmak isteniyor. Daha dün Garibe Gezer'i kaybettik. Daha dün Tekirdağ'da bir devrimci tutsağı şaibeli bir şekilde kaybettik. Hasta tutsaklar her gün adına ATK denilen ama içinde siyasilerin, infaz hakiminin, ağır ceza hakiminin olduğu bir kurul ile yok ediliyorlar. Kanser oldukları halde, hasta oldukları halde serbest bırakılmıyorlar. Suçlular en küçük infaz memurundan en yüksek bürokrata kadar hepsidir. Devlet teşkilatıdır. Bunların bilincindeyiz ve avukatlar olarak tek tek not ediyoruz. Unutmadık, belleğimizde. Buradayız, burada olacağız" diye belirtti.