8 Mayıs 2024 Çarşamba

Berkin Elvan'ı katleden polis Fatih Dalgalı'ya ödül gibi ceza

Berkin Elvan davasında mahkeme heyeti sanık polis Fatih Dalgalı'nın müebbet hapisle cezalalandırılmasına karar verdi. Cezada indirim uygulayan mahkeme heyeti sanık polisin 16 yıl 8 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetti.

Gezi ayaklanmasında Okmeydanı'nda yapılan eylemde Berkin Elvan'ın polisin attığı gaz bombasıyla katledilmesine ilişkin davanın 20. duruşması Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi 17. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Savcının 'bilinçli taksirle öldürmek' suçundan ceza istediği sanık Fatih Dalgalı daha önceki duruşmalarda olduğu gibi duruşmaya SEGBİS ile katıldı. Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan, babası Sami Elvan, ablaları Gamze ve Özge Elvan'ın takip ettiği duruşmayı CHP Milletvekilleri Ali Şeker, Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal, Sera Kadıgil, Turan Aydoğan, HDP Milletvekili Musa Piroğlu, TİP Milletvekili Barış Atay, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel, SOL Parti adına Alper Taş ile demokratik kitle örgütü temsilci ve siyasi parti yönetici izledi.

Evrensel'in haberine göre; daha önce Berkin Elvan'a 'terörist' diyen paylaşımı beğenen Mehmet Galip Perk'in atandığı duruşmada heyet bir kez daha değişti.

MAHKEME BAŞKANI: ADİL YARGILAMA YAPMAKTAN BAŞKA İŞİMİZ YOK
Duruşmaya yeni atanan mahkeme başkanı, dosyaya yeni atandıklarını ancak dosyayı incelediklerini söyledi. Duruşmanın işleyişine dair bilgi veren mahkeme başkanı, "Adil bir yargılama yapmaktan başka bir işimiz yok. Sadece somut delillere, kanuna ve vicdana uygun karar vermeye çalışıyoruz. Kimsenin şüphesi olmasın" diyerek duruşmayı başlattı.

AKBULUT: BU DOSYADA 14 YAŞINDAKİ BERKİN ELVAN'IN CANI VAR
Ardından Avukat Çiğdem Akbulut söz aldı. Mahkeme başkanının 'dosyayı okuduk inceledik' sözlerine dair konuşan Akbulut, 'dosyayı bir de bizden dinleyin' diyerek yargılama boyunca yaşananları anlattı. Yaptıkları başvuruların reddettiğini, bu aşamaya kadar iğne ile kuyu kazarak belgelerin elde edildiğini hatırlatan Akbulut, "Bu bizim için çok önemli bir dosya. 14 yaşında bir çocuk öldürüldü. Yaşandığı tarih itibariyle bu olay ne ilk ne son oldu. Başka çocuklar da hayatını kaybetmişken Dönemin Başbakanı 'ne var emri ben verdim' dediği için faili bugüne kadar korundu. Ama burada verdiğiniz kararla devletin bir çocuğun vurduğu son olay olabilir. Siz verdiğiniz kararla devletin kolluğunun bir çocuğu daha öldürmesinin önüne geçebilirsiniz" dedi. Adil karar verme çağrısı yapan Akbulut, "Bu dosyada bir çocuğun canı var, bu dosyada Berkin'in canı var" diye konuştu.

'FATİH DALGALI BERKİN ELVAN'I KASTEN ÖLDÜRMÜŞTÜR'
Ardından Avukat Deniz Özen söz aldı. Tanık anlatımlarıyla polislerin nişan alarak atış yaptığını anlatan Özen, "Sonda söyleyeceğimizi en başta söyleyeyim. Fatih Dalgalı Berkin Elvan'ın katilidir. Görüntüler ve raporlar öyle söylüyor" diye konuştu.

Avukat Akçay Taşçı, Berkin Elvan'ın ölğmüne neden olan ZET silahının kullanımı konusuna değindi. Taşçı, "Dava kapsamında tartıştığımız bir diğer konu ZET silahının öldürmeye elverişli olup olmadığıydı. Bizim için önemsiz bir konu ancak mahkeme bunu araştırdı.

