7 Mayıs 2024 Salı

AYM, Suruç katliamını önlemeyen polisleri korudu, SGDF'yi hedef gösterdi

Suruç'ta katliam gerçekleşeceğini bilinmesine rağmen gerekli tedbirleri almayan Suruç Emniyet Müdürü Yapalıal hakkında verilen ödül gibi para cezasına itiraz eden tanıklar, yaralılar ve aileler AYM'ye başvurdu. AYM, başvuruyu reddetti. Başvuru ret gerekçesinde SGDF'yi kriminalize eden AYM, söz konusu "takviye kuvvet" yazısının bir katliam gerçekleşeceği bilgisinden değil SGDF'nin yasadışı şekilde yurt dışına geçmesini engellemek amaçlı olduğunu iddia etti. Öte yandan Şeyh Abdurrahman Alagöz'e yönelik de herhangi bir ihmalkarlık olmadığını öne sürdü.

20 Temmuz 2015 tarihinde Suruç'ta Amara Kültür Merkezi bahçesinde IŞİD'in gerçekleştirdiği ve 33 sosyalistin hayatını kaybettiği katliama yönelik istihbarat bilgisi gelmesine rağmen önlemeyen isimlerden biri olan Suruç Emniyet Müdürü Mehmet Yapalıal hakkında Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunuldu. AYM, yargılandığı mahkeme tarafından suçlu olduğu kesinleşen Yapalıal hakkında yapılan başvuruyu reddetti.

İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ön inceleme raporunda Mehmet Yapalıal hakkında soruşturma izni verilmişti. Yapalıal'ın "görevi ihmal"den yargılandığı davada 8 ay 10 gün hapis cezası verilmiş, fakat hapis cezası 7 bin 500 TL para cezasına çevrilerek taksitlendirilmişti. Öte yandan istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esastan kesin olarak reddedilmişti.

Suruç'ta yakınlarını kaybeden Ali Sadet, Özgen Sadet, Özge Sadet, Dilek Kaya, Mehmet Özkan, Mehmet Şerif Akhamur, Nimet Yurtgül, Sultan Yıldız, Sunay Sadet, Ümran Akhamur, Yağmur Şeker; Suruç yaralısı Yasin Can ve Suruç tanığı Ceren Çoban, katliamın devlet görevlileri tarafından önceden bilinmesine rağmen engellenmediğine dikkat çekmişti. Katliamı önlemeyen ve görevini ihmal eden Yapalıal'a verilen cezayı hatırlatan aileler, tanıklar ve yaralılar, yaşam hakkının ihlal edildiğini belirterek AYM'ye başvurdu.

AYM, Suruç katliamında yaşam hakkının ihlal edilmediğini öne sürerek başvuruyu reddetti. AYM'nin resmi sitesinde yapılan açıklamada katliamı gerçekleştiren Şeyh Abdurrahman Alagöz, Yakup Şahin, Deniz Büyükkçelebi ve İlhami Balı'nın isimlerinin kısaltılarak verilmesi dikkat çekti.

AYM IŞİD'İ VE DESTEKÇİLERİNİ AKLADI, SGDF'Yİ 'TERÖR ÖRGÜTÜ' İLAN ETTİ 
Anayasa Mahkemesi'nde kararında, IŞİD ve destekçileri aklanmaya çalışılırken, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), "bir terör örgütünün gençlik yapılanması" ifadeleriyle hedef gösterildi.

AYM, sunulan tüm kanıtlara rağmen devlet görevlilerinin katliamı engellemeye yönelik ihmalkarlığının birkaç habere dayandırıldığını öne sürdü.

Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün üzerinde bombalar varken defalarca polislerin önünden geçmesine, istihbaratın yoğun olduğu Antep, Adıyaman ve Urfa'da elini kolunu sallayarak dolaşmasına rağmen bir kez bile yakalanmamasını yok sayan AYM, katliam günü herhangi bir istihbarat bilgisine isnat etmeyen ‘Takviye Kuvvet' yazısındaki tedbirlerin gerekçesinin ise SGDF'nin sınır ihlali yaparak Suriye'ye geçmeye çalışmasına dayandırıldığını iddia etti.

AYM, Şeyh Abdurrahman Alagöz'e ilişkin gelen istihbaratın Suruç'ta bir katliam gerçekleştireceğine yönelik değil de IŞİD kamplarına katılmak için yasadışı yollardan yurtdışına çıkması olduğunu öne sürdü.

Mehmet Yapalıal'a ilişkin yapılan başvurunun hapis cezası yerine adli para cezasına çevrilmiş olmasını hatırlatan AYM, "Yaşamı koruma yükümlülüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın incelemesi sırasında yapılan değerlendirmeler dikkate alındığında Mehmet Yapalıal'a isnat edilen eylem, etkili yargısal sistem kurma yükümlülüğünün ceza soruşturmasını gerektirdiği istisnai hallerden değildir. Bu nedenle Ceza Mahkemesinin görevini ihmal ettiği sonucuna varmasına rağmen Mehmet Yapalıal'ı adli para cezasına mahkum etmesi yaşam hakkının usul boyutunun ihlaline neden olmamıştır" iddiasında bulundu.