Berkin'i vuran kapsül hiç bulunamadı. Jandarma kriminal 'bu silahın atışa uygun değildir' dedi. Sanık Fatih Dalgalı ZET'çi bir polistir ve bu konuda eğitim almıştır. Eğer yüzbinlerce atıştan herhangi birini bile isabet ettirdiyse tartışma bitmiştir" diye konuştu.

Olay anına dair görüntüleri izlettiren Taşçı, "Orada bir olay yok, burada sanık polisin atışı bir tıplumsal olaya müdahale atışı değildir. Burada 14 yaşında bir çocuk nişan alarak öldürmek istemiştir. Kastı budur" ifadelerini kullandı.

Taşçı sözlerine şöyle devam etti: "Burada bir husumet vardır. Bu husumet 'Bunlar teröristlerdir, dış güçlerin maşasıdır' denilerek bu husumet yüklendi. Burada sanığın bir husumeti vardır ve sanık Fatih Dalgalı Berkin Elvan'ı kasten öldürmüştür."

ATALAY: BERKİN ELVAN OKMEYDANI'NDA YAŞADIĞI İÇİN ÖLDÜRÜLDÜ
Daha sonra Avukat Can Atalay söz aldı. "Bir çocuğun Ramallah'ta veya Diyarbakır'da doğması suç mudur?" diye soran Atalay, "O saatte bir toplantı ya da gösteri yok. O çocuk Okmeydanı'nda yaşayan bir çocuk olduğu için vuruldu. Bir çocuk Okmeydanı'nda yaşadığı ve Alevi olduğu için şüpheli kabul edilemez. Ancak ırk ayrımcılığı rejiminde olabilir. O çocuğun annesi inancı nedeniyle, Alevi olduğu için miting meydanlarında yuhalatıldı. Bu utanç vericidir" dedi.

Keşif günü yaşananları anlatan Atalay özel hareket polislerinin jandarmaya müdahale ettiğini anlatarak şunları söyledi: "Mahkeme heyeti özel silahlarla donatılmış bir ekip tarafından getirildi. Etrafta yüzlerce polis vardı. Sami Elvan, 'Berkin ekmek almaya gitti, fırın şurada. Bir de evi göstermek istiyoruz' dedi. Mahkeme heyeti cevap vermeden özel harekatçı 'hayır' dedi. Keşif bitmiş keşfi yapan kolluk tehdit etti, o itirazın sonunda bütün ekibi toplayıp gittiler. Sonra mahkeme başkanı kabul etti ve gitti."

POLİS HEDEF GÖZETEREK BİR ÇOCUĞU VURDU, KOSKOCA DEVLET 'KIZ KAÇIRAN'A SIĞINIYOR
Atalay, "Taş atan çocuklara taş attıkları için ceza veriliyor. Ancak bu konuda eğitimli bir polisin hedef gözeterek yaptığı atışı elverişsiz buluyorsunuz. 5 binden fazla kişinin vücut bütünlüğüne zarar veren bir silah elverişsiz olabilir mi?" diye sordu. Berkin Elvan'ın hedef gözetilerek vurulduğunu söyleyen Atalay, "Belki Berkin değil, o gün o köşeden çıkacak Okmeydanlıyı vuracaktı. Buna karar vermişti. Eylem olmamasına rağmen hedef aldı, Berkin çıktı ve onu vurdu. Koskoca bakanlık, emniyet bir çocuğun cebinden çıkan 'kız kaçıran'a sığınıyor" ifadelerini kullandı. Atalay "Dönemin içişleri bakanı hakkında suç duyurusunda bulunmalısınız, bulunmayacaksanız bunu gerekçeli olarak yazmalısınız. Çünkü o bakan Okmeydanlı bir çocuğun ayrımcı bir şekilde öldürülmesinde sorumludur. 'Emri ben verdim diyen' öldürülen Alevi bir çocuğun annesini meydanlardan yuhalatan dönemin Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulununuz, bulunmayacaksanız neden bulunmayacağını yazın. Dönemin İstanbul Vali Hüseyin Avni Mutlu hakkında suç duyurusunda bulununuz, bulunmayacaksanız gerekçenizi yazınız" ifadelerini kullandı.Türkiye'de adalet krizi yaşandığını söyleyen Atalay, "Adaletsizlik hiç bu kadar derin yaşanmamıştı. Ama biz sizin başlarken söylediğiniz sözlerinizi çok önemli buluyoruz. Tam da bu nedenle sanık kasten öldürmeden ceza almalıdır" diyerek sözlerini noktaladı.

GÜLSÜM ELVAN HAYKIRDI: SİZ ADALETİ SAĞLAMADIĞINIZ İÇİN BAŞKA ANNELER AĞLIYOR
Daha sonra Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan söz aldı. Sesi titreyerek konuştu Gülsüm Elvan. Bir önceki duruşmada sunulan esas hakkındaki mütalaayı acıyla öfkeyle, isyanla kabul etmediklerini söyledi. Evladını kaybetmiş, yasını tutamamış bir anne. Kürsüden yeni mahkeme başkanına seslendi: "Çocuğumu vurdular, 14'ündeydi. Vurulduğu gün yolu açmadılar, önce vurdular sonra da hastaneye götürmeye müsaade etmediler. Belki çocuğum yaşayacaktı, sakat da olsa yaşayacaktı. 'Kız kaçıran' diye tutturmuşlar. Benim çocuğum o sene mezun olacaktı, gittik kıyafet aldık. Sonra anne ben 'kız kaçıran' alacağım dedi. 5 lira verdim. Bir ayran bir tavuk döner aldı, kalan para ile 'kız kaçıran' alacaktı. Al dedim bayramlarda, yılbaşlarında çocukların oyunudur o. Sonra 'taş attı' dediler. Hadi diyelim taş attı, ya çocuğumu öldürmeyecekti devlet. Ben de Gezi'ye gittim, eyleme de gittim. Biz yoksul bir aileyiz, o park bizim, bizim başka gidecek, dinlenecek, nefes alacak yerimiz yok. O yüzden gittim. Benim çocuğum öldü, ben başka çocuklar ölmesin diye buradayım. Ama bize her gün yeni bir anne katılıyor. Yeter artık." 

Berkin Elvan'ın adı kısaltmadan yazdıkları için gazetecilerin yargılandığını söyleyen Anne Elvan, "Çocuğumun adını açık yazan gazetecilere ceza verdiler, tazminat. Katili değil gazetecileri yargıladılar. Bu devlet benim çocuğumu önce öldürdü sonra da üzerinden para kazandı."

Anne Elvan son olarak şöyle haykırdı: "Çocuğumu verin, Recep Tayyip Erdoğan 'emri ben verdim' demişti. Hadi emir versin, benim çocuğumu getirsin. Size, mahkemenize de sesleniyorum. Siz ceza vermediğiniz için başka annelerin çocukları ölmeye devam ediyor. Dün Deniz'i de öldürdüler. Siz ceza vermediğiniz için suçlusu sizsiniz."

Gülsüm Elvan gözyaşları ile salondan çıkarıldı.

'BİZ BU ACIYI YILLARDIR YAŞIYORUZ, VERECEĞİNİZ KARAR BELKİ BİR NEBZE ACIMIZI HAFİFLETTİR'
Daha sonra Berkin Elvan'ın ablası Özge Elvan söz almak istedi. Konuşamadı, sözcükler boğazına düğümlendi. Sustu, oturdu. Sonra tekrar başladı: "Bu acıyı biz yıllardır yaşıyoruz. Yetmiyor, sanki biz yargılanıyoruz, biz yıllardır. Berkin'in ekmek almaya gittiğini, masumiyetini kanıtlamaya çalışıyoruz. Yeter artık. Fatih Dalgalı'nın alacağı en ağır ceza belki bir nebze içimizi soğutabileceğini, annemin içini soğutabileceğini düşünüyoruz." 

Diğer abla Gamze Elvan ağlayarak anlattı: "Çok özlüyorum, bu hiç geçmeyecek biliyorum. Fatih Dalgalı sana sesleniyorum, ölme vicdanınla boğuş. Ne olursa olsun adaletin peşini bırakmayacağım. Sizin vicdanınıza sesleniyorum, lütfen adil bir ceza verin."

Ardından duruşmaya yarım saat ara verildi.

SAMİ ELVAN: 8 YILDIR EVİMDE BİR CENAZE DURUYOR
Verilen aranın ardından bu kez Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan söz aldı. Sami Elvan, "Bir gerçek var 8 yıldır benim ailem acı çekiyor. Biz burada duygu sömürü yapmıyoruz. Biz kendi acımızı yaşarken başka acılar yaşanınca acımız katlanıyor. Dün İzmir'de hayatını kaybeden Deniz kızımızı anıyorum, ailesine sabır diliyorum" diye başladı sözlerine.

16 Haziran 2013'te çocuğunun ekmek almaya giderken hedef gözetilerek öldürüldüğü söyleyen Sami Elvan, "Berkin ne zaman ekmek almaya gitse o ekmek benim evime uçları kırık gelirdi. Berkin koparırdı uçlarını. 8 yıldır evime o ekmek öyle gelmiyor. Berkin her sabah 2 tane haşlanmış yumurta yerdi, hastalığım nedeniyle her sabah yumarta yemek zorundayım, ama her sabah o yumurta beni yiyor ben onu yiyorum. O masanın dili olsa da anlatsa…" dedi.

Sami Elvan şunları söyledi son olarak: "Ekranda duran katil benim oğlumu öldürdü. Şimdi her şeyi inkar ediyorlar. Devlet bunun arkasında, o dönemin başbakanı, bugünün cumhurbaşkanı arkasında. Benim arkamda kimse yok, silahım yok. Hiçbir şeyim yok. Ama siz varsınız, sizler her şeyi yapabilirsiniz, siz Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil ediyorsunuz. Artık bunu durdurun, bir güçlü bir fakiri, bir garibanı ezmesin.

Emir verenler, 'polisimiz destan yazdı' diyen benim çocuğumun katilidir. Ekranda duran kişi de tetikçidir. 8 yıldır benim evimde cenaze var, hala orada duruyor. Adaletli karar verin ki biz o cenazeyi kaldıralım. Öyle bir karar verin ki başka çocukları öldüremezsinler, dün yaşanan vahşet yaşanmasın. Sizler adaleti tesis edecek kararı verirseniz başka polisler 10 kere, 20 kere düşünecek o tetiği çekerken. Adaletli karar verin, benim tek talebim budur."

SANIKTAN BİLDİK SAVUNMA: DEVLETİME HİZMET ETTİM
Elvan ailesinin ardından Sanık Fatih Dalgalı, söz aldı. Dalgalı şu iddiaları sıraladı: "Karşı tarafın iddialarını ispatlaması gerekiyordu. Hala ıspatlanmış değil, Yüzde 30 bu kişi vurdu denildi. Şimdi yüzde 75 benzetiliyor. Beni benzetmek için elinden geleni yaptılar. Bu dava siyasi bir davadır sözünü kabul etmiyorum. Bu dava için makamında şehit edildi, bunun da unutulması gerekiyor.

"Baştan beri değinilmeyen konu ateşlenen gaz fişeklerinin çok sıcak olması. Adli Tıp raporuna bakarsan Berkin Elvan'ın kafasında da elinde de yanık yok. Bunun da göz önünde bulundurulması gerekiyor."

Dalgalı kamu görevlilerinin sanık olduğu her davada tekrar edilen savunmayı tekrar etti: "11 yıl devletime hizmet ettim, devletime hizmet etmeye devam ediyorum."

Duruşmada söz alan sanık avukatlarına göre dosyada her şey belirsiz. Öyle ki avukatlardan biri 'yere düşen kişinin Berkin Elvan olup olmadığı' tespit edilememiştir diyebildi. Dosyada 'somut delil' bulunmadığını iddia eden sanık avukatları ise sanığın beraatını talep etti. Sanık Fatih Dalgalı ise "Üstüme atılan suçlamaları kabul etmiyorum, beraatımı talep ediyorum" dedi.

Ardından duruşmaya ara verildi.

KARAR: KASTEN ÖLDÜRMEDEN 16 YIL 8 AY
Verilen aranın ardından ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti sanık polis Fatih Dalgalı'nın müebbet hapisle cezalalandırılmasına karar verdi. Cezada indirim uygulayan mahkeme heyeti sanık polisin 16 yıl 8 ay hapisle cezlandırılmasına karar verdi. Sanık hakkında tutuklama kararı vermeyen heyet sanık polis için yurt dışına çıkış yasağı konulmasına karar verdi